Bay Walton'un telefonuna gelen acil aramalar yüzünden hız treninden sonra gitmek zorunda kalmıştık. Yine iki arabayla eve dönerken Dj Walton, çocuklarını ve eşini bıraktıktan sonra tekrar gitmişti. Ani bir kararla Pierre ve Bianca yemeğe çıkmışlardı, Anaïs hız trenine bindiğinden dolayı kendisini kötü hissedip hemen uyumuştu. Kevin ise zaten arabada uyuyakalmıştı.
Odamın küçük balkonunda, karanlıkta telefonumu kurcalarken ayaklarımı önümdeki sehpaya uzatmıştım, bir yandan da kaselere doldurduğum abur cuburlardan atıştırıyordum.
Telefon ekranının üzerine düşen Snapchat bildirimiyle gözlerimi yazılara çevirdim. Jaden'dandı. Kısa bir an bekledim. Snap'ini açacaktım ancak direkt olarak açıp ona sanki onun Snap atmasını bekliyormuşum gibi bir izlenim vermek istemiyordum.
Bu yüzden aradan geçen birkaç dakika sonra bildirimin üzerine tıklayarak uygulamayı açtım. En tepede onun adı vardı. Üzerine tıkladığımda açılan fotoğrafla yutmak üzere olduğum cipsin boğazıma kaçması bir oldu.
Kısa bir öksürük krizine girdim. Telefonu masanın üzerine fırlatırcasına atarak su bardağına uzandım ve dudaklarıma yaslayarak büyük yudumlar almaya başladım. Siktir, siktir, siktir... Ve koca bir siktir daha!
Öksürüğüm dindiğinde bardağı masanın üzerine bıraktım ve çekimser bir ifadeyle hâlâ ekranı açık olan telefonu elime aldım. Üst kısmı çıplak bir şekilde aynada fotoğraf çekmişti fakat sırtı dönük, kafası yana çevriliydi.
Kalbimiz buna dayanır mı be çocuk?
İç sesimi görmezden gelerek hızlıca Snap'ini kapattım ve derin bir nefes alarak elimi göğsüme bastırdım. Neden bu kadar hızlı atıyordu bu? Oflayarak arkama yaslandım ve parmaklarımı uzun saçlarımın arasından geçirdim.
Bir süre sessizce, tuhaf bir pozisyonda koltuğun üzerinde oturduktan sonra telefonumun çalmasıyla doğruldum. Ekranda isimsiz bir numara gördüğümde kaşlarım çatıldı ancak reddetmeyerek kulağıma götürdüm. "Merhaba?"
"Hey, selam." Bu Riley'di.
"Riley?" diyerek kaşlarımı çattım. "Numaramın sende ne işi var?"
"Ahh, bu kadar aptal olamazsın!" dedi bıkkın bir ses tonuyla. "Lunaparkta vermiştin ya hani! Hatırladın mı?"
Yüzümü buruşturarak avuç içimle alnıma vurdum sessizce. Kafam o kadar doluydu ki ona numaramı verdiğimi bile hatırlayamamıştım. O haklıydı, SkyScreamer'a binmeden önce benden numaramı istemişti. Ve bende o aletten sonra biraz kafayı bulduğum için bunu unutmuştum.
"Afedersin, unutmuşum," diyerek yayvanca oturduğum yerde dikleştim. "Saat gecenin on ikisi. Bir şey mi oldu?"
"Imm, uyku tutmadı. Telefona bakmak tek işimdi ve artık sıkıldım, evde kimse yok. Sorun olmazsa size gelsem?" diye sordu çekingen bir ses tonuyla. Riley ve çekingenlik... Hmm, ilginçmiş. "Yani sizi rahatsız etmek istemem gecenin bu vaktinde... Ah, neyse! Bu konuşmayı yapmamış gibi davranalım, olur mu? İyi geceler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Histoire D'amour | Jaden Walton
FanfictionMirabelle Lambert, Atlanta'ya taşındığında ailesiyle birlikte geri kalan yaşamını sakince geçirmek istiyordu. Oysa komşuları ünlü Walton ailesiyken bu pek mümkün olmayacaktı. • jaden walton x fem!oc written by; blythestarla başlangıç; 11.07.2023