Patlak tekerlekleri olan arabada 3 kişi..
Kalpler kırık..
Kafamızın içindeki tek isim Eren..
Gözler yaşlı..
Duygu pişmanlık..
Hisler özlem..Ereni kaybedeli 2 saat olmuştu ama ben kabullenmek istemiyordum Eren yine espri yaparak cıkar gelir ölmez o şaka yapıyodur bize..
Keşke şaka olsaydı.Ağlamamı durduramıyordum kendimi bok gibi hissediyordum telefonlarımız çekmiyordu hiçbişey yapamıyoduk.
O sırada arabanın kapısını Tugay açtı elinde sandviçler ve kolalar vardı sonra içeri girip yanımıza oturdu..
Bakın ben böyle olacağını bilemezdim gerçekten bende cok üzgünüm herşey için çok üzgünüm. Cümlelerini pişmanlık dolu bir sesle ard arda sıralarken ona hak vermeye başlamıştık sanki.Yağız: seninde üstüne fazla geldik kusura bakma
Korel: Yağız haklı, sen böyle olacağını bilemezdinTugay teşekkür etti ve yiyecekleri elimize tutuşturdu..
Hadi amaa böyle olmaz Eren sizin aç kalmanızı istemezdi
Eren dediği için kalbim 1 kere daha sızladı ama yemeye mecburduk haklıydı.. Eren bizi böyle görmek istemezdi..
En yakın arkadaşınız öldükten sonra yemek yemek cok zordur. O yemek boğazınızda bekler ama bu daha çok kalbinizi acıtır..Korel: ne yapıcaz şimdi? Arabanın tekerlekleri patlak ve telefonlar çekmiyor.
Yağız: yarın yola kadar yürürüz. İnşallah araba falan gelir.
Tugay: Erenin cesedini naptınız?
Bulduğumuz en güzel yere gömdük.
Korelin cümlesi kalbimi parçaladı. Kendimi uçurumdan aşağı atmak, defalarca bıçaklamak ve işkence etmek istiyordum.Tugay: yarın yola çıkacağız. Uyuyalım mı?
Hiçbirşey söylemeden çadırlarımıza dağıldık ve uyumaya çalıştık..Ereeen!
sesim karanlık ormanda yankılanırken koşa koşa ve nefes nefese Ereni arıyordum. Etrafta kurt ve ayı sesleri kulaklarımı dolduruyordu.. sonra kapkaranlık birisini gördüm erenin yanında, yüzü yoktu.
Saçmalığa bak! Nası bişey bu siktiğimin yaratığı?
O yaratık gibi bişey cebinden bıçak çıkardı ve Erene sapladı.. karnını deşti, organlarını çıkardı.
Ben hiçbirşey yapamıyodum terler yüzümden akarken bağırıyordum ama Erenin yanına gidip onu kurtaramıyordum. Arkamdan görünmez birisi beni tutuyordu..Helin kendine gel
Helin aç gözlerini
Kanka su getirdim yüzüne sıçratsana
Yüzüme tokat yemiş gibi su yiyince yerimden sıçrayarak uyandım. Tugay, Korel, Yağız şaşkınlık ve korku içinde bana bakıyordu.
Kâbusmuş!
Tugay: çok bağırdın ve çok terledin ödümüz koptu.
Yağız: anlaşılan Ereni gördü rüyasında. Onu sayıklıyordu çünkü.
Evet onu gördüm.
Herkesin sorusuna cevap verdikten sonra kendimi dışarı attım ve temiz hava almaya çalıştım ama hava temiz değildi çünkü artık bu hava benim dostumun ölüsünü taşıyordu.Daha ne kadar yolumuz kaldı?
Yola gidiyorduk evet ama herşey berbattı. Yürürken bileğimi incitmiştim ve bu lanet olası yolu Tugayın kucağında gidiyordum.
Korel: işte yol göründü
Hassiktir!
Toprak kayması olmuş, yol kapanmış.
Tugaya dönerek korku içinde sordum. "N-ne yapacağız şimdi?"
T:birşey yapmayacağız. Sonsuza dek burdayız..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mezar Ormanı
HorrorBir seri katille birlikte 4 arkadaş aynı ormanda mahsur kaldınız.. Teker teker ölen arkadaşlarınız.. Biten erzaklarla gelen açlık hissi.. Katilini uzakta arama dostum. Belkide gerçek katil ruhundaki canavardır..