Cok sıkıldıgım icin surekli bolum aticam galiba
————————————
Allison'dan
Yukarı çıkmıştık ve Bella'yla en sıkıcı Hogwarts dersinin hangisi olduğunu tartışıyorduk. "Bella, sihir tarihi kehanetten daha sıkıcıdır." Cissy de başını sallayıp beni onayladı. Bella, "Sen nerden bileceksin be." Dedi ve elindeki yastığı bana fırlattı, yanımdaki Regulus mükemmel refleksleriyle yastığı tutup kenara koydu. Dramatikçe kendimi yere bırakıp "Reg, ölüyorum kurtar beni." Reg göz devirirken adının Sirius olduğunu bildiğim, geldiğimden beri neredeyse hiç konuşmayan çocuk kaşlarını çattı. "Hey, bu benim işim." Omuz silktim "Sahip çıksaydın." Yüzünü buruşturdu, "Ne alaka be?" Meda "Yaptığınızın dramı Shakespeare görse ağlardı." Dedi ve göz devirdi. Sonrasında Odada bir "pof" sesi yankılandı, Kreacher gelmişti, "Efendim, bayan Black sizi yemeğe çağırıyor." Ve kayboldu, Cissy "Hadi gidelim sonra devam edebiliriz."Aşağı inip masaya yerleştiğimizde Kreacher servis yapmaya başladı. O sırada Bayan Black bana dönüp, "Hogwarts için heyecanlı mısın Allison?" Devam etti, "Asil bir Slytherin olacağına eminim." Ben değilim ama tabiki bunu söylemeyip "Evet, biraz heyecanlıyım." Dedim ve gülümsedim. Bella'nın gülmemek için kendini sıktığını görebiliyorum. Yemeğin kalanı sessiz geçmişti.
Yukarı çıktığımızda Sirius derin bir nefes aldı. "Bir an hiç bitmeyecek sanmıştım." Ondan sonra Bella kahkaha atarak "Anneme yalakalık yaptığına inanamıyorum," kaşlarımı çattım ve "Yalakalık yapmadım!" Bella sesini inceltip beni sinir bozucu bir şekilde taklit etti "Evet, biraz heyecanlıyım, sizin inceliğiniz bayan Black." Ve bir kahkaha daha attı. Dayanamadım ve Bella'nın üstüne atladım. Bella "Manyak mısın be!" Deyip beni üstünden atmaya çalıştı. Şimdi tam anlamıyla boğuşuyorduk, sonrasında Meda geldi ve beni Bella'nın üstünden aldı. Regulus "Ya niye aldın, izliyorduk ne güzel."Yüzüme sahte şok olmuş bir ifade yerleştirirken konuştum "Sen de mi Regulus?" Cissy daha fazla dayanamamış olacak ki o da kahkaha attı. "Artık uyumalıyız bence." Meda başını salladı "Alls, gel ben sana misafir odasını göstereyim." Ve Meda'nın peşinden bende çıktım.
Sabah
Allison'dan
Bella'nın üstüme atlamasıyla uyandım. Sesimin çok yüksek çıkmamasına dikkat ederek "Bella napıyorsun!" Omuz silkti "Dünün intikamını alıyorum, neyse hazırlan ve kahvaltıya gel." Kalkıp yatağı düzelttim, çıkartıp yere attığım kıyafetleri saydığıma koydum, saçlarımı yaptım, yüzümü yıkadım ve aşağı indim. Sanırım herkes benim gelmemi bekliyordu öylece durduğumu gören Druella, "Gel canım Sirius'un yanına oturabilirsin." Sirius'un göz devirdiğini gördüm, ne derdi var bu çocuğun benle. Daha fazla beklememek adına oturdum. "İyi uyudun mu Allison?" Diye sordu Druella. "Evet iyi uyudum Druella, sorduğun için teşekkürler. Sonra gerici sessizlik devam etti."Hadi,herkes birbirine tutunsun Andromeda sen bana,SİRİUS BURAYA GEL,Allison Sirius'u tut, Narcissa ve Bellatrix nerde?" Druella cidden kötü bağırıyor. Son olarak ben Sirius'un elini tuttuğumda cisimlendik. Gözümü açtığımda kings croosdaydık, midemin fazla bulandığını fark edince burnumu tıkadım. Sonra Druella bize seslendi "İlk sen Allison, Sirius gitti mi, Bellatrix hadi." Ve duvara doğru koştum, hep bunu yapmak istemiştim. Yavaşça trene doğru ilerlemeye başladığımda Sirius'u gördüm. Yanında da dağınık saçlı, gözlüklü bir çocuk vardı, benim olduğum tarafa bakınca ona baktığımı fark etti ve ağzını oynatarak "Kimseye söyleme" dedi. Sırıtıp bende sadece ağzımı oynatarak "Bakarız" dedim ve Medaları beklemeye devam ettim.
Trende
Allison'dan
Trene binmiştik ve kompartman arıyorduk, Bella'nın söylenmelerini saymazsak gayet iyiydi. Bella, "Cissy ve Alls on saat saçlarıyla uğraşmasa erken gelirdik." Ofladım, "Asıl senin saçında kalan tarağı çıkarmak için beş saat uğraştık," nefes alıp devam ettim. "Sirius'un kompartmanını biliyorum. Onun yanına gidelim." Dedim ve yürümeye başladım, Bella ofladı ama ötekileri çekiştirerek arkamdan geldi.