Selamünaleyküm ballarıımm.
Buyrun bölüme...
Yine hastanedeydim. Bir sürü sedye ve acil hastalarımız vardı. Her yere koşturmam gerek, yerlerde bir sürü kan var. İnsanların üzerinde kanlar var.
"Efide, buraya gel."
Adımlarım çok hızlı, yetişmek zorundayım. Herkese hemen yetişmek zorundayım.
Ama bu sedye...
Burda tanıdık biri var...
Gözlerimi kesik nefesimle birlikte açınca bir an duraksadım. Hemen sonrasında derin bir nefes alıp oturur pozisyona geçtim.
Allah'ım sen hayra çıkar. Ne korkunç bir rüyaydı bu böyle?
Elim hemen kenardaki telefonuma gitti saat henüz erken olmakla beraber erken kalkan yol alır. Haydi Bismillah.
Rutin bir iş sabahı gibi hazırlandıktan sonra kahvaltıyı hazırlamıştım. Dedemi çağıracakken onunda mutfağa girmesiyle gülümsedim.
"Günaydın dedem hayırlı sabahlar."
"Günaydın minik dünyam benim, sana da hayırlı sabahlar."
"Nasılsınız Mehmet bey, nereden böyle?"
Üstündeki eşofmanlara ve boynundaki havluya atıfta bulunmuştum.
"Ee kendimize bakmak lazım Efide hanım. İşlemeyen demir paslanır."
"Bu demir pek paslanacak gibi değil Maşallah."
Kahvaltıya oturup eskilerdeki gibi bir kahvaltı yaptıktan sonra kalktık. Ben hastaneye gidiyordum bugün başlayacağım İnşallah. Dedem de her zamanki gibi işlerini halledecek.
Çıkmadan evvel dedeme bakmak için salona kafamı uzattım. Dedem bir işlem uğraşmadığı çoğu zaman olduğu gibi bir noktaya odaklanmış oturuyordu.
"Dedeciğim ben çıkıyorum var mı bir isteğin?"
"Ha yok kızım, Allah'a emanet ol. Dikkat et kendine."
"Tamamdır dedem, sende."
"He bir de şey akşama Baha, Meral hanım ve Baha'nın kız kardeşi yemeğe gelecekler haberin olsun."
"Tamaam hallederiz dedem, işten sonra hemen gelir yemek yaparım."
"Tamamdır kızım, hadi Allah'a emanet."
Evden çıkarken aklım Meral hanım dedikleri hanımda kalmıştı...
Allah aşkına kim bu, Meral hanımda Meral hanım ya.
Belkide Baha'nın eşidir...
Belki hatta bu kadar bahsi geçtiğine göre yüksek ihtimalli bir belki. Eh mutluluklar.
Hastaneye gelince ilk iş başhemşireyi bulup yanına gittim. Gayet tatlı bir kadındı. Alıştığım gibi yine acil serviste olacağımı söylediğinde gülümsedim. Olsun be, yoruculuğunu hemşire olurken biliyordum zaten.
Başlar başlamaz bir koşuşturmaya dahil olmuştum bile saatler su gibi akıp gidiyordu. Gelen çocuklar, büyükler, ergenler... Hastalığın etkisiyle her an her şeye yükselen insanlar...
Neyse zorda olsa bugün de geçecek. Her geçen gün gibi, ki geçti de. Son saatin sonunda gelirken gelen bir adamın yarasına pansuman yapıp hala serum bekleyen bir kadına serumunu taktıktan sonra gelen hemşireye serumunu taktığım birkaç hastayla ilgili bilgi verip çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MESCİT GÜZELİ
EspiritualEzberlediği ayetleri unutmuş bir hafız... O ayetlere vurgun, hafızlara deli neşeli bir kız... Ve bir olay. Birgün bütün canlıların karşılaşacağı hak olan şey, Ölüm. Ölümle çok acı bir şekilde tanışan bir kız. Toprağın altına iki bedenle birlikte neş...