Histoire D'amour | Jaden Walton

chapter six

Bölümü medyadaki şarkıyla dinlemenizi tavsiye ederim. Bu şarkı genelde Jaden ve Javon editlerinde kullanılıyor ve bu şarkı bana tam olarak bu kitabın vibe'ını veriyor bu yüzden. Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

Dün paylaştığım bölümü okumayan varsa sizi beşinci bölüme alalım.

Keyifli okumalar.🫶🏻

-

Bu bir hataydı.

Rekabet arzumun bir gün başıma iş açacağını biliyordum.

SkyScreamer'ın platrformunda, biraz önce duran aletten inen insanları izlerken sağ elimdeki biletim yumruğumu sıkmaktan buruşmuştu. Dizlerim ise deli gibi titriyordu. Birazdan dengemi koruyamayıp yere düşsem daha az utanç verici olurdu.

Jaden ile iddiaya girdiğime inanamıyordum. Ona yükseklik korkumun olup olmadığını kanıtlayacağıma da inanamıyordum. Bana biletimi almış, elime tutuşturmuş ve üstüne sırıtarak ikinci kez göz kırpmıştı.

Jayla ve Anaïs neden bir anda karar değiştirdiğimi anlayamamışlardı. Elbette onlara Jaden ile bir iddiaya girdiğimi söylememiştim ve söylememekte de kararlıydım. Onlara sadece bundan vazgeçtiğimi ve binmeye karar verdiğimi söylemiştim.

Nedeninin bu olduğunu pek inandıklarını düşünmesem de bir şey dememişlerdi. Biraz sonra bineceğimiz alete tedirgin bakışlar atarken koluma birinin girdiğini hissettim. Başımı yana çevirince Riley bana gülümsedi.

"Jaden ile ne konuşuyordunuz?" diye sordu çapkın bir ifadeyle göz kırparak.

"Şeyy," Normalde yapmam gereken onu geçiştirmek ya da terslemek olurdu. Ama Riley'e kötü davranmak istemiyordum çünkü bir şekilde kendimi ona yakın hissediyordum. Bu yüzden sesimi alçaltarak "Onunla iddiaya girdik." dedim.

Gözleri hafifçe büyüdü. "Gerçekten mi? Peki neyine?"

"Henüz belli değil." dedim sadece. Jaden'ın kafama beyzbol topunu attığını henüz kimse bilmiyordu ve bu utanç verici durumu kimsenin bilmesini istemiyordum.

"Hımm," diye mırıldanarak çevreye kısa bir bakış atttı. Ardından kulağıma eğilerek "Senin yerinde olsaydım onu bir günlüğüne kölem yapardım." diyerek kıkırdadı.

Aslında iyi bir fikirdi. Acaba şartımı değiştirerek onu bir günlüğüne kölem yapsa mıydım?

Sonunda SkyScreamer durduğu için biraz önce binen insanlar tamamen indiklerinde başkaları binmeye başladı. Riley'le ikili oturma yerlerine ilerleyecekti ki arkadan bir ses "Hey!" diye seslendi.

Bakışımızı yana çevirip kim olduğunu baktığımızda Jaden ile göz göze geldim. Hızlı adımlarla yanımıza doğru gelerek doğrudan gözlerimin içine baktı. "Birlikte binecektik, unuttun mu?" Birlikte mi binecektik?

"Peki bundan şeyin haberi var mı?" dedim kaşlarımı sorgularcasına kaldırarak. "Benim?"

"Şimdi oldu işte." diyerek elini bileğime attı. Bu sefer gözlerini Riley'e çevirdi. "Ve sen de Jayla ile binebilirsin." Ne kadar kabaydı.

Daha bir şey dememe fırsat vermeden beni ikili koltuklara doğru ilerletmeye başladı. "Neden birlikte biniyoruz?" diye sordum. Bana bir cevap vermedi. Bunun yerine adeta beni oturağa oturtarak yanındakine de kendisi oturdu.

Üzerindeki yoğun bakışlarımı sonunda fark ederek başını bana çevirdi. "Bir iddiaya girdik ve korkup kormadığını ancak yanında olarak görebilirim. Unuttun mu?"

Unutmama fırsat veriyorsun sanki. "Yine de buna gerek yoktu. Eğer korkarsam çığlık atarım ve sen de illa ki duyarsın. Ve böylece korkup korkmadığımı anlarsın." dedim rahat bir ifadeyle.