'Rüyamda seni gördüm.'. Saatlerdir birbirimize aç gözlerle bakarken aynı anda dudaklarımızdan dökülen üç kelime. Ufak bir kahkaha attık karşılıklı, sonra yanıma gelip sırnaştın bana. Kolum omzunda, dudaklarım saçlarında. Anlatmayacağız rüyalarımızı, zarar verir bize. Birbirimizi görsek bile bizim silüetlerimiz içinde yabancılar var. Devrik cümlelerimle kurduğum şairliğimin krallığına fazla büyük bir keder getirir bu. Bir süre böyle vakit öldürüyoruz ardından yanımdan kalkıp bir odaya gidiyorsun. Takırtıların gelse bile önemsemiyorum. Çizim defterini eline almışsın, yanıma geliyorsun. Yanıma oturup bana iyice sırnaştıktan dudaklarını büzerek öncesinde başladığın portre çizimine devam ediyorsun. Hiç anlamıyorum bu çizim işinden ama bir adam çiziyorsun. Basit bir portre. Ellerin oldukça çabuk. Bitirdiğinde bana gösterip soru dolu gözlerle bakıyorsun. Senin gözünde harika bir sanat eleştirmeni olduğumu biliyorum. Gözlerine, dudaklarına, mimiklerine tek tek bakıyorum. Bazen gözlerimi kapatıp iyice düşünüyorum. Çizdiğin adamın gözlerinde keder var. Yavaşça düşündüklerimi anlatmaya başlıyorum, gözlerindeki parıltı ile beni izliyorsun. Yavaşça saçlarını düzeltip anlatmaya devam ediyorum.
Anlatmam bittiğinde sayfaları karıştırıp bir şiir açıyorsun ve okumamı söylüyorsun. Defteri ellerime alıp yavaşça okuyorum. Şaşırıyorum, çok şaşırıyorum. Kederle yoğurulmuş sen mutluluğu yazıyorsun. Gülerek kollarımı sana sarıyorum ve yazdığın şiiri övüp çıkarımlarımı anlatıyorum. 'Parla Ay, parla! Umudu ol o güzel kız çocuğunun.'. Bu satırlarını bastıra bastıra okuyorum, ne anlattığını biliyorum. Önceki bir şiirinin tamamlaması olduğunu fark edip diğer şiiri okuyoruz. Bunlarla işimiz bitince defterini alıp götürüyorsun ve elinde bir kitapla geliyorsun. Rastgele bir sayfa açıp şiiri önümüze koyuyorsun. Şiir inceleyeceğiz, bunu ikimiz de çok seviyoruz. Saatlerce bunun hakkında konuşuyoruz. Sesin kesilince kafamı çevirip sana bakıyorum, uyumuşsun. Seni kucağıma alıp odamıza taşıyorum. Uykun oldukça derin, biliyorum. Saçlarına ufak bir öpücük bırakıp 'Seni seviyorum sevgilim' diyorum. Duymadın. Üstünü örtüp odadan çıkıyorum.
Bilmiyorum sevgilim, belki de beni biraz seviyorsun.
-rüya-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
coup d'etat
FanfictionBir ruha iki şair fazladır sevgilim. Bir şair öyle alelade sevmez, bir şair öyle alelade sevilmez...