Taner ve Roza için sahneler yazacağım. Kısmet dizisi bittiği için çok üzgünüm bu çok sevdiğim çifte sahneler yazmayı planlıyorum. Bugün kısa oldu ama giriş olsun. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum!
Hikâyeyi yazmamda bana yardım eden @umudayakin a çok teşekkürler
...
Roza, sabah olunca Taner'den evvel kalkıp kahvaltıyı hazırlamıştı. İşini bitirince sıra Taner'i uyandırmaktaydı. Odaya geldi ve
"Daner!!" diye bağırdı. Uykuyla uyanıklık arasında olan adam ağzının içinde mırıldanırken "Ne var Roza?" dedi. Kısa bir süre sonra tekrar uykusuna devam edince Roza, başında korkulup gibi dikildi.Bozuk Türkçesiyle kelimelerin arasında boşluklar bırakarak "Daner, sabah oldu. Uyan artık! Sonra bana kızacak siz!"
Hiç aldırış etmeyince üzerinden örtüyü çekti aldı. "Aaa!! Daner saat on ikiye geliyor."
Üstünün açılmasına kızıp "Napıyim sabah olduysa! Bir uyutmadın. Git yarın gel!" dedi ve Roza'nın elindeki örtüyü alarak tekrar yattı.
İstediğini başaramayan kadın çığlık atınca Taner yerinden sıçradı. Ne olduğunu bile anlamayan kocası, Roza'nın ellerini göğsünde birleştirip sakince onu izlediğini gördü.
Yatağın üstüne çıkmış tepeden karısına bakarken "Napıyorsun deli manyak! Öyle bağırılır mı? Ben de bir şey oldu sandım." diyip
örtüyü yatağa attı."Olmadı ama olacak! Daner saat geç oldu. Saat kaç? Sizin haberiniz yok!" Sonra da Taner'i tutup aşağıya çekti ama adam dengesini kaybedince kızın üstüne düştü.
Köprüde tokuşan keçiler gibi çarpışınca adam kafasını tutarak "A kafam!" diye acıyla inledi. "Allah seni napmasın Roza!" başını geriye atıp ağrıyan başını tuttu.
"Daner Bey bir şey oldu mu?" onunda kafası ağrıyordu ama korkusundan kendi acısını unutmuş panik içinde Taner'le ilgileniyordu.
O sırada göz göze gelince adam, elini kafasından çekti, sanki olayı unutmuş gibi "Kız senin gözlerin ne güzelmiş!" dedi.
Ciddi bir şey söyleyeceğini söyleyen Roza hayretle gözlerini kırpıştırıp kocasına baktı. "Daner??" hiçbir şey anlamayan Taner, başını ne var anlamında salladı.
"Kalk üstümden!" etrafa bakındı. Şaşkınlık içerisindeyken "Hint dizisine dönderdin hayatımı!" dedi. Kadın doğrulup üstünü silkeledi ve eteğini çekiştirip "Kahvaltı Hazır!" diyerek gitti.
Yataktan kalkmak isteyince yere düşmüş olan çarşafa takıldı dengesini kaybederek aşağıya düştü. İçeride olan karısına bağırdı. "Roza... Roza!"
Çok geçmeden odaya gelince, Taner'i çarşafa dolanmış bir vaziyette yerde gördü. Eliyle ağzını kapatıp gülmeye başladı.
"Ne gülüyorsun kız! Yardım etsene can çekişiyorum burada." örtüden kurtulayım derken iyice dolamıştı. Çözmekten yorgun düşünce karşısında seyreden Roza'ya, alayla baktı.
"Roza?"
"Daner bey?"
"Böyle iyi mi? Çekirdek ister misin?"
"Yok boyle iyi Daner Bey!"
Yere eliyle vurup "Aa!" dedi. Elini öpüp "Sen bana sınav mısın kadın yardım etsene! Bir de 'boyle iyi' diyor." O sırada Roza, koşarak Taner'i örtüden kurtarmak için atıldı.
"Siz gerçekten deli, Daner bey! Bu nasıl boyle oldu?" örtüyü mayalık yoğurt gibi sarmış Taner, karısının alaylarına alınınca yardım ellerini ittirdi.
"Ya tamam bırak istemez!" döne döne örtüden kurtuldu. "Ben niye duramıyorum ya? Durdursana beni kız hâlâ seyrediyor. Bayılacam şimdi!"
Roza, Taner'i tutunca dönmeyi bıraktı. Kocasını omuzlarından kavrayıp "Bir daha bu kadar içmeyin!' dedi. " Size içki yaramıyor!"
Nihayet sabit kalmayı başarabilen adam, olaydan bağımsız "Saat kaç?" diyince Roza, hiç bakmadan "On iki!" dedi.
"Yuh! Niye demiyorsun saat on iki diye?"
"A, ben söyledi ama."
Uzanıp saate baktı. Gerçekten de on ikiye gelmekteydi. Sitemle "Roza! Öğlene kadar uyumuşum, niye daha erken uyandırmıyorsun be kadın!?" dedi.
"Neden uyandıracak? Kalksaydın Daner Bey!" diyip gitti. Taner de peşinden!
"Tepemde akbaba gibi dikilmiş duruyordun ama?"
Anlamamış gibi sordu. "Akbaba?"
"He akbaba. Onu da mı bilmiyorsun? Ya yok mu hani bir ölü görünce hemen o tarafa üşüşen kuş sürüsü. Ölü yiyiciler!"
Roza alayla "Daner Bey siz çok bilgili!" akbaba derken bilmediğinden dememişti.
"Daner Bey mi? Ben sana 'Bey yok' demedim mi? Sen bu aşka inanmazsan dışardakiler hiç inanmaz!"
Roza, Taner'i tasdik eder gibi başını salladı. "Ah, bi an unuttu ben!"
"Neyi? Aman neyse ne, ben banyoya gidiyorum bir şey istiyor musun?"
Roza zorlanarak "Duşakabin getir Daner Bey" dedi.
Taner giderken arkasında kalan kadına bağırdı. "Benim lafımı bana satma Roza"
"Yok benimki tamamen ıntıkam şeysi.." Taner, uzaktan diyaloglarına son verip banyoya girince Roza da balkona gitti. Biraz sonra her şeyi unutmuş gibi gelip masaya oturdu.
Nasıl anlatabileceğini düşünürken bir anda "Dün... sen geç geldi? Kaç saat uyanık kaldı ben!" dedi. Taner elindeki çatalı, masaya bırakarak karısını taklit etti. "Uyusaydın Ruza! Sana dedi ben 'geç gelecek' diye!"
"Tamam o zaman! Ama bundan boyle" diyip durdu. Sessizlik ilgisini çekince Taner masadan başını kaldırdı. "Hı?"
Hiçbir şey söylemiyordu Roza. Nasıl telaffuz edeceğini düşünüyordu. "
Ee Roza?"
Kadın, elini masaya koyup "Benim Türkçe bitti." diyince ikisi de gülmeye başladı.
"Onu nasıl başardın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısmet | RozTan
FanficKısmet dizisinin en sevdiğim çiftine özel hayali sahneler yazıyorum! Beğenmeyi unutmayın. Wattpad'a bir gireyim belki birileri bu güzelim çift için bir şeyler yazmış mıdır diye ama bulamadım. Dedim ki ilk yazan neden ben olmayayım! Finalini beğenmed...