Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözlerimi açdığım da siyah bir tavanla karşılaştım.Başım çok fena ağrıyordu. N'olmuştu bana böyle. Sırtımın yumuşak bir yüzeyle temas ettiğini anlamam bir kaç dakikamı almıştı.
Bir saniye bu bir yatakdı? Ben en son partideydim...sonra yangın...
"Abii!!"
Yataktan kalkmaya çalıştım. 'Çalıştım' diyorum çünkü ayaklarımdan yatağa zincirlenmiştim.
"N-noluyor ya neredeyim ben!"
"Uyuyan prensesimiz uyandı sonunda."
Soğuk bir o kadar da alaycı gelen sesle gözlerim yatağın sağındaki koltukta oturan adama kaydı. Rahat bir şekilde aynı odadaki diğer eşyalar gibi siyah olan koltukta oturuyordu. Koltuğun yanındaki komidinin üzerinde yarısı boş bir viski bardağı vardı. Birde sarhoşmuydu bu adam? Ben kaç saattir sarhoş bir adamın yanında ayağı zincirli bir şekilde mi uyuyordum?
Elindeki sigaradan büyük bir nefes çektikten sonra gözlerime bakarak sigaranın dumanını dışarıya doğru üfledi.
Gözleri çok sert bakıyordu. Yeşil hareleri içmekten kızarmıştı. Ama bir saniye ben bu adamı tanıyordum! Bu herif abimin tutukladığı katil değilmiydi? Bu hapisten ne zaman çıkmış ki ...
Kaşlarımı çatark ona baktım. Ne süzmesi ne diyordu bu adam. Hayvan herif, zaten sinirilerim iyice gerilemişti. Buda yetmezmiş gibi yanaklarımda kızarmıştı.
"Güvercin ne be! Benim bir ismim var kuşmuyum ben!"
Cidden mi Mahpeyker ilk söyleyeceğin şey bu mu?!
Sigarasından bir duman daha çektikten sonra hafifçe kıkırdadı.
"Hmm...aslında kuşsun ama özgür değil. Benim kafesimdeki bir kuşsun"
"Ne saçmalıyorsun sen ya! Hem ben seni tanıyorum abimin içeri tıkdığı adamsın. Dışarı çıkar çıkmaz bir suç daha mı işledin. Ama merak etme abim beni en kısa sürede bulacak. Sende o bahs ettğin kafese geri döneceksin. Hak ettiğin yere."
