Herkese çoook mutlu bir pazar akşamı diliyorum. Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın. Keyifli okumalar...
Bölüm Şarkıları;
Aspova- Eskimiş Senelere Yan
İndila- Love Story
Garmarna- Herr Mannelig
5.BÖLÜM: OYUN ZAMANI
Yağmurlu başka bir sabahtı. Bahara gelirken yağmuru çok oluyordu. Fakat burada bir yaz daha geçirmeyecektim. Artık hak ettiğim yerde hak ettiğim şekilde geçirecektim.
Sabah doktor odaya geldiğinde küçük bir oyun ile onu dışarı çıkmaya ikna etmiştim. Aslında ikna etmeme gerek kalmamıştı. Yüz ifademi gördüğünde kendisi teklif etmişti. Şimdi birlikte bahçe de oturuyorduk. Benim elimde su vardı , o da ona bir şeyler anlatmamı bekliyordu.
''Lisemin bulunduğu bahçeye benziyor.'' diyerek başladım söze. Tam anlamıyla benziyor diyemezdim fakat onun bahçesinde de fazla ağaç ve yeşillik vardı. Birde çok büyük bir bahçeydi. ''İlk gün okulun o kadar büyük olmasına şaşırmıştım çünkü geldiğim okul küçüktü. Zaten ilk günü hiç unutamıyorum. Çok yabancıydım bir çok kişi gibi. Görmeye alışkın olduğum o yüzler artık yoktu ve herkes gözüme o kadar büyük geliyordu ki. Bir arkadaşım sonradan yakın olduktan sonra 'İlk gün o kadar gergin ve sinilir duruyordun ki yanına yaklaşamamıştım' demişti. Dışarıdan öyle bir havam hep vardı bir de üstüne ilk günün gerginliği değil de korkusu eklenmişti. Korkuyordum çünkü yeni bir yoldu. Ne yapmam gerektiği konusunda bilgisizdim.'' Elimdeki şişeyi açtım ve bir yudum içtim. ''Lise fena değildi aslında. Dönem dönem çok zorlandığım anlar oldu elbet. Birazı alışırken birazı sonra.''
''En çok zorlandığın yıl ya da anlar hangisiydi?'' diye sordu. Onun elinde yine defteri ve kalemi vardı.
''Onuncu sınıftı galiba. Ne kadar çalışırsam çalışayım bir şeyler olmuyordu. Bir de küçük sağlık sorunları ile uğraşmaya başlamıştım. Kışın okuldan geldiğimde çok yorgun oluyordum. Servis ile gelip gitmem ve okulda hiç bir şey yapmamış olmama rağmen. Hareket olarak yani. Yatağa yatıp uyumaya çalışırken o kadar üşüyordum ki. Ellerim ve ayaklarım hiç bir zaman sıcak olmaz ama o üşüme çok farklıydı. Tırnaklarım morarırdı. Bir kere soğuktan ya da üşümekten olsa gerek üzerimde kat kat kıyafet ve örtü olsa bile içim titremişti. Kalbimin ağrıdığını hissetmiştim. Çok zor dalmıştım uykuya.'' O anı hatırlamak bile üşütmüştü. Hoş yağmur yağmış olduğundan dışarısı da zaten serindi.
''Bir gün en sonunda dayanamayıp doktora gidip kan verdim. B12 eksikliği çıktı. Önce her gün sonra hafta da bir şeklinde iğne olmaya başladım. İyi geldi mi gelmedi mi bilmiyorum. Ama o kadar çok sıkılmıştım ki kalan o son bir iğneyi olmadım.'' Doktor Ayaz gülümsedi.
''Her şeyden böyle çok çabuk mu sıkılırsın?''
''Ne olduğuna göre değişir. Kendi yaptığım, kendi kendimi soktuğum durumlarda sonuna kadar giderim. Ama başka biri tarafından o duruma geldiysem ya da bir şey yapıyorsam evet çabuk sıkılırım. Hiç bir zaman insanlardan tavsiye alan ya da almak isteyen biri olmadım. Ama gördüğünüz üzere şuan olduğum konum hayatta her şeyin mümkün olduğunu gösteriyor.''
''Aldığın her tavsiyeyi dinler misin? Ya da kendini dinlemek zorunda hissediyor musun? Mesela sana seanslardan önce düzenli uyumanı tavsiye etsem dinler misin?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜZLEŞME
Teen FictionSoğuk bir oda da ne kadar uzun kalınabilirse o kadar uzun kaldığımı düşünüyordum.Geçirdiğim ilk gecenin son gece olmadığını ve başlangıç olduğunu fark edene kadar. Zihnim bir çok şeye alışmıştı, bedenimin alışması ise uzun sürecek gibi duruyordu. ...