Merhaba, bu bölüm kısa olabilir. Bu hikaye tuttukça uzun bölümler gelecek. Ve sınavlarım var, ondan dolayı da kısa geliyor. Uzatmadan başlayalım.
Saat 00.00 ı geçmişti. Çok içmemiştim, birkaç kadeh içmiştim. Beren ile 1 saattir sohbet edip duruyorduk. Yapacak birşey yoktu. Okuldaki insanları ve partidekilerin ne giydilerini konuşuyorduk.
Bir anda abim bize doğru bağırdı. "İzem gelin de bizimle oturun!" dedi. Beren onayladı ve yanlarına gittik. Abimin yanına oturdum, Buğra karşımda onun yanındada Beren oturuyordu. Sinan ile Miraç ise tekli koltuklara geçmişlerdi.
Sinan ile Miraç kendi aralarındaki sohbete dönerken Buğra konuşmaya başladı. "Ee İzem nasılsın?" dedi. Sen varken her zaman iyiyim demek istedim, ama yapamadım. "İyiyim Buğra abi, sen nasılsın?" Ona abi demekte zorlanıyordum, kim sevdiği adama abi demek ister ki? Bu sorumun üstüne iyi olduğunu söyleyip konuşmayı kapattı.
Öyle havadan sudan konuşuyorduk. Artık uykum gelmeye başlamıştı. Beren esneyip "Abi uykum geldi." diye söylenince onunda uykusu geldiğini anladım. Bunun üzerine oturduğumuz yerden kalkıp arabalara geçtik.
Buğra arabaya binerken onu izliyordum. Arabaya binmeden göz göze geldik tekrardan. Bana o güzel gülümsemesini sundu. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, Buğra'nın bunu duyacağı konusunda şüphe ettim. Neyse ki önüne dönüp arabasına bindi. Bende abimin arabasına geçtim ve eve döndük.
Direkt ayakkabılarımı çıkartıp kenara fırlattım ve odama geçtim. Makyajımı çıkarttım ve üstüme kısa pijamamı geçirdim. Yatağa yatıp Instagram'da Buğra'nın attığı postlara bakıyordum. Dakikalarca fotoğraflarına baktım ve uyuyakaldım...
Sabah Beren'in bağırmasıyla uyandım. Beren "İzem sabah oldu kalk artık!" diye bağırdı. "Salak böyle mi uyandırılır." dedim. Yataktan kalkıp lavaboya doğru ilerledim, elimi yüzümü yıkadıktan sonra dişlerimi fırçalayıp odaya geri döndüm.
Beren "Bugün bizi abim bırakacak okula." dedi, normelde ehliyetim vardı. Abimin dersi olmadığı günlerde kendim giderdim ve Beren de benimle gelirdi. Buğra çok nadir bırakırdı bizi. Bu yüzden yüzümde bir gülücük oluştu. "Sen aşağı in giyinip geliyorum." dememin ardından Beren odadan çıktı.
Hava sıcak olduğundan dolayı altıma kısa mavi bir şort, üstüme askılı beyaz bir crop geçirdim. Aşağıya indim ve yemek yediğimiz alana doğru ilerledim.
Ve onu gördüm, Beren'in yanında oturmuş kişiyi yani Buğra'yı. Abimde onun karşısına geçmişti, hemen abimin yanına geçtim. Kahvaltılarımızı yaparken sürekli onu izledim, o görmedi. Belkide böylesi daha iyiydi.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra ayakkabılarınızı giyip yola koyulduk. Beren bilerek arkaya geçmek istediğini söylemişti. Okula varmıştık, arabadan inmeden Buğra "Bugün dersim yok kızlar, dersiniz bitince arayın almaya gelirim" dedi ve gitti.
Beren'e sınıfıma geçeceğimi söyledim. Derslerimiz farklıydı. Sınıfıma geçtim, çok geçmeden bir kadın geldi, sınıfın yarısı uyuyordu. Öndeki birkaç kişi not tutuyordu sadece. Ders başlayalı 10-15 dakika olmuştu ki yanıma bir kız oturdu. "Merhaba İzem, beni hatırladın mı?" diye sordu yanımdaki kız. Yüzüne boş boş baktığımı görünce devam etti. "Ben Deren ortaokulda aynı sınıftaydık." Bu kız ne sanıyor, ortaokul arkadaşımı hatırlayacağımı falan mı? Çok geçmeden cevap verdim. "Tanıyamadım üzgünüm." dedim. Deren hemen cevap verdi. "Ortaokuldan arkadaşımsın, seneler olmuş. Tanımanı beklemem saçmaydı." dedi. İşim olduğunu söyleyip sınıftan çıktım.
Kim bu Deren?
Uzun bir bölüm yapmaya çalıştım 450 kelimeyi geçti. Daha uzun bölümler gelecek yakında.
Birdaha ki bölüm görüşürüz...