Araba bir villanın yanında durdu. Arabadan inib villaya doğru gittik, bizi bir kaç kadın karşıladı. Kenarda duran kadının bakışlarını üzerimde hiss ediyordum. İyi bir şekilde bakmıyordu. Sanki bakışlarında kıskançlık vardı. İyide ben ona ne yapmış ola bilirimki? Acaba güzelliğimi mi kıskandı? Biri daha vardı beni izleyen ama bu sefer erkekti. O bakışlarda kıskançlık değil, özlem vardı. Ve birde hasret. Buna da şaşırdım onu tanımıyordum bile, ama onun gözünde özlem vardı. Beni garib bir şekilde kendine çekiyordu. İsmi neydi acaba?. İçeri girdiğimizden beri kapıda duruyoruz. Bu nasıl bir misafirperverlik ya?! Öylece kapıda bekliyorduk.
Solda duran teyze "Bu Lenamı?" Diye sordu.
Annem ise "Evet." Dedi.
Ve yine solda duran teyze "Maşaalah çok büyümüş." Deyip üç kere tükürdü. Neydi şimdi bu illa tükürmelimiydi. Annemle babamı bilmem ama ben biraz da ayakta kalırsam, davet beklemeden içeri geçicektim. Yoğun duygular içeren bakışları hala üzerimde hiss ediyordum.
Bu sefer sağımda duran teyze şükürler olsun ki, beklediğim cümleyi kurdu. "Eee geçin içeriye, orada sohbet edersiniz." E yani bir zahmet geçelim. Ayağımdaki topuklu bana işkence etmeye başlamıştı bile. Büyük bir salona girdik. Masanın üzerinde çeşit çeşit yemekler vardı. Yani baya bir iştah açmıştı.
Az önce solumda duran teyze bana kıskanç bakışlar atan kıza "Eda!" Diye uyardı. Böylelikle adını öğrenmiş oldum. Geçib her kes gibi oturdum. O sırada az önce bana çok dikkatli bakan adam yanıma oturdu. Acaba çaktırmadan isminimi sorsam? Yok canım kendine gel! Hala bana bakıyordu. Benim bu bakışlardan rahatsız olmam gerekmiyormu? Peki neden rahatsız olmayıb hatta hoşuma gidiyor. Bu işde bir gariblik vardı. Yanımda oturan adam sandalyesini biraz daha yakınıma çekti. Çok güzel bir kokusu vardı. Ve bu koku bana tanıdık geliyordu. Ama nereden? Onun yüzünü bile ilk defa görüyorum. En önemlisi onu tanımıyorum bile. Peki bu yakınlık, gözlerinin içindeki özlem, sebepsiz yere ona çekilmem, ve kokusu. Kokusu huzur veriyordu.
Yanımda oturan adam bana yardımcı olarak "Selam ismim Murat." İsmini söyledi.
Bende kabalık olmasın diye "Benim ki de Lena."
Bir az daha yakınlaşarak "Biliyorum. Çok değişmiş ve büyümüşsün Lena." Kafa karışmıştı. Beni nereden tanıyordu ki?
Tam soru soracaktım ki, arkadan "Murat! Bir buraya gelebilirmisin?" Diyen Edanın sesi geldi. Acaba sevgilisimiydi? Kesin kıskandı bizi ya! Offf ama ben daha 'beni nereden tanıdığını' soracaktım. Önüme dönüp her kes gibi yemek yemeye başladım. Annem az önce sağımda ve solumda olan teyzelerle sohbet ediyordu. Babam ise tam onun yaşlarında bir amcayla konuşuyordu. Ve gözüm ona takıldı. Murata o ise Edayla onun da bakışları beni buldu. Ben bakışlarımı kaçırdım. Ama annaşılan o ki o hala buraya bakıyordu. Dayanamayıb yeniden ona döndüm. Ve Edanın onun yanağından öperken gördüm. Ve bunu benim gözümün içine bakarak yapıyordu. Bozuntuya vermeden yeniden önüme döndüm. İşte sevgilisi varmış. Peki bana neden öyle bakıyor. Madem sevgilisi var ona baksın bana değil! Kendimi sinirli bir şekilde bulduğumda ben de şaşırdım. Bu da neydi? Gerçekten onu kıskanıyormuydum? Daha yeni tanıdım. Noluyor ya bana!
Arkamdan gelen sesle irkildim. "Neden kaşların çatık? Bir şeymi oldu." Kaşlarımı bile ne zaman çatdığımı hatırlamıyorum ya.
Cevap olarak kafamı iki yana haraket ettirdim. Üzülmüştüm de birazcık hatta baya. "Lavabo ne tarafta?"
"Eşlik edeyim mi?" Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Ama bana eşlik ede bilirdi.
"Olur." Dedim. Ayağa kalkıp salondan çıktık. Baya büyük bir ev, pardon villa.
Kendimi tutamayıb o çok merak etdiyim soruyu sordum. "Beni ne zamandan beri tanıyorsun?"
Kahkaha atdı. İyi de niye kahkaha atdı anlamadım. Alt tarafı soru sordum. Birde sol yanağında gamzesi vardı bu da onu daha sempatik yapıyordu. İyi de bana ne? Lavaboya varınca bana şöyle bir cavap verdi. "Seni sen tanımadan önce tanıyorum Gün ışığı." Gün ışığ! Benim ismimin anlamı.
"İsmimin anlamı?!" Böyle neden seslendi? Biraz daha yakınıma geldi. Hatta baya çünki beni kapıyla arasına almıştı.Ve benim o huzurlu kokusunu solmama neden oldu. Bu koku. Bu benim her zaman uyuduğum koku. Murat o mu? Sertçe yutkundum.
Onu tanıdığımı anlamış gibi. Sırıttı, şöyle bir cümle kurdu. "Ve bir daha merhaba Gün Işığı sana çizilen beni, yani sonunu tanımak istermisin?" ...
Not:
Bence buralar alev aldı. Alev! Karşılaşma sahneleri nasıldı peki? Off vallah ben bittim.sjsjjsjsjs "Ve bir daha merhaba Gün Işığı sana çizilen beni, yani sonunu tanımak istermisin?" ... Tanımak isterim ben. Bölüm nasıldı? Sevdinizmi? Ben şu son sahneye kalbimi bıraktım. Edanın modelini karakterler bölümüne bıraktım. Sizden ricam yıldıza dokunmanız. Fikirleriniz benim için çok ve çok önemli. Gelecek bölümde görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Kaderin Anahtarları"
Literatura Faktu"Benim hikayem galiba burada bitmişti..." (Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanmışdır.)