"Keşke zamanı durdura bilseydik. Böylece an' ı daha çok yaşardık. Sahi zamanı neden durdurmak olmuyor. Şu iki dakikayı bile çok görüyor bize..."
(Lenanın anlatımıyla)
Aynanın karşısına geçip saçımı taradıktan sonra düzenli bir topuz yaptım. Üzerimde kokusunu çok sevdiğim birinin gömleği vardı. 'Acaba sahibi nasıl biri?' diye düşünmeden edemedim. 16 yıldır bu kokuyla büyüyorum. Bu kokuyu his etmeden hala huzursuz uyuyorum. Peki kimdi bu kokunun sahibi? Çok merak ediyordum. Acaba iyi birimiydi yoksa kötü mü? Aldığım haberlere göre tamı tamına 16 yıldır hapisdeymiş. Her kes onu kötülüyor ama bence bir iftira atdılar ve ya avukatları kötü olmuştur. Türlü türlü sahneler kuruyor kendimi bununla avutuyorum. Bilmiyorum ama onun bir katil olma ihtimali beni üzüyordu. Biri Muratı benim yanımda kötülediğinde onu savunma hissiyle yanıp tutuşuyorum. Ve bir kaç kez korudum. İhtimaller saydım, ama hep beni susturdular. Gerçekten bu kadar kötü birimiydi. Bu kadar güzel kokusu olan biri nasıl kötü ola bilirki aklım almıyor. Öyle bir kokusu var ki kokladığınız an etkisi altına alır sizi, o kokuyla uyumak daha başka bir şey. Mesela, bir peluş ayınız var ve kimseyle paylaşmıyorsunuz uyurken ona sarılıb uyuyorsunuz. Ona sarılmak size huzur veriyor. Ben sarılamasam bile o kokuyla bir ömür uyuya bilirim. Yani aslında kendisini tanımasam bile kokusuna aşığım. Odamın kapısı çalınca "gir" dedim. Kapı açıldı ve içeriye Lara girdi. Çocukluktan beri benim tek sirdaşımdı.
"Sana bir haberim var."
"Dinliyorum" dedikten hemen sonra "ve umut ediyorum ki güzel bir haber!" Dedim.
"Şimdi şöyle ki babanın bir arkadışı hapisten çıkmış. Ve siz oraya gidiyorsunuz. O yüzden hazırlan." Dedi. Bir an da yüzüm asıldı.
"Bu evde benim kararlarımın sorulmayışı beni deli ediyor ya! Ben insan değilmiyim ya! Bir kere de benim fikrimi sorsunlar ya! Offff! Ya Sabır!"
Bir an da öfke patlaması yaşamam Larayı korkutduğu için yanıma gelip ellerimi tuttu. "Sakin ol bebeğim. Tamam. Biliyorsun babanı olay çıkaracak."
"Bilmezmiyim babamı insan kendi babasını tanımazmı? Şöyle özetliyim delinin teki, takıntılı manyak!"
"Lena!" Diye beni uyardı.
"Ne Lenaya ne?! Kölemiyim ben onlara Lena gel! Lena git! Başka?!" Israrla inat ediyordum ama bir yandan aynanın karşısında saçımı tarıyordum.
"Bu seferlik git hadi! Ben söylerdimde az önce bir az tartışdık ayrıca çok gıcık bir adam senin baban, tutdurdu kahvem köpüklü olucak diye!" Dedikten sonra sanki yanlış bir şey söylemiş gibi ağzını tutdu. Lara ilk defa babam hakkında kötü bir şey söylemişti.
"Lara sen iyimisin?!"
Şaşkınlık içinde sorduğum soruya "İyiyim bebeğim üstünü giy ailen de hazırlanıyor." Deyip geçiştirdi bir şey dememi beklemeden odadan çıktı.
"Aileymiş?!" Öfkeden deliriyordum. Ama içimden bir ses bu gün şık giyinmemi söylüyordu. Galiba ona uyacaktım. Önce sade bir makyaj yaptım. Dolabım açıp elbiselere baktım. Teker teker hepsine baktıktan sonra birine gözüm takıldı. Çok şık ve sadeydi. Birde siyahdı. Benim şıklık seviyem bu kadar. Göğüs dekoltesi vardı, askılı, ve birde bir az yırtmaç vardı hatta baya şöyle söyleyeyim kalçamın bir az altında bitiyordu. Ayakkabı olarak bir topuklu tercih ettim ipleri ayağımı saracak şekilde kapattım. Topuklunun ayağımı sarıp şık gösterecek ipleri vardı. Saçımı tarayıb, parfümü sıktım. Boynuma sade bir kolye taktım. Kolyenin orta hisesinde güzel bir pırlanta vardı ve bu oldukca şık gösteriyordu. Birde onunla aynı takım olan bilekliği son olarak küpe ve bitti. Gerçekten çok sade ve şık olmuştum. Acaba çok mu abartılı. Aman neyse ne. Odadan çıkıp aşağıya indim.
Lara beni görür görmez gelişi güzel bir şekilde süzdü. Ve sonra hayranlık dolu bir sesle "çok güzel olmuşsun bebeğim."
Onun ardından babam odadan çıktı. Ve şöyle dedi. "Bir az abartılı değilmi. Senin yaşta bir kız için." Hayır. Sinirlenmek yok. Öfkelenmek hiç yok.
"Hazırlan gel dediniz geldim beğenmiyorsanız geri gide bilirim sevgili babacım." 'Sevgili babacım' yerine vurgu yaparak. "Benim için hava hoş!"
"Tamam gel." Değince onunla ve annemle birlikte arabaya bindik.
"Babacım kimmiş senin bu hapisden yeni çıkmış arkadaşın?" Gerçekten merak ediyordum. Kimdi acaba?
"Sana ne kızım? Sen tanımazsın! O yüzden kes sesini!" Sebebsiz yere sinirlenince bir az şüphe duydum. Ama sonra geçti. Gidince görecektik artık kim olduğunu...
Not:
2 bölüm sonunda geldi. En üst olan alıntı gelecek bölümlerden. Umarım bölümlerimi beğeniyorsunuzdur. Ve benim için fikirleriniz her zamanki gibi çok önemli. Sizden ricam oy vermeniz. Size bir soru sizce bu babasının hapisden çıkmış arkadaşı kim? Acaba?sjsksksks. Ve Larayı yani evin çalışanını nasıl buluyorsunuz? Gelecek bölümde görüşmek üzere bir az geç atıcam merak etmeniz için ssjsjsj. Bay bay...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Kaderin Anahtarları"
Non-Fiction"Benim hikayem galiba burada bitmişti..." (Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanmışdır.)