Kanlı Doğum Günü

18 2 1
                                    

Hayatımda yaşadığım birçok şeyi geçtim..
Şaka mıydı bu?
Hayır hayır ben yanlış anladım..
Benim babam.. Tugayın annesiyle benim annemi aldattı..
Vee bunlar yetmezmiş gibi birde Tugayla bize kardeş geldi.
Omuzlarımdan sarsılınca irkilerek düşüncelerden sıyrıldım..

Bizimkiler dibime kadar girmiş, yeni bir canlı türü keşfetmiş gibi suratıma bakıyorlardı.
Hem atlatamadığım şokun etkisiyle, hemde bizimkiler aç ayı gibi etrafımdaki tüm oksijeni süpürünce nefesim daralmaya başladı..
"Ne-fes ala mıyorum.."
Elimle Boğazımı tutarken hemen önümden çekildiler ve astım spreyimi aramaya koyuldular..
"Helin ilaç nerdee"
Endişeli sesler kulağıma gelirken zar zor konuşmaya başladım; "ç-antam"
Gözlerim yavaş yavaş kapanırken dudaklarımın morardığını hissediyordum.
Tam düşüyordumki sprey ilacının ağzıma verilmesiyle derin bir oksijen aldım ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım..

♧♧♧

Aval aval yüzüme bakan tipleri görünce daha da sinirlerim bozuldu.
"Ne bakıyorsunuz lan? Bok mu var!"
"Tamam reis sakin ol"
Başımı Tugaya çevirdiğimde yere serdiğimiz örtünün desenini inceliyordu.
"Ailen yaşıyor mu?"
Sorduğum soruyu duymamış olacakki cevap vermedi
Omzuna Bi tane yumruk geçirdim.
"Noldu"
"Ailen yaşıyo mu diye sordum"
"Annem öldü, babam yaşıyor ve Mineyede o bakıyor."
Mine kim? Diye sorduğumda tahmin edebiliyordum..
"Kız kardeşimiz.."
"Kaç yaşında peki"
"5 yaşında"
Burdan kurtulduğumda ilk işim Mineyi  görmek olacaktı. Hayatım boyunca hiçbir zaman kardeşim olsun istememiştim ama şuanki yaşadığım duygu yoğunluğuyla gözlerimin dolmasını engelleyemedim..
"Uyuyalım mı?" Diye sordum.

Saat erken olmasına rağmen bugün beni çok yormuştu ve hemen uyumak istiyordum.
"Sen nası istersen"
Çadırlarımıza gittik ve yatar yatmaz uyudum.

◇◇◇

Son ayara açılmış Bi şarkıyla gözlerimi açıp Bi küfür savuracaktımki savuramadım çünkü Yağızın ağzımı koparacak gibi kapatmasına maruz kaldım.
Daha da sinirlenerek "NOLUYO LAN" Diye kükredim..

"Şş küfür etme çok ayıp"

Yağızın cümleleri daha da sinirlerimi bozarken nolduğunu anlamaya çalışıyordum.
Birisi beni uykumdan uyandırmıştı bunun için yürek yemesi gerekiyordu ve üstüne yetmezmiş gibi küfür etmemi engellemişti.
Etrafıma göz gezdirdiğimde sadece yağızın olduğunu ve müzik eşliğinde kek yaptığını gördüm. Daha doğrusu yapmaya çalışıyordu çünkü malzemeler çok azdı ama yinede görüntüsüyle büyüleyici görünüyordu.
"Oo napıyosun böyle?" Diye sordum.
"Ohaa unutmuşsuuun!"
"Neyi unutmuşum?"
"Korelin doğum günüydü bugün. Hain dost. Ayrıca o nası horlama şekliydi öyle? Müziğin sesini bastırdı resmen.."
Kaşlarımı çatarak baktım..
Sinirli görünmeye çalışsada bıyık altından güldüğünü görebiliyordum.
Bende hemen kalktım ve yardım ettim..

♧♧♧

Herşey hazır olduğunda sessizce Çadırda Korelin tuvaletini bitirip çadıra girmesini bekliyorduk. Sürpriz yapmıştık yani. Ona hatırlamıyormuş gibi davrandıgımızda yüz ifadesi o kadar komikti ki içimden gülmekten kanım fokurdamıştı..

İşte geliyoo
"SÜRPİİİZZZ"
"İYİKİ DOĞDUN KORİİ"
"DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUUN"
Ağzını Bi karış acarak bize baktığında şaşırdığı çok belliydi..

"Ohaa teşekkür ederiim"
Hadi gel üfle derken kahkaha atıyordum çünkü mum yoktu ve odun parçasını incecik keserek mum yapmaya çalışmıştık.

Dileğini tuttu ve üfledi.. sarılırken sanki bize veda eder gibiydi. Yada bana öyle geliyordu.
Sana öyle gelmiyo..
Sus la sen! Negatif iç ses.
Tamam sustum.

Tugayın Anlatımıyla..

Demek bugün doğum günüydü...
Aklımda ona dair çok güzel fikirler varken doğru zamanı bekledim. Bana kimse acımamıştı herkes dağıtmıştı. Ama şimdi heryeri altüst etme zamanı gelmişti.
"Ben bi tuvalete gideyim.."

İşte şimdi zamanı gelmişti. Hemen ayaklandım ve ses tonumu sakin tutmaya çalışarak konuştum..
"Benimde geldi. Beraber gidelim.."

Tamam der gibi kafasını salladı ve dışarı çıktık.
"Kardeşim sana bir sürprizim var. Benimle gelir misin?"
Tabii gelirim diye mırıldanırken sessizce yürümeye başladık..

Onu uçurumun kenarına getirdiğimde anlamamış olacakki tek kaşını kaldırarak bana baktı. Ne halt ediyosun? Der gibi bakarken konuşmaya başladım..
"Erenin katili, şuan seni öldürecek kişi, ileride Yağızı öldürecek kişiyle tanış" diyerek elimi uzattım..
"Ne diyosun lan sen? O elini Bi tarafına sokarım senin" diyip burnuma Bi yumruk geçirdi..

Ard arda yumrukları sıralarken Erenin hıncını çıkartamıyordu anlaşılan. Hızla ayağa kalkıp bende ona Bi yumruk geçirdim ardından ayakkabısını çıkardım. Lazım olacaktı..
Yerden aldığım taşla kafasına vurduğumda etkisiz hale gelmişti. Nabzını kontrol ettiğimde zor atıyordu. Bir kere daha sertçe vurunca kafatasını görmeye başladım ardından midem bulandı.
Ayağımla sırtından iterek iyice uçurumun kenarına getirdim.. artık gitmesinin vakti gelmişti.
Güle güle Korel..
Aşağı yuvarlanırken havadaki sise karıştı ardından kemik kırılma sesleri geldi..
Aldığım ayakkabısını çamura batırdım. Böylece ayağı takılıp düşmüş olacaktı.
Ondan geriye kalanlar sadece yerde duran ayakkabısı ve çamura karışmış kanlar vardı.
Pişman değildim..

Mezar OrmanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin