Merhabaa sınavlarım bitti ama sonradan attigim icin ne sinavi diceksiniz. Bolum yazasum yok cudden ayayaysyyysysayayayayayyy.
Delirme seansi
Oy kullanmayi unutmayın bebekler
Buğra ile yukarıya çıktıktan sonra Toprak uyanmıştı. Bugün hastaneden çıkıyorduk. Bugün öğleden sonra dersim vardı. Ne zamandır derslere gitmiyordum, artık gitmem gerektiğini Toprak da söylüyordu.
Buğra ile Toprak'ı okula giderken görmüyordum, bu aralar okulu salmış olmalılardı.
"İzem, arabaya geç geliyorum hastane işlemlerini halledip." dedi Toprak.
"Tamam, Toprak." dedim.
Buğra evine gitmiş olmalıydı buralarda değildi. En son odamdan çıkmamıştım. Abim ile Buğra dışarıya çıkmıştı ve Buğra geri gelmemişti.
Toprak hastane işlerini halledip arabaya geldi. Ayağımla basabiliyordum ama dizimi bükmemeye çalışıyordum. Yavaşça bükerek arabaya oturdum. Toprak yanıma geçti ve arabayı çalıştırdı.
Kafamı cama çevirdim. Hava aydınlıktı ve güzel görünüyordu. Gözlerimi yavaşça kapattım ve uykuya daldım.
...
Günler geçmişti, okula gitmem gerekiyordu. Benim pek gitmek istediğim söylenemez ama gitmek zorundayım.
"Toprak! Ben çıkıyorum evden." dedim.
"Kızım iyi misin sen? Bugün hava buz gibi ve crop mu giydin?"
"Ya of!" diye bağırdım.
"Tamam tamam, giy ama ben seni götürüceğim."
Onaylayıp kapıya doğru yöneldim. Ayakkabılarımı giyip kapıyı açıp Toprak'ın arabasına bindim. Arkamdan gelip sürücü koltuğuna oturdu ve arabayı sürmeye başladı.
Üstümde beyaz kısa kollu bir crop ve altındada mavi bir pantolon vardı. Üşüyeceğim bir kıyafet değildi fakat crop göğüslerimin hemen altında bittiği için üşüyordum biraz da olsa.
Okula varmıştık, Toprak'a teşekkür edip arabadan indim. Arkamdan dikkat etmemi söyledi.
Okulun içine girdim. Aklıma Beren'i aramak geldi fakat onun dersi olmadığını bildiğim için rahatsız etmek istemedim ve onu sonradan aramayı aklıma yazdım.
Okul bugün fazlasıyla kalabalıktı, birkaç kişi ben gelince sessizleşmişti. Hangi sınıfta dersim olduğunu bulup o sınıfa doğru yöneldim.
Sınıfa girdiğimde herkes bana bakmaya başlamıştı, neler olduğuna anlamama fırsat kalmadan karşımda Deren'i gördüm.
"Sonunda geldin." alaylı sesinden bir şeyler olduğunu anlamıştım.
"Neler oluyor burda Deren?"
"Arkadaşlarımıza senin senden yaşça büyük erkeklerle birlikte olduğunu anlatıyordum." dedi.
O an her şey durdu sanki, herkes bana bakıyordu. Öyle bir şeyler olmamıştı, nasıl böyle bir iftira atabilirdi.
"Deren, ne saçmalıyorsun?" diye bağırdım.
"Ah İzem, insanlar gerçeği öğrenmeliydi değil mi?"
Deren'in üstüne yürümeye başladım, Deren ise hala sırıtıyordu. İyice yaklaştıktan sonra elimi havaya kaldırıp Deren'in yüzüne vurdum.