19.bölüm

64 8 2
                                    

"Hepsini yükledim flash belleğe amirim her şey bunun içinde "
Diyerek çantamdan çıkardığım
Belleği Ferit amire teslim ettim.

"Aferin zifir" dediğinde
gözlerimi kırptıp
"Fırtınanın'da yardımı çok büyük. sağolsun o olmasa olmazdı" dediğimde Ferit amir fırtınanın bir an kim olduğunu düşündü

"Rüzgarmı ?"
"Ha evet o " dedim sinirden kızarmış rüzgara bakarken
Benim baktığımı görünce la havle çekip öteki tarafa döndü
Bazen insanlar çok kırıcı olabiliyorlardı hıh.

"Amirim benim şirkete gitmem lazım yoksa geç kalıcam siz
İnceleyin akşam geldiğimde
Konuşur tartışırız " diyerek çantamı koluma taktım

"Tamam geç kalma git hadi
Buradan pek taksi geçmez
Bizimkiler bıraksın seni "
"Gerek yok amirim işinizden olmayın az ileriden bulurum "
"Şimşek sen zifiri şirkete
bırak oğlum "
"Tabii amirim "diyerek aniden ayağa fırladı ve çelik kapıyı benim için açtı

"Buyrun kıralıçem " dedi ve önümde referans yaptı
tebessüm ettim
"Teşekkür ederim majesteleri "
Diyerek giyindiğim eteğin uçlarından tutup dizlerimi kırarak eğildim .

Arabaya bindiğimizde
kemerimi taktım ve yol için
navigasyonu açtım .
Radyodan çıkan bilindik şarkıyı
Hafif mırıltılarla eşlik ettim

"Ee napıyorsun nasıl gidiyor?"
Diye sordu şimşek
"İyi şükür idare ediyoruz senin?"
"İyi benimde görevden ,
göreve işte " dedi
direksiyonu çevirirken.

"Şikayetçimisin ?" Dedim gülerek
"Biraz " dedi gözlerini kısarken
"Zor oluyor bazen "
"E olacak o kadar " dedim
ve arkama yaslandım

"Ne zaman bitecek seninki?"
Diye sorduğunda bezgin bir hal ile sesli bir nefes verdim
Herkes bu soruyu soruyordu
"Bilmiyorum ama erkenden bitirmek için çabalıyorum."

🖇️

"Dediğiniz gibi Yiğit bey
Herkez raporlarını ve dosyalarını verdi .bende inceledim gerekli olanlar burada diğerlerini Enver bey'e gönderdim o imzaladıktan sonra
Geri alacağım "
Diyerek kafamı imzalayıp işaretlediğim kağıttan kaldırdığımda ilk defa bana
Böyle değişik ve derin bakıyordu .

"Yiğit bey ?"
"Tamam anladım " dedi
Ve alnını sıvazladı
"Bugün katılmamız gereken bir
Toplantı var bir saat sonraya kendini hazırla not alman gerekebilir " dedi .

Kolumdaki saati konturol ettim ve gözlerimle onayladım
Müsaade isteyip kendi
ofisime geçtim.
Çantama iki siyah ve lacivert tükenmez kalem bir not defteri ve bir dosyayı koydum
Suyumu sebilden doldurdum
Yiğit Bey'i beklemeye başladım
Yarım saat sonra yiğit bey'de hazırdı ve yola çıktık.

Aklıma gelen soruyu sormamak için ne kadar dirensemde
Sormanın aslında hakkım olduğunu fark ettim

"Yağız'la ne konuştunuz ?"
Dediğimde yoldan fırsat bulduğu anda bana baktı ve hemen önüne döndü

"Yağız kim ?"
Güldüm bilmemezlikten geliyordu öylemi yiğit bey
bizde kuralına göre oynarız
"Pezevenk olan "
dediğimde yandan sırttı
"Eski sevgilim yani " dediğimde kaşları çatılır gibi oldu
Ama hemen düzeldi

"Kendisi bir kaç saat misafirimiz oldu güzelce konuşup anlaşık bazı unuttuğu şeyler vardı
Hatırlamasına yardımcı
oldum o kadar "
Dedi ve sinsi bir şekilde
Yan aynalara baktı

Eminimki işin içinde konuşmaktan fazlası vardı
Ama daha fazla üsteleyip
Düşünmek istemedim.
Kendimi iyice koltuğa sindirip esen rüzgara kendimi vererek
Yolu seyr ettim.

ASİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin