[9]

298 38 33
                                    


Fazlasıyla küfür var.


----

  "Bittimben, bittimben, bittimben, bittimben, bittimben, bittimben, bittimben.." diye kafasını masaya koymuş kendini tekrarlıyordu Nagi.

  Chigiri nefes verdi. "Sabahtan beri karşında otura otura arkam düzleşti. Anlatacak mısın artık?" dedi sıkkınlıkla.

  "Chigiri, aldatmadığımı ona nasıl kanıtlayacağım ben?" dedi kafası masaya gömülü olduğundan boğuk çıkan sesiyle Nagi.

"Bunu neden bana soruyorsun?"

"Çünkü aklıma hiçbir şey gelmiyor."

"Senin aklına gelmiyorsa benim nasıl gelsin?"

  "Ya, yardım et işte! Ölüyorum burada..." derken başını kaldırdı Nagi.

  "Off," diye nefes verdi Chigiri. "Kim bu kız? Nerede ne yapıyor?"

  Nagi cevapladı hemen. "Sürekli yanıma gelen ve aynı Reo gibi mor saçları olan kız işte. Etrafımda dolanmaktan başka bir şey yapmıyor." dediğinde, Chigiri şaşırdı.

  "Hadi lan oradan, o mu!? o.. o? Onun adı neydi?"

  "Bende bilmiyorum."

  İç çekti kızıl. "Neyse ne, liseden beri etrafında takla atıyorsa işin hiç de kolay değil." diyip ellerini göğsünde birleştirerek bir çözüm bulmaya çalıştı.

  Nagi nefes verdi seslice. "Keşke kendi söylese de kurtulsam."

Chigiri'nin gözleri parladı. "İşte bu!"

"Ne bu?"

"Dinle. Bak şimdi.."

----

  Reo, hafta sonu olduğu için alarm kurmamasına rağmen uyanmasına sebep olan sesle yüzünü buruşturdu gözlerini açmadan. Ne kadar gözleri kapalı olsa da penceresinden gelen ışıklar rahatsız ederken koca yatakta elini gezdirerek telefonunu aradı. Bulduktan sonra, sırt üstü yatarken telefonu başının üstünde tutup gözlerini araladı. Ekranda rehberinde kayıtlı olmayan bir numara gördüğünde, 'Sabah sabah bu kim amına koyayım?' diye düşündü.

  Telefonu açtığında duyduğu tanıdık sesle aniden kalkıp oturur pozisyona geldi. "Reo." dedi telefonun diğer tarafındaki kişi.

  Reo ne olduğunu anlamadı birkaç saniye. "Sabahın köründe ne diye arıyorsun beni?"  diyebildi en sonunda. Elini ağzına getirip tırnağını dişledi hafifçe. Nagi'nin geçenki olaydan birkaç gün sonra onu aramasının nedenini düşündüğünde aklına sadece bir şey geliyordu. Kalbi hızlanmaya başladı.

  "Saat 13.08 Reo. Bana göre sabahın körü ama sana göre de öyle mi?" dediğinde Nagi, Reo telefonu kulağından çekip saate baktı. Gerçekten de öğlen olmuştu.

  Elini alnına getirip ovalarken tekrardan sordu. "Neden aradın?"

  Gelen seslerden yürüdüğü belli oluyordu beyazlının. "Bugünü benimle geçirmek ister misin?" diyerek hem morlunun sorusuna cevap verdi hem de morluya bir soru yöneltti. 

  Reo kaşlarını çattı. "Bugünü seninle geçirir miyim mi? 'Dışarı çıkıp, yemek yiyip gezelim' mi diyorsun? Sadece bu mu?" 

  "Evet, öyle diyorum. Bunları yapmak yeterli değilse lunaparka götürebilirim."

  Bu cevapla sinirleri bozuldu morlunun. "Benimle zaman geçirerek aldatmadığını kanıtlayabileceğini falan mı sanıyorsun? Nasıl bir mantık o?" diye kızdı Nagi'ye.

My Wish Has Been Granted // NagiReoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin