Lisa:
Dün neden aniden telefonu kapattın?Jennie:
Siktir|Jennie:
Ya anlarsa?|Jennie:
Önemli bir işimin olduğunu hatırladım daJennie:
Çokta takılma sen boşverLisa:
Gereksiz bir şey olduğuna emin misinJennie:
EvetLisa:
Ta-mammLisa:
Ay şaka gibi okullar açılıyooLisa:
Sizde ne zaman açılıyor? Bizde Güney Kore'de 27 eylülde açılıyor diyorlar tarihler değişiyor bizim okuldaJennie:
Güney Amerikada yani burda bu ay açılacaktı güya fakat okuldaki bir takım özel sebeblerden dolayı Eylülün 5'i galibaLisa:
Son 1 haftanız kalmış deseneJennie:
Maalesef :(Jennie:
Açıkcası o habeş maymunlarını çekmiycem bu yılJennie;
Başka okula geçtim :))Jennie:
Tek isteğim kafa dengi,normal insanlar ile karşılaşmakLisa:
Bulursun öylelerini merak etmeJennie:
Ay AminJennie:
Pfff neyse çok konuştum yine birazda sen bir şeyler anlatLisa:
Anlatacak bi bok yok ausjsksjsksksksjJennie:
Bizim çenemizin anca görüntülü konuşunca durmuyorLisa:
Görüntülü konuşalım diyorsun yaniJennie:
EvetLisa:
tamamm ilk ben arıyorum o zamanGörüntülü arama tuşuna tıkladım hiç beklemeden.Saniyeler sonra telefon açıldı.Jennie'nin üzerinde pembe hello kitty'li pijamaları eşliğinde yine mutfaktaydı.Pijamalarına bakınca gülmemi tutamadım.İlk ne olduğunu anlamadı.Sonra üzerine baktığında neye güldüğümü fark etti.Yalandan tükürürmüş gibi "Vatan haini seni" dedi gözlerini kısarak.
"Komik duruyorsun ama cidden" diyi verdim.O ise elini boşver dercesine sallayıb "Amaaan boşver.Ben bunla rahatım" keyfi yerindeydi her zaman olduğu gibi.Gerçi keyifsiz yada mutsuz olduğu an yoktu.Hep mutluydu.
Harika bir hayatı olsa gerek.
"Yine mutfaktasın bakıyorumda"
"Ben bu mutfakla evliyim.Haberin yok mu yoksa?!" yüzüme sanki cinayet işlemişim gibi bakıyordu."Eee düğün nasıldı? Ben neden çağrılmadım?" diye sordum dalga geçerek.
"Avukat bey valla açıklaya bilirim" ardından fısıltıyla "Fuck off amca.Açıklamam.Paşa gönlüm istemedi" demesiyle ufak bir kahkaha attım.
Aniden aklına gelen şeyle "Lan! Fırında kek vardı!" diyib acele ile fırını açtı.Bağırarak "Yanmış lan!" dediğinde elimle anlıma vurarak "Nasıl becerdin gerizekalı?"
"Becerdim mi? Yatakda değil merak etme" dedi imalı sesle.
Gülerek "Allah'ım sen sabr ver" dedim dua eder gibi.Ardından şakaya vurarak "Yatakda değilde nerde ve nasıl becerdin?" dememle sinsice sırıttı.
"Ben bir şey yapmadım.Fırında unutmam sonu kül oldu." diyib tepsideki küle dönmüş kekleri gösterdi.Ciddi anlamda külden farkı yoktu.Ben kahkaha atmaya başladığımda o "Valla espiri olsun diye söylemiyorum.Ciddiyim" diyordu.Kim Jennie ve ciddi olma? Aynı cümle içinde geçemeyen iki kelime.Yanaklarımı şişirerek masadaki kalemle oynamaya başladım.
"Neden ofluyorsun? Canını sıkan bir şey mi var?" diye ilgiyle sorunca gülümseyerek "Hayır.Sıkılıyorum sadece yapıcak bir şey yok evde" dedim.Benimle böyle ilgilenmesi hoşuma gitmişti nedense.
Mutfaktaki dolablardan birinden bir şeyler ararken "Valla bende sıkıntıdan gebermek üzereyim.Ama seninle konuşub bir yandan da hayatı sorgulamak favori aktivite" diyince "Hayatı sorgulaman aşırı iyi.İnsanı güldürüyor" dedim.
Oda benimle birlikte tam gülüyorken aniden elini karnını götürerek gözlerini sıkıca kapattı.Ani endişeyle "Hey! Noldu? İyi misin?" diye sordum.
Kendine gelerek "Merak etme iyiyim.Sadece karnım ağrıyor" regl mi olmuştu? Belkide hasta olmuştur?
"Hasta mı oldun?" diye sordum merakla.
"Maalesef" diye cevab verince "Telefonu kapat git uyu dinlen.Sonra yine konuşuruz" ardından da "Geçmiş olsun bu arada" diye ekledim.
Jennie derin bir nefes vererek "Tamam öyle olsun.Bu sefer inatlaşa bilecek halim yok" dedi.Saniyeler sonra ise arama sonlanmıştı.