chapter one

434 25 7
                                    

Kitabın tüm hakları bana aittir. Herhangi bir çalıntı durumunda yasal işlem başlatılacaktır.

Wattpad'de yazılan ilk Jaden Walton kurgusudur.

Başlangıç Tarihi: 11.07.2023

-

Bulutların üzerinde olmanın ne denli özgürce bir his olduğunu iyi biliyordum. Uçağın dar penceresinden gökyüzüne bakar ve bulutların arasından geçişimizi gülümseyerek izlerdim. İlk binişimdeki gibi korkmuyordum artık, alışmıştım.

Aynı şeyi benden dört yaş büyük kız kardeşim için söyleyemeyecektim tabii. Uçağın inmesine yirmi dakika kalmıştı neredeyse. Koltuğuna sıkı sıkı tutunmuş, bindiğimizden beri gözlerini yummuş uyumaya çalışıyordu. Bu korkuyla nasıl uyuyabildiği merak konusuydu elbette ama bazen kısık gözlerle pencereden gökyüzünü süzüyordu.

"Bu kadar telaş yapma." diyerek güven verici bir şekilde gülümsedim. "Sorun yok Anaïs. Birçok defa bindin ve bak." Ellerimle onu gösterdim. "Hâlâ hayattasın!"

"Tu ne me comprends pas!" diye homurdandı alnından ter akıtırken. "J'aurai peur des avions pour toujours!"

Gözlerimi devirerek sağ elimi saçlarıma götürüp siyah tokamı çekiştirdim ve at kuyruğu yaptığım saçlarımı serbest bıraktım. "Bir sonrakine otobüsle yolculuk yaparsın o zaman." Kıkırdayarak siyah tokayı bileğime taktım ve ellerimi siyah saçlarıma daldırarak düzelttim.

"Otobüs mü?" dedi Anaïs kusarcasına bir ses çıkarırken. "İğrenç! Bana bir daha otobüs dersen seni paraşütsüz uçaktan atarım!" Tehditine gözlerimi devirdim ve bakışlarımı pencereden dışarıya çevirdim.

Gecenin karanlığında ışıl ışıl parlayan eyaletten gözlerimi alamıyordum. "Merak etme, bundan sonra uzun bir süre uçağa bineceğimizi sanmıyorum." diyerek güçlükle bakışlarımı manzaradan çektim.

Nefesini sıkıntıyla vererek arkasına yaslandığında kısa bir süre içinde pilotun sesi duyuldu. Birazdan inecektik ve Atlanta kentiyle buluşacaktık, buna çok az kalmıştı.

Mirabelle Fae Lambert, bu bendim. Kısaca "Mira" derlerdi fakat tam adımın kullanılması daha çok hoşuma gidiyordu. Fransız bir ailenin üçüncü, en küçük çocuğuyum. Ben, ablam ve ağabeyim, küçük bir aileydik. Anne ve babamız geçirdikleri bir trafik kazası sonucu uzun bir süredir bizimle değillerdi. Ağabeyim Pierre, Amerika'da evli ve bir çocuğa sahip olduğundan dolayı bizimle birlikte, Paris'te yaşamıyordu fakat artık bizim de orada yaşayacak gücümüz kalmamıştı.

Ablam Anâïs ile birlikte seyehate çıkmayı, yeni yerleri gezmeyi severdik fakat dönüp dolaşıp geldiğimiz yer hep Paris'ti. Kocaman ailemizle yaşadığımız ev artık sadece bizi huzursuz ediyordu çünkü duvarlara anılarımız sinmişti.

Bir süre sonra da ağabeyim Pierre bizi yanında yaşama konusunda ikna etmişti ve sonuç buydu işte. Paris'de bindiğimiz uçak Atlanta Hartsfield-Jackson Uluslararası Havalimanı'nda indiğinde uzunca bir süre Fransa'ya dönmeyecektik, belki de asla.

Uçak inişe geçerken Anaïs'in can çekişini gülerek izliyordum. Yükseklik korkusu vardı, uçaklardan korkardı ama binmek zorunda kaldığı için onunla hep dalga geçerdim. Bu korkuyu yenmesi lazımdı, yükseklik korkusu gerçekten başa belaydı.

Uzunca bir oyalanmanın ardından havaalanının girişinde bizi bekleyen Pierre'i gördüm. Dudaklarımdaki gülümseme genişlerken bavullarımı da, ablamı da arkamda bırakarak ona doğru koştum. Beni fark ettiğinde kollarını iki yana açarak birkaç adım attı ve adeta üzerine atlayan beni sıkı sıkı sarmaladı.

Histoire D'amour | Jaden Walton Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin