Verilen kararın üzerinden bir kaç gün geçmişti.Yarın nişan,bir kaç hafta içerisinde de düğün yapılacaktı.
Selvi çarşıda ablası,annesi ve iki yengesi ile dolaşıyordu.Nişan için elbise alacaktı.
"Kız Selvi,vallahi durdun durdun,turnayı gözünden vurdun."
Selvi yengesini haklı bulmuştu.Azat belki de onun için en doğru adaydı.
Tek sorun annesi ve yengeleri ile konuşmuş,fakat Azat ile daha hiç konuşmamıştı.
Annesinin telefonu çalıyordu.Konuşmak için durdu,Selvi ise bir mağazaya girdi.
Çıktığında annesi ilk defa Selvi ile düzgünce konuştu.
"Kayınvaliden aradı.Nişandan sonra hemen düğün için hazırlıklara başlamak istiyor,bende akşama davet ettim,hep beraber gelecekler."
Alışverişi yapıp eve döndüklerinde Selvi odasına geçmişti.Aldıklarını bir kenara bırakıp telefonu eline aldı.
Telefon uzunca çaldı,sonunda açıldı.
"Sevo'm,kusura bakma zor yetiştim.Napıyorsun bakalım?"
"İyiyim ben de,boşver ya beni sen neler yapıyorsun?"
"Bana bak,birşeyler oluyor sanki orada?
Senin moralin bozuk gibi...""Yuh be Gülce,nasıl anladım be kızım."
"Yavrum sen benim olmayan kız kardeşimin yerini aldın,tabii ki anlayacağım."
Gülce gülümseyerek,su doldurduğu bardağı masaya koydu.
Suyu içmeden önce sordu.
"Ee anlat bakalım,neler oluyor?"
"Ben evleniyorum."
Gülce ağzındaki suyu püskürttü.Ufak bir öksürük krizine girdi.
"Nasıl evleniyorsun? Dalga geçme benimle bak!"
"Ya o kadar uzun bir mesele ki,sadece haftaya evleniyorum.Tam da senin geleceğin zamana denk geliyor.
Gülce telefonu kulağı ve omzu arasında tutturdu.Paketinden bir dal sigara aldı ve yaktı.
"Ya oldu bittiye getirdi senin o gıcık baban değil mi?"
Selvi,arkadaşının onu bu kadar tanımasına gülümsedi.
"Tamam anlat artık.Her şeyi merak ediyorum."
"Sen gelince anlatsam olmaz mı?"
"Yok hayatım.Şimdi anlatacaksın ki ben geldiğimde kimi elimden geçireceğime bakacağım."
Selvi kahkaha attı.Yapardı çünkü biliyordu.
Anlatmaya başlamadan,yeğeni Umman odaya girdi.
"Hala?"
Selvi yeğenine döndü.
"Halacım? Birşey mi istedin?"
"Hala benim sana birşey anlatmam lazım."
"Anlat tabii ki kuzum."
Umman,halasının yanına oturdu.
"Ama üzülme tamam mı? Sen üzülüp,ağladığında ben de ağlıyorum."
Selvi,yeğenin masum kalbi için gülümsedi.
"Tamam,söz veriyorum üzülmeyeceğim.
Hadi anlat."Gülce de telefondan onları dinliyordu.
"Hala,hani Oya Teyze'nin kızı var ya,Zehra ablayı demiyorum ben onu çok seviyorum.Diğeri var ya,onu diyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKSİK
Teen Fiction"Ben eksik değilim! Tek eksiğim sevilmemek,sevememek.Engellerimin üzerine kurduğum hayallerime ulaşamamak! Ben Selvi Karabayır.Bugüne kadar hep "eksik" olarak tanınan,asla sevilmeyen,hor görülen birisiyim.Ama eksik değilim."