bilgilendirme:Amine artık Handan.
Multimedya:Selvi
-----------------------------------------------------------------
Yukarı çıktıklarında,sanki üç gün önce hiç birşey olmamış gibi herkes birbiriyle muhabbet ediyordu.Selvi,Azat'ın tam karşısında oturuyordu.
Refika Hanım,Reyhan ile muhabbet ediyordu.Arada bir Selvi'ye göz gezdiriyordu.Geliniyle henüz konuşma fırsatı bulamamıştı.Devran Ağa,günlük muhabbetlere ara vererek konuştu.
"Refika Hanım,biz deriz ki yarın bu çocukların nişanı olacak,ondan sonraki gün de Gülcan ve Ayhan'ın nikahı olacak.Arada ki düşmanlık bitsin isteriz,malum çocuklarımız evleniyor."
Refika Hanım,sahte bir gülümseme ile cevap verdi.
"Tabii,uygundur."
Selvi'ye döndü.
"Ama gelin kızımın da isteklerini duymak isterim,malum onun nişanı olacak."
Herkes Selvi'nin bir şey söylemeyeceğini zannediyordu fakat Selvi konuşmaya başladı.
"Çok teşekkür ederim Refika hanım çok düşüncelisiniz ama isteklerim var."
Annesi Selvi'ye kınayıcı bakışlar atmaya başlamıştı.
"Tabii kızım seni dinliyorum." diye cevap verdi Refika Hanım.
"Öncelikle yarın için nişana karar verdik fakat öyle abartılı bir şey olmasını istemiyorum,daha sade,kendi aramızda bir şeyler yapalım istiyorum."
Azat dikkatle Selvi'yi dinliyordu.
"Ayriyeten çok yakın bir arkadaşım var.Yakın zamanda buraya gelecek, o olmadan düğün yapılsın istemiyorum."
Refika Hanım gülümsedi.Kendisi ilk evlendiği zaman hiçbir şeye karışamazdı fakat gelinin açıksözlü oluşunu sevdi.
"Tabii kızım sen nasıl istersen öyle olsun.Yanlış anlamazsan,arkadaşın ne zaman gelecek?"
"Haftaya burada olur,malum uzak yerden geliyor onunla hasret gidermek isterim.O yüzden onun gelmesinden bir hafta sonrası için konuşalım."
Refika Hanım'ın gülümsemesi arttı.
Onlar gitmek için aşağıya indiklerinde,Selvi de eşlik etti.
Herkesle tek tek vedalaştı.Azat gitmeden önce Selvi'ye baktı.
"Kendine dikkat et,canını sıkan bir şey olursa bana haber ver."
Sonra da Devran Ağa'ya döndü.
"İyi akşamlar Devran Ağa,sizden bir istirhamım olacak."
"Tabii Azat Ağam,seni dinliyorum."
Azat,Selvi'ye gülümsedikten sonra tekrar Ağa'ya döndü.
"Müstakbel karıma iyi bakın.Düğüne kadar o size emanet.Bu arada geçen annemlerle yengemler Selvi'yi çarşıda görmüşler.Yanağına bir şey olmuş sanki ha,kapıya mı çarptı dersiniz? O zaman siz o kapıya da dikkat edin.Selvi'ye artık hangi kapı veya kapılar çarpıyor bilemem,ama bir kez daha Selvi'nin saç teline bile zarar gelirse,bu konağı kapısız bırakacağımı da siz iyi bilirsiniz."
Azat,son sözlerinden sonra gitti.Fakat arkasında gergin bir Devran Ağa,şaşkın bir aile ve ilk defa güvende hisseden bir Selvi bırakmıştı.
Ertesi Gün
"Yenge,haydi.Geç kalacağız hızlı olsun biraz!"
Selvi sabahın köründe uyanmış,nişanı için oradan oraya koşturuyordu.Şimdi de çarşıya gitmesi gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKSİK
Teen Fiction"Ben eksik değilim! Tek eksiğim sevilmemek,sevememek.Engellerimin üzerine kurduğum hayallerime ulaşamamak! Ben Selvi Karabayır.Bugüne kadar hep "eksik" olarak tanınan,asla sevilmeyen,hor görülen birisiyim.Ama eksik değilim."