Bölüm 5 - Alışveriş

60 4 0
                                    

   Güneş ışığı vurduğu tenimi yakarken gözlerimi kısarak ellerimi çapaklı gözüme doğru götürüyorum.Saçlarım kulaklığımdan da beter bir hal almış , birbirine Bağlanmıştı.O sırada tenimi yalayan soğuk havayla irkiliyorum.Bu etki kaynar sudan sonra aynı yere buz tutmak gibi birşeydi.İlk başta sızlardı ama alışırdın buzun soğukluğuna.Daha sonra hissizleşirdi tenin.Buz erimiş olsada hala hissederdin soğuğu.İnsan hayatıda böyle sanırım.Ne kadar çok darbe alırsan al, üstüden seneler geçsede acısı dinmezdi.Belki biraz hafiflerdi ama geçmezdi.Bunu biliyordum.

   Düşüncelerimden arınmamı sağlayan şey Emre'nin bastığı korna oldu.Korna sesi kulaklarıma acımasızca saldırırken Emre'nin araba parketmekte olduğunu gördüm.Yazık ki Emre arabasını parkedecekken başka bir araba park yerini doldurmuştu bile.Emre içinden bir küfür savururken hala park yeri aramaya uğraşıyordu.Emre çok cimriydi.Şuan ücretli bir otoparka girebilir ve rahatça yer bulabilirdik.Ama ne yazık ki Emre cimriydi.Parayı ihtiyacı olduğunda bile kullanmaktan kaçınırdı.Tasarruf etmesi takdir edilesi birşey olsada tasarrufla cimrilik arasında ince bir çizgi vardı.Emre o çizginin bir adım ilerisindeydi.Cimri tarafta.

   Sonunda arabayı park edecek bir yer bulduğumuzda arabadan iniyorum.Etrafa göz gezdirmek için başımı kaldırdığımda burasının bir alışveriş merkezi olduğunu anlıyorum.Hemde en pahalılarıdan.Emre'nin cimriliğinden sonra böyle bir yere gelmemiz ironikti.

    Bana eliyle gel işareti yaparak mağazaya doğru yürümeye başladı.Kendisine birşeyler alacaktı muhtemelen.Niye benide sürüklüyordu ki yanında?Ben çoğunlukla kitap mağazalarını incelerken o kadın giyim mağazalarını inceliyordu.Sonunda bir tanesine girerek beni de peşinden sürükledi ve askıları karıştırmaya başladı.Ona alaycı bir ifadeyle bakarken kahkaha atmaya başladım.

"Senin için salak."

"Ne yani cimriliğine kafa mı tutuyorsun?"

"Cimri olsam seni yüksek bütçeli bir okula yazdırır ve şu an sana kıyafet seçmekte olurmuydum?"

"Bunu araba yeri için para ödemekten kaçınan zengin bir adam mı söylüyor?"

"Zengin olduğumu kim söyledi?"

"Altında son model bir porşe var ve az önce dediğin gibi beni yüksek bütçeli bir okula yazdırdın.Salak."

Bana ifadesiz suratıyla bakınca gözlerindeki sus emrini görünce bakışlarımı askılığa çevirdim.Bakışları o kadar derindi ki bir bakış atması bile beni susturmaya yetiyordu.Koyu kahve gözleri ve ince bir çizgi gibi görünen dudakları sertleşiyor,elmacık kemiklerini ortaya çıkartıyordu.gerilmiş yüz hatlarında ise damarları açıkça belli oluyordu.Daha önce hiç bakışları bu kadar derin ve korkutucu olan biri görmemiştim.

Elinde tuttuğu kıyafetleri üzerime fırlatırken eliyle kabinleri göstererek bana"Dene." diyerek emir verince ona karşı koyamayarak kabine doğru yöneldim.Kabine girdiğimde kıyafetleri küçük koltuğa yığarken fiyat etiketi gözüme çarptı.İçimden koca bir çüşş çekerken kabinden çıkarak gözlerimle Emre'yi bulmaya çalıştım.Gözlerim Emre'nin bana bakan gözlerini bulduğunda yanına ilerledim.

"Bunlar çok pahalı.Giyemem."

"Kabine gir."

"Duymadın mı? Giyemem diyorum."

"Ben giyindireyim istersen?"

Yüzünde çarpık bir gülümseme oluşurken yanağıma hücum eden sıcaklığa lanet okudum.Kendimi tutamayarak yumruk yaptığım elimi omzuna geçirdim.Bakışları yine ifadesizliğe büründüğünde arkamı dönerek hızla kabine girdim.O sırada çoğunun mont,Bot ve kazak olduğunu gördüm.Üstümdekilerle kıyaslanırsa bunlar hayatımda birkaç kez gördüğüm şeylerdi sanırım.Emre kışlık giyecek birşeyim olmadığını anlamış olmalıydı.

İlk olarak üzerime pudra rengi bir badi , altıma açık kahverengi pantolon ve onun altına ise koyu kahverengi olan botları giydim.Hepsi vücuduma tam oturmuştu.

Kabinin kilidini ters yönde çevirerek kilidi açtım.Aynanın karşısına geçtiğimde ismini koyamadığım bir duygu içimi sardı.Kendimi özel hissediyordum.Bu duyguyu unutmaya çalışarak aynaya baktım.Üstümdekileri almak istesem işte yaz boyunca çalışmam gerekirdi.

Benim çok istediğim,bunu elde etmek için çok çabaladığım bir şeyi başkalarının hiç çaba sarfetmeden elde ediyor oluşu canımı sıkıyordu.

Beni düşüncelerimden ayıran şey Emre'nin vücudumu süzüyor oluşuydu.Yüzünde çapkın bir gülümseme belirirken kafasını reyonlara çevirerek gülümsemesini benden sakladı.Ona ölümcül bir bakış atarken oda gözlerini devirdi.Gülümsemesi yüzünde solarken yüzünü bana çevirerek yüksek bir sesle "alıyoruz." dedi.

Emre kasaya parayı öderken ben mağazanın çıkışındaki beyaz puflardan birine oturmuş bekliyordum.Emre elinde poşetlerle bana yaklaşırken bende oturduğum yerden kalkarak Emre'nin elindeki poşetlere uzandım.o sırada hiç beklemediğim bir hareket olarak poşeti arkasına gizledi.Bana "Derdin ne senin?Bu kadar poşeti sana taşıttırıp senin nazını çekecek değilim."dedikten sonra mağazanın çıkışına doğru yürümeye başladı.Arkasından koşar adımlarla ilerlerken insanlara çarpıyor onlardan özür diliyor ve yoluma devam ediyordum.

    Emre arabanın önüne geldiğimizde poşetleri bagaja yerleştiriyor ve binmem için kapı koluna uzanıyor.Arabanın kapısı "klik" sesiyle açılırken Emre çoktan sürücü koltuğuna yerleşmiş benim binmemi bekliyordu.

O anda tüm bu olanlar aklıma anında akın etti.Hiç tanımadığım bir adam beni eve bırakmış,bana kıyafet almış ve beni arabasına bindirmişti.Düşündüğüm şeyler yüzüme yansımış olacak ki Emre bana hadi dercesine bir bakış attı.O anda ne yapacağımı kestiremedim.Kaçsam ki kaçamam,annem arıyor desem benim bir annem yok.Çaresizliğin verdiği korkuyla midem kasılıyor.

"Korkuyormusun yoksa?" ona bir büyücüymüşüm gibi baktığımı görünce bakışları alaylı bir ifadeye bürünüyor.Ona cevap vermek için ağzımı açmıştım ki Emre sanki kötü gibi birşey görmüşcesine beni arka koltuğa sürüklüyor kapıları kilitliyor ve kendiside sürücü koltuğuna biniyordu.Ben daha ne olduğunu anlayamazken araba çoktan çalışmış ve evimin ters yönüne doğru sürmeye başlamıştı bile.O anda aklıma gelen kötü düşüncelerle dehşete kapıldım.Korkuyordum.

İki Dünya Arasında (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin