Ruhun Aynası

"Geçmiş part1"

Sağ elini kafamın üzerinden duvara yaslayarak bana iyice yaklaştı. Kumral saçlarının birkaç tutamının  gölgesi yüzüne düşüyordu. Gözleri yüzüne yansıyan ışık yüzünden yeşil gözüküyordu...

Birkaç dakikalık rahatsız edici sessizliğin ardından bunu ilk bozan kişi ben oldum.

"Benden ne istiyorsun?"

Yüzümü izlerken dalmıştı. Benim cümlemle kendine geldi. Kafasında doğru cümleleri seçmeye çalışıyordu. Tekraradan gözlerime bakarak konuşmaya başladı...

"Beni tanıdın mı?"

Gerçekten ilk sorduğu soru bu mu?

"Evet..."

Bir kaç saniyede gözlerinden birçok duygu geçti. Ama bunlar arasından en çok korku baskındı...

"Sen Sina'nın sapık arkadaşısın."

Dudaklarında hafif bir gülümseme oluştu."Hayır"dedi ilk önce."Ben senin abini içeri tıkan ve sırf abine verdiğim sözü tutarak seni  5 yıl boyunca abinin düşmanlarından koruyan kişiyim. Abinse..."lafını tamamlanmasına izin vermeden bacak arasına tekme attım.

Acıyla inleyerek geriye doğru sendeledi. Kendine gelmesine izin vermeyerek yakasından tutup kafa attım. Bu sefer burnunu tutarak
birkaç küfür savurdu.

"Ulan napıyorsun delirdin mi? Ben seni bu kadar senedir korudum diyorum sen kafa atıyorsun!"

Burnundan kan gelmeye başlamıştı. Sanırım burnunu kırmıştım...

"İlki bana bu kadar yaklaşdığın için...İkincisi abimi tutukladığın için...Üçüncüsü beni koruduğun için teşekkür niyetine. "

Bir eli burnunda"Üçüncüsü"diye sordu. Yukarda duvara asılı olan yardım kitini kafasına doğru attım. Sonrada koşarak evden çıktım...

Evden çıktıktan sonra Melek'in evine gittim. Korkudan kapıyı kıracak gibi vuruyordum."Dur lan alacaklı gibi ne çalıyorsun!" diyen Melek'in adım sesleri yaklaşmaya başladı.

Artık nasıl bir haldeysem Melek beni görünce donup kaldı. Meleği hafif yana ittirerek içeri girdim. Ayyakabımı çıkartırken "Soluklanıyım her şeyi anlatıcağım"

Mahpeykerden~

Karşı tarafın telefonu Sipahi'nin yüzüne kapatmasıyla Sipahi'nin bakışları bana dönmüştü. Bakışları sert ve bir o kadar da acı doluydu...Kardeşine bir şey mi olmuştu.

"K-kardeşine bir şey mi oldu Sipahi?"

Ona ilk defa ismiyle seslenmiştim.
Dudakların da anlık bir gülümseme peyda oldu. Ama bu gülüş bir kaç saniye sonra yok oldu.

İki adım atarak aramızdaki mesafeyi kapattı. Korkudan ellerim ve ayaklarım titriyordu...

Kafamı aşağıya eğerek onunla olan göz temasını kestim. Ama o kafasını aşağıya eğerek tekrardan benimle göz teması kurdu. Boyu uzun olduğundan eğilince baya komik duruyordu. Kendimi tutamayarak kahkaha attım.

Bu son günlerde yaşanan olaylar yüzünden sinirlerim bozulmuştu.

"Bitti mi?"

Kendimi toparlayarak bu sefer bana üstten bakan Sipahiye çevirdim bakışlarımı. Gözlerime uzun bir süre baktıktan sonra"Senin o aşağılık abin kardeşimin evine gizlice girmiş. Birde telefondan beni kardeşimle tehdit ederek 'Biraz kardeşinle eğleneceğiz' diyordu"dedi.

Söylediği son cümle ile başımdan aşağı kaynar su dökülmüştü resmen.

"Ne diyorsun sen be! Benim abim asla öyle bir şey yapmaz!"