altı

8 0 0
                                    

Pazartesi günkü ilk teneffüste kantinde oturuyordum. Alin, Ela ve Bersu uzun kantin sırasında bekliyorlardı kahvaltı etmek için. Benimse canım hiçbir şey istemiyordu, grip olacaktım galiba.

Görkem Ege, Gökhan Efe, Cenk, Aslan ve Melis kantine girdiğinde bakışlarım ister istemez Görkem Ege'nin üstünde gezindi.

Kötü çocuk imajı çizmek için olsa gerek yine simsiyah giyinmişti.

Bakışlarımız Melis ile buluştuğunda, sinsi bir ifadeyle bana gülüp Görkem Ege'nin koluna girdi. Görkem Ege ters bir ifadeyle ona baksa da onu itmedi. Melis'in bakışları tekrar beni bulduğunda, bunu bana inat olarak yaptığını anlamıştım.

Onun bu haline gülüp önüme dönmek üzereydim ki, Görkem Ege ile göz göze geldik. Birkaç saniye bana baktıktan sonra, Melis'i itip bana doğru adımlamaya başladı. Gergin bir şekilde ne yaptığını izlerken o, arkamdaki masaya ve tam arkamdaki sandalyeye oturdu. Sandalyelerimiz birbirine değiyordu.

Cenk ve Aslan gülerken, Melis bozulmuş bir ifadeyle bir bana bir Görkem Ege'ye bakıyordu. Gökhan Efe ise ifadesizdi. Hepsi gelip masaya oturduğunda, kızlar da gelmişti.

"Bunlar neden dibimize oturdu?" dedi Alin masaya eğilip fısıldayarak.

"Bilmiyorum." dediğimde Ela gergin bir ifade ile arka masaya bakıp, tostunu yemeye başladı.

Instagram'da hikaye paylaşmak için hesabıma girdikten sonra, fotoğrafı seçip şarkı aramaya başlamıştım.

Birkaç dakika önerilen şarkılara bakmış, hiçbir şey bulamamıştım. "Bana bir şarkı söyleyin." dediğimde kızların telefonlarındaki bakışları bana döndü.

"Ne için?" dedi Alin. Telefonumun ekranını onlara çevirerek, "Bunu hikaye atacağım." dedim.

"Hmm," dedi Bersu. "Böyle sorunca da aklıma gelmez ki."

"Evet ya," diyerek dudağını büzdü Ela.

"Neyse sonra atayım o zaman." diyerek fotoğrafı taslaklara kaydedip telefonumun ekranını kapattım.

Ders zili çaldığında masadan kalktık. Kızlar tostlarının kağıtlarını ve boş meyve suyu kutularını çöpe attıklarında, kantinden çıktık.

Çıkmadan önce ister istemez bakışlarım Görkem Ege'ye kaydığında, göz göze gelmemiz ile hızla bakışlarımı çevirerek kapıdan çıktım.

🌸

Okul tamamen bitmişti. Şaşırtmayan bir koridor kalabalığında, kolumu korumaya çalışarak okuldan çıkmayı başarmıştım.

"Aklıma ne geldi!" dedi Ela heyecanla. Hepimizin bakışları ona döndüğünde, "Biz senin koluna neden hiçbir şey yazmadık?"

"Ne yazacaksınız ki?" dedim anlamayarak.

"Alçıların üzerine bir şeyler yazılır ya." dedi Ela. "Hadi biz de yazalım."

"Hadi hadi!" diyerek çantasını açarak kalem aramaya başladı Alin.

Sonunda bir kalem bulduklarında sırayla koluma bir şeyler yazmaya başladılar. Okuldan çıkan insanlar, bahçenin ortasında dikilip deli gibi hareket eden bu gruba garip garip bakıyorlardı. İçlerinden birinin yüz ifadesi o kadar komikti ki, gülmeden edememiştim.

Güldüğümü gören çocuk yanındaki arkadaşlarına eliyle 'bir' işareti yaparak yanımıza doğru adımlamaya başladı. "Merhaba," dediğinde, diğerleri de ona bakmaya başlamıştı.

"Merhaba," dedim.

"Eğer sakıncası yoksa ben de yazabilir miyim?" dedi işaret parmağı ile kolumu işaret ederek. Ela elindeki kalemi cevap vermeme fırsat bile vermeden çocuğa verdiğinde, eğilip koluma bir şeyler yazmaya başladı.

Ela'ya dik dik bakarken, onun bana sırıttığını gördüm. Alin ve Bersu'ya döndüğümde onlar da aynı şekildeydi.

"İşte oldu," diyerek kalemi bana uzatarak gülümsedi çocuk. "Berkan ben."

"Çiçek, teşekkür ederim."

"Ben teşekkür ederim." diyerek gülümseyip gittiğinde, bakışlarımı koluma çevirdim.

Berkan'dan sevgiler.

"Ne yazmış ne yazmış?" dedi Bersu heyecanla kafasını koluma eğerek.

"Ne yazmış?" diye sordu Alin, Bersu'ya dönerek.

"Berkan'dan sevgiler." dedi Bersu.

"Hoşlandı senden." diyen Ela'ya göz devirip, "Saçmalama." dedim.

"Asıl sen saçmalama. Kim tanımadığı birinin koluna yazı yazmaya gelir? Hem burada hepimiz vardık, bir tek seninle tanıştı." dedi Alin gülerek.

Tam cevap verecektim ki Gökhan Efe'nin sesi doldu kulaklarıma. "Bersu, biraz bakabilir misin?"

Arkamı döndüğümde Görkem Ege, Gökhan Efe, Kerem ve Işık'ın orada olduğunu gördüm. Onları ilk kez hep birlikte yan yana görüyordum. Şaşırtıcı bir benzerlikleri vardı.

"Tamam," diyerek bize baş selamı vererek yanımızdan uzaklaşıp Gökhan Efe ile birlikte okuldan çıktı Bersu.

Bakışlarım Görkem Ege'nin yüzüne kaydığında, onun koluma baktığını gördüm. Kolumu hafif geri çekerek kızlara döndüm. "Biz de gidelim." dediğimde ikisi de başıyla beni onayladı.

🌸

Diğer bölümde görüşmek dileğiyle.
Sizleri seviyorum.
🤍

üçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin