Pusuya Mı Yattın?

132 22 25
                                    

Ah be Taner! Bir şey söylemeliyim ki bu çift yavaş yavaş ve zamanla olmalı. Pat diye süpriz yumurtadan çıkmış gibi olmamalı bu yüzden her şey planlı olarak devam edecek. Sevgilerle, sağlıcakla kalın!

...

Taner hiç duymamış gibi yaparak devam ederken güldü. "Niye kız hem kocan hem hocan olurum!"

"Daner! Lütfen..." elindeki çubuğu alıp kendine çekerken Taner de kendine taraf çekince göz göze geldiler.

O sırada zil çaldı. Kaçmak için fırsat kollayan Roza, hemen toparlanıp kapıya doğru giderken Taner de peşinden gitti.

"Kim bu saatte?"

Kapıyı kendine doğru çekip açtığında Reis'in geldiğini gördü.

"Amca?"

"Reıs Bey!" aval aval bakan ikili, amca beyin içeriye girmesiyle birlikte salona geçtiler.

"Taner konuşmamız lazım!"

"Konuşalım amca da bu saate mi?"

"Ne varmış saatte?"hâlâ odada duran Roza, ikisine baktı. Özel bir şey konuşacaklarını düşünüp başka bir yere geçti. Kapıyı kapatamadı konuşacakları şeyi çok merak ediyordu.

"Bak Taner, Melike defteri kapandı. Artık burada barınamazsın!"

Taner, dikkatle amcasını dinlemekteydi. Reis'in lafı biter bitmez konuştu. "Buranın bir yıllık kirasını peşin verdim. Hem ben napıyorum ki? Babasının apartmanı mı burası?" diyince Reis kötü kötü bakmaya başladı.

"Evet, babasının apartmanı!" koltuğa geçip oturdular.

"Bazen gerçekten saf olduğunu düşünüyorum Taner!"

"Niye ki? Aman neyse ne amca beni buradan çıkartmaya geldiysen, hiçbir yere gitmiyorum haberin olsun. Ben buraya alıştım. Kimseye bir zararım yok!"

"Sen öyle düşünüyorsun sadece Melike çok rahatsız senin varlığından!"

Taner konuyu değiştirmek için "Bunu söylemek için mi geldin?" dedi.

Amcası elindeki tespihi çekmeyi bıraktı. "Kafama takılıyor uyuyamıyorum. O Melike yüzünden kendini bu kadar yıpratma evladım! Çabalama artık, ne buluyorsun şu kızda anlamıyorum ki git yeni aşklara yelken aç!"

Roza'nın içeride kaşları çatıldı. Kendi dilinde "Bu ne diyor? Anlamadım" dedi. İçerdeki konuşmalara dikkat kesildi. Ne konuştuklarını kaçırınca biraz daha yaklaştı kapıya.

"Ben aşık olmak istemiyorum. Ben Melike'yi istiyorum!" diyordu Taner. Sesi biraz çok çıkmış olmalı ki Reis susturdu.

"Lan! Sessiz ol ne bağırıyorsun? Megafon yutmuş gibi! Kız duyacak."

Taner anlamadı. "Hangi kız?"

Reis sinirle elini yüzüne götürüp sıvadı. "Kim olacak olum? Roza!"

Yeni anlayan Taner, "Ben evliydim dimi unuttum bir an!" dedi. "Doğru söylüyosun yeni aşklara yelken açmalıyım hem belki Melike kıymetimi anlar da geri döner!"

"Lan! O anlamda mı dedim?"

"Ya ne diyorsun amca açık konuş anlamıyorum bir şey!"

Reis'in sesi alçalınca duymak zorlaşıyordu. "Gözünün önündekini gör, diyorum! Yoksa o yelkeni sana tabut yaparım Taner, unut Melike'yi!"

"Mümkünatı yok!"

"Olum..." Amcasının sesi çocuğa nasihat verir gibiydi. "Sahte de olsa kızın yanında böyle şeylerden bahsetme!"

Kısmet | RozTanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin