"Kaderin Anahtarları"

1 bölüm.

"Peki neydi sevgi sevibde uzak kalkmak mı? Onu özlemek mi? Yarama tuz basmak mı? Onun yüzünü görmemek mi? Söylesene sevgi ne? Bizim hikayemiz de hasret var, özlem var, ayrılık var."

(Yazarın anlatımıyla)

Dört duvar arasında volta atıyordu Murat. Ve artık birinci günü bitiriyordu. Onun huzursuzluğu burada olması değildi. Lenaydı tahminen onun uyku saatleriydi ve o Muratsız huzurlu uyumazdı. Daha küçüktü,  kabuslar görüyor ve ter içinde uyanıb ağlıyordu. Çocuk bile olsa garib bir şekilde Muratın kokusuyla sakinleşiyordu. Aynı şekilde Muratda. Onu şikayet etmişlerdi ve bu suç cinayete teşebbüsdü. Lena ise şuan Lunanın kucağında ağlıyordu. Arada Lunaya sarılıyor kokusunu beyenmemiş gibi geri çekiliyordu. Luna ne yaparsa yapsın küçük kız uyumuyordu. Luna bilgisayara doğru yürüyerek Murat ve Lenanın birlikte gülleri suladığı bir videoyu açtı. Lena bu videoyu görünce sakinleşmişti. Lunanın göğsüne sokularak videoya izlemeye başladı. Bir süre sonra kucağındaki kızı yatağa bırakıp videoya bakmaya başladı. Videoda Muratın kız kardeşi Muratı öpmek için bir haraket yaptı. Lena bunu anlamış gibi Muratın iki yanağınıda tutub mızmızlandı. Luna yüzünü Lenaya doğru dönüğ 'Daha çok küçük olmana bakmayarak her şeyi çok iyi anlıyorsun' dedi iç çekerek. Luna bilgisayarı kapttı.

Volta atmayı bırakıp yere çömelmişti. Gözünden bir damla yaş akmıştı. Bu göz yaşı ona haramdı. Yıllar sonra ilk kez gözünden yaş gelmişti. Bu küçük kız çocuğu gibi olan Lena içindi. Çok özlemişti. Kokusunu, gülen yüzünü, gözlerini. Kapı açıldı ve 'görüşmen var' dedi gardiyan. Hemen kalkıp kapı tarafa gitti. Alana gelince kardeşini gördü. Masa tarafa gidip karşısına oturdu.

"Tek bir şey istiycem bana Lenanın fotoğrafını birde kiyafetini getire bilirmisin?" Başka çaresi yoktu o küçük tatlı kızın kokusunu almasa yaşayamazdı. Yüzünü görmese yaşayamzadı. Kolunda gömleğin altında basket olduğu için hızlıca gömleğe çıkarıb kardeşine uzattı. "Bir süre daha burada olucam gibi Lena kokumu hiss etmeden rahat uyuyamaz bunu ona götür."

"Dediklerinin hiç birini yapmıycam ya o çocuğa verdiğin değerin yarısını ya yarısını bana verseydin." O kardeşinin küçük kızla olan ilişkisini çok kıskanıyordu ve burası onun nefretini kusması için tam yeriydi. Abisine işkence çektirsin diye o küçük melekde işkence çekecekti.

"Ne ne diyorsun sen ya al bari şu gömleği Lenaya götür. Ve nankörlük etme küçük bir kızı mı kıskanıyorsun?" Ne diyeceğini bilmiyordu kız kardeşinin nasıl bu kadar acımaslz bir insana dönüştüğünü anlamıyordu. Akıl alınır gibi değildi. Küçük bir meleği kıskanıyordu.

"Kıskanıyorum evet yıllarca kıskandım hemde. Ne ya? Ne? Bunu da elimden alamazsın değilmi?!" Elindeki gömleği alarak yere atdı. "Götürmüyorum. Getirmiyorum!" Değip arkasına bakmadan kapıyı çaldı ve içeriye giren gardiyanla gitti. Çok kötü bir darbe almış gibi sarsıldı. Gardiyan gelip Muratı odaya getirdi. O çıkınca Murat yer çömelib düşündü gerçekten çok düşündü. Belki bu suçlama yüzünden hapse bile gire bilirdi. Ne yapıcaktı peki nasıl o küçük kıza kokusunu gönderecekti peki ya nasıl onu kokusunu almadan belki yıllarca bekleyecekti. Artık aralarında çok büyük engel vardı. O bu gün gerçekten küçük bir kız için göz yaşı dökmüştü....

                                  Not:

Ayy 1 ci bölümde geldi. En başta yazılan alıntı gelecek bölümlerden. Size bir soru sizce Murata iftiramı atıyorlar yoksa gerçekten cinayetmi işledi? Acaba?! ssjsjsj Neyse sizden ricam oy vermeniz ve benim için fikirleriniz çok önemli. Geçmişden bence bu kadar yeter! Artık gelecek bölümden yıllar sonraya ışınlanıyoruz...