"Kabul ediyor musun yani Ela?" dedi Alin heyecanla. Ela gülerek onu onayladığında hemen ona sarıldı. Bu halleri gülümsememe sebep olmuştu.
Alin'in, okulun müzik kulübünde olan bir arkadaşı vardı. Birkaç gün önce aramızda geçen bir konuşmada Ela'nın sesinin güzel olduğunu öğrendiğimiz için gidip o arkadaşıyla konuşmuş, provalar neredeyse bitmek üzere olsa bile Ela'yı kabul ettirmeyi başarmıştı.
"Hadi gel o zaman, gidip konuşalım. Kızlar hadi." diyerek bana ve Bersu'ya döndüğünde, "Siz gidin, biz bekliyoruz." dedim.
"Tamam o zaman." diyerek Ela'nın elinden tutup koşar adımlarla onu kantinden çıkardı Alin.
Onların gitmesiyle bakışlarımı sabahtan beri yüzü asık olan Bersu'ya çevirdim. "Neyin var senin?"
"Hiçbir şeyim yok." dedi ama sesinden bile ne kadar üzgün olduğu anlaşılıyordu.
"Gökhan Efe ile mi alakalı?" dediğimde, sabahtan beri masada sabit tuttuğu bakışları bana döndü. Derin bir nefes alıp, "Evet." dedi.
"Dün konuştuk ya, ona takıldım biraz. Ben de onu çok özlüyorum Çiçek ama artık ondan korkmaya başladım." dediğinde elimi kolunun üzerine koyup sıvazladım.
"Eğer onun seni sevdiğine eminsen korkmana gerek yok ki." dediğimde burnunu çekti.
"Beni sevdiğine eminim ama çevresinde o kadar korkunç insanlar var ki Çiçek. Gökhan da onlara uyuyor. Görkem Ege, Cenk, Aslan, Melis... O kadar iğrenç insanlar ki, ne yapacakları belli olmaz. Üzgünüm ama kendimi korumak için ondan bir süre uzak durmalıyım. Eskiden beni her zaman koruyacağından emindim çünkü Gökhan merhametli bir insandı ama Ela'nın boğulduğu gün onun da diğerlerine benzemeye başladığını fark ettim." dediğinde, başımı salladım.
"Seni anlıyorum. Bence çok haklısın. Senin de onu sevdiğine eminim fakat her zaman sevgi yeterli olmuyor. Gökhan Efe sana en yakın zamanda kendini ispatlayacaktır zaten, ben eminim." dediğimde kollarını bana doladı.
"Teşekkür ederim Çiçek yanımda olduğun için." dediğinde, ben de ona sarıldım.
🌸
"Provalar başladı. Emir ile beraber çalışıyoruz ve açıkça söylemek gerekirse, o çok iyi bir çalışma arkadaşı." dedi Ela heyecanla.
Onun bu haline gülerken, koluma dokunan el ile irkilerek arkama baktım. "Berkan?" dedim şaşkınlıkla.
"Merhaba, oturabilir miyim?" demesiyle, kafamı sallayarak sandalyemi kenara çektim. Yan masadan bir sandalye alıp Alin ve benim arama oturdu.
"Merhaba, nasılsınız?" dedi bakışlarını hepimizin üzerinde gezdirerek.
"İyiyiz, sen nasılsın?" dedi Bersu.
"İyiyim, teşekkür ederim. Geçen gün sizle tanışamamıştık, ismim Berkan." dediğinde, kızlar da sırayla isimlerini söylediler.
"Memnun oldum. Geçen gün sormadığım için kötü hissettim kendimi. Kusura bakmayın." diyerek gülümsediğinde, "Sorun değil." dedi Bersu.
"Ela, nasılsın iyi misin? Parti günü olanları duydum, geçmiş olsun." dediğinde, Ela'nın yüzü düştü. "Allah'ım unutulmuyor da."
"Üzgünüm, kötü bir şey demek istememiştim." dedi Berkan.
"Sorun değil, teşekkür ederim sorduğun için. Kızlar sayesinde çok daha iyiyim." diyerek bize bakıp gülümsedi.
"Öğle arasında yemek yiyeceğiz, sen de gelsene." dedi Ela, bana yandan bir bakış atıp sırıtarak. Ne yapmaya çalıştığı çok belli oluyordu ama bir şey demedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
üç
HumorOkulda sürekli zorbalık üzerinden eğlenen bir ekip, bu sefer onlara baş kaldırabilen bir grup bulduğunda ne yapacak?