"TAEHYUN! TAEHYUN! TAEHYUN! TAEHYUN! ACİL DURUM!!!!"
"GERİZEKALI BAĞIRMA GİR ŞU SINIFA."
"Aa geldim işte tamam."
"Neredeydin sen bütün ders?"
"Kanka işte derse girmedim ya şirin babayı bulcam diye. Sonra da sana anlatmak için teneffüsü bekledim geldim, nasıl?"
"Aferin salak. Ne anlatacaksan anlat hadi."
Sırasında oturmuş, ilgisiz görünen ama içinden merak duygusunun halay çektiğini bildiğim arkadaşıma döndüm. O an süründürmek güzel fikir gibi geldi. Beynimi seviyordum.
"Anlatmam ki. Gerizekalı dedin, salak da dedin. Küstüm ben."
"Anlat işte amına koduğum. Ne şekil yapıyon?"
"Oha hakarete bak. Hayatta anlatmam artık."
"Seni döverim çocuk otur şuraya."
Tamam yani ayrıcalığım olabilirdi arkadaş olarak falan ama daha fazlasına götüm yemedi. Çünkü döverdi bu salak. O yüzden sessizce yanındaki yerime oturdum ve fısıltıyla anlatmaya başladım.
"Kanka bak şimdi, bu şirin baba var ya."
"Ee nolmuş"
"Sevgilisi varmış."
"Yeonjun işte amk biliyoruz."
"Hayır lan. Yeonjun'u aldatıyor bu. Gyu diye biriyle. Ben Choi Beomgyu'dan şüphelendim. Sesi de benziyordu."
"Oha lan cidden mi?"
"Tabii lan. Ben sağlam kaynaklarım olmadıkça haber vermem. Bizzat kendim duydum. Soobin de onayladı."
"Napcan şimdi ya?"
"Soobin'le anlaşma yaptık. Ben bunu gizli tutacakmışım -çünkü öyle istedi- o da bi isteğimi yerine getirecek."
"Yeonjun'dan ayrılmasını isteyeceksin değil mi?"
Şimdi aslında planım öyle değildi. Yani ne isteyeceğimi ben de bilmiyorum ama kendime yapmam lazım bu çocuğu. Ona göre bir şey istemem lazım. Ama Taehyun'a bunu söylersem döver.
"OHA CİDDİ MİSİN SEN? APTAL VELET AŞIK MI OLDUN?"
"LAN BEN ONU İÇİMDEN SÖYLEMEDİM Mİ?"
"HAYIR GERİZEKALI PHDQJXWSDKSKWQ."
Oha çocuğa bak random attı. Neyse duydu bi kere. Vakit götü kollama vakti Kai.
"Yani kankam şimdi şöyle..."
"Sus sus anladım ben seni. Ne ara gördün de sevdin sen, çocuk?"
"SEVMEDİM AMK. AMA HOŞ ÇOCUK ŞİMDİ NEDEN OLMASIN? NEDEN YAPMAYAYIM KENDİME? OLMAZ MI? HANİ KÖTÜ MÜ OLUR?"
"Ama şimdi bu Yeonjun'u aldattıysa seni de aldatır. Benim gönlüm yok bu ilişkiye Kamal'ım. Vermiyorum seni banane."
"Ama... Ama Taehyun..."
"Yürü git. Vermiyorum izin banane."
Söylediklerinden sonra trip atar gibi kollarımı kavuşturup sıradan kalktım. Sonra sinir olsun diye dil çıkarıp sınıftan çıktım.
Bir süre okulda dolaştıktan sonra bir farkındalık yaşadım. Ben Taehyun'a trip attım nasıl gitcem şimdi derse? Neyse bu ders de dışarıda dururuz. Hocaların umurunda değil neyse ki.
*****
"Oo naber Soobin efendi?"
"Abicim bırak peşimi yeter amk."
"Çok kabasınız beyefendi. Ben isteğimi söylemek için gelen masum bir çocuğum yalnızca."
Kantinde, yaklaşık bir haftadır götünden ayrılmadığım Soobin ile konuşmaya çalışıyordum yalnızca. Söylediklerinden sonra hafif trip atar gibi kollarımı birleştirip dudaklarımı sarkıttım.
"Ne kadar itici bir insansın sen ya. Surata bak Yarabbim."
"SENSİN İTİCİ. GİDİP BÜTÜN OKULA SÖYLEYEYİM DE GÖR GÜNÜNÜ."
"Aa canım benim olur mu öyle şey? Ne güzel konuşuyoruz şurada ne gitmesi?"
Birleştirdiğim kollarımı ayırdım ve sinir bozucu bir biçimde güldüm karşımdaki şirin babaya.
"Tamam. Ne istiyorsun bu sefer söyle artık lütfen. Bir haftadır söyleyeceğim diyip fake atıyorsun."
Evet bu doğruydu. Bir haftadır yanına yaklaşıp isteğimi söyleyeceğimi söylüyordum ama en son unuttum diyip kaçıyordum. Çünkü bir fikir bulmuştum.
Soobin'i ilk gördüğüm, hani Taehyun'un seni vermiyorum dediği, gün aklıma bir fikir gelmişti. Soobin'le sürekli konuşacak, ona yaklaşacaktım. Önceki plan gibi. Sonra Yeonjun'dan ayıracaktım onu. Bu olması gereken plandı. Ama ben işi daha da ilerletip Soobin'i kendime aşık da edecektim. O Beomgyu'dan da ayıracaktım. VE MUTLU SON.
Bunun için de ilk olarak Soobin'i kendime alıştırmaya karar vermiştim. Bir haftadır sürekli yanına gidiyordum ki varlığıma alışsın. Sonra yavaş yavaş önce arkadaş, sonra sevgili olacaktık.
Soobin ile neden sevgili olmak istediğim ise sonraya kalsın.
"Ee söyleyecek misin? Gyu bekliyor onun yanına gitmem lazım."
Ah, bir de bu vardı. İlişkilerini bildiğim için ne zaman yanına gelsem ondan bahsetmekten çekinmiyordu. Sanırım kimseye söylemeyeceğimden epey emindi. Emin olsun canım sözüm sözdür.
"Aa şu işe bak Soobin ya. Ben istediğim şeyi unutmuşum yine. Gideyim dimi gideyim ben. BAY BAY!"
"SİKİCEM HA YETER AMK KAMALI NİYE FAKE ATIYON?"
"YAŞASIN KÖTÜLÜK."
"GERİZEKALI."
"KENDİ DİYEN KENDİ OLUR BANANE."
"SUS İLKOKUL BEBESİ."
"SENSİN O."
"BANANE."
"SAMAN YE."
İlişkimiz şimdilik böyle ilerliyordu.
"HANGİ İKİ GERİZEKALI BAĞIRIYOR LAN KANTİNDE?"
Aha sıçtık. Hoca geldi koş Kai. Soobin de bok yesin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Like Crazy~Sookai
FanficOkulun ispitleme kralı, zorbalara bile kök söktüren Huening Kamal Kai ve ona yakalanan Choi Soobin. "Hayırlı işler kanka. Görmedim say derdim ama gördüm maalesef." "Ulan sen miydin? Şansıma sıçayım ben ya okulun ispitçisine mi yakalandım gerçekten?"