Bakma bana o donuk gözlerle, işte en çok bundan nefret ediyorum ya ben. Hiçbir şey olmamış gibi bakıyorsun suratıma. Tam bu zamanlarda o ince boğazına yapışıp öldürürcesine boğmalı mıyım yoksa hıçkıra hıçkıra ağlamalı mıyım bilmiyorum. 'Gideceğim buralardan, bir daha dönmeyeceğim.' diyorsun. Sadece 'Sen nasıl iyi olacaksan öyle olsun.' diyorum. Tüm lisanlar siliniyor bildiklerimden. Bazen çekip başını gidiyorsun, evin yolunu bulmuyorsun birkaç gün. Kimin kolları arasında ağlıyorsun ya da kimin yanında içiyorsun bilmiyorum. Tek bildiğim ikinci gidişinden sonra beni sevmediğin sevgilim. İşte o zamanlarda bu aciz bedenime sığmayan ruhum tırmalıyor içimi, canım çok acıyor. Saf bir annenin kollarında saatlerce ağlamak istiyorum seni unutmaya. Seni unutma ihtimalim olsa bile komiktir ki saf bir anne kollarında ağlama ihtimalim yok. Bazen içimi tutamayıp döküyorum ya sana, işte o zamanlardan da nefret ediyorum. Şöyle bakınca çok şeyden nefret ediyor gibiyim. Sana ne zaman içimi döksem 'Hayat sana tahtalarını sert çakmış.' diyorsun. Boş gözlerle dinleyip nadiren bir şeyler söylüyorsun. 'Başım ağrıyor' deyip gidiyorsun. İşte bu kalbime öyle yüce bir hançer saplıyor ki kalemim titriyor sevgilim.
Bu seferki gidişin ayrı olacakmış, bir daha gelmeyecekmişsin. Önden haber verip alıştırıyormuşsun. Yazık sevgilim, çok yazık. 'Git' diyorum çünkü ne dememi istediğini bilmiyorsun. Bu sefer gözlerinde hiçbir şey göremiyorum. 'Senin öfken en güzel duyguları kirletebilecek kadar pis.' demiştin. Sen hatırlamasan bile bu cümlen iliklerimde. En kara anımda sanatı bırakacak kadar bıkmıştım hayattan, tek istediğim bir parça ışıktı. Sen bunu anlamadın ve hep beni suçladın. Suçla sevgilim, nasıl olsa en kirli benim en ak sen yanında. Git sevgilim, hiç gelmemişsin gibi git bu sefer. Evini sen çoktan talan ettin, depremlerle yıktın. 'Benle gülüp ağlayan adam nerede?' diye düşün başkasının koynunda. Seni hiç unutmamayı ümit ederek sığdırdım kalbime. Öyle bir unutacağım ki seni sevgilim, hiç tanımamış olacağım. Şimdi bunları düşünmek bile kalbimde derin bir hançer yarası olsa bile, unutacağım. Sebep aradım her hareketinde bir çocuk edasıyla. Bu yüzden git, sadece git. En iyi bildiğin şey bu tüm bilmediklerin içinde. Kararıyor doğan Güneş ötede, kuruntu kalmış dağların zirvesinde. Bugün bir şeyler var içimde, yalnız sen göresin diye. Bugün bir şeyler kopacak içimde ya da mucize gibi bir şeyler bitecek yorulmuş genzimde. Yaktığım mumla alevlendirirken içimi, sönen mektupla bitireyim gözlerimi. Bugün bir şeyler olacak kuruntu kalmış dağların zirvesinde ya da bir devrim kopacak içimde.
Biliyorum sevgilim, sadece birkaç gece sevdin beni.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
