6.Bölüm:Mektup
Valizimin başında otururken elimdeki zarflara bakıyordum. Annemin kasasından alıp geldiğim bu zarfları babamlara vermek tamamen aklımdan çıkmıştı. Nasıl unutmuştum? Ah! Akılsız Belinay!
Zarflara bakarken dikkatimi çeken şey dört tane zarf olmasıydı. Halbuki üç olması gerekmiyor muydu? Zarfların arkasında yazan isimlere dikkat edince işin aslını fark ettim. Annem bana da mektup yazmıştı. Kendi ismimin yazdığı mektuba bakarken gözlerim dolmaya başlamıştı. Hayır Belinay bir ağlama krizine daha giremezsin!
Diğer zarfları kenara koyup titreyen ellerim ve buğulu gözlerimle kendi zarfımı açmaya başladım. Artık göz yaşlarım yanağımda kendilerine yol çizmeye başlamışlardı. Hafifçe burnumu çekip zarftan çıkardığım kağıdı açtım. Nasıl okuyacaktım? Okursun Belinay, yaparsın sen. Sakin ol ve annen sana ne yazmış oku bakalım.
Gözyaşlarımı elimin tersiyle silip yeniden burnumu çektim ve daha güçlü olduğuma inandığım bir anda mektubu okumaya başladım. Mektupta yazanlar şunlardı:
"Sevgili kızım Belinay,Bu mektubu okuyorsan ben muhtemelen öbür dünyaya intikal ettim. Tahmin ediyorum ki annesinden kalan bu hatıra benim duygusal kızımı ağlatmaya başladı. Seni ağlattığım için affet beni kızım. Sen benden daha güçlüsün Belinay... Sil o gözyaşlarını ve yazdıklarımı iyi oku lütfen.
Umut ediyorum ki bu mektubu okuyorsan babanın yanına gittin ve diğer mektupları da sahiplerine ulaştırdın. Ulaştırmadıysan da lütfen ulaştır güzel kızım.
Belinay şunu bilmeni isterim ki ben seni çok sevdim. Seni çok sevdim ama sana en büyük kötülüğü de ben yaptım. Ne kadar özür dilesem ne kadar yalvarsam yakarsam da hepsi boş, biliyorum. Bizimle mutlu olduğunu görmek bana hep bir bahane oldu. Bizim yanımızda mutlu olman, rahat bir yaşamın olması yeter zannettim.
Varlıklarını hiç bilmezsen üzülmezsin zannettim. Halbuki varlıklarından bihaber olman bile sana zulümmüş. Ben bilemedim...
Peki ya seni ellerinden kopardığım onca çaresiz yüreğe ne demeli? Ben büyük bir günah işledim kızım. Ölüm kapıya dayanınca tövbe ettim ama iş işten geçmişti. Ben o insanların yüreklerini yaktım da ruhum duymadı. Belki de duymak istemedim.
Belki de sen ne anlatıyorsun anne olan oldu diyorsundur. Pişman olduğumu bil istedim kızım. Beni affedebilir misin bilmiyorum ama en azından af dilediğimi bil istedim.
Belinay, hatırlıyor musun? Sen ilkokula giderken sana verdiğim harçlıkları hep isteyen arkadaşlarına dağıtır gelirdin. Ben de sana kızar ve senin olana sahip çıkmanı tembihlerdim. Senin olana sahip çık Belinay! Cahit ve oğlu sandığın kadar masum değiller kızım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKASYA | Bir Köy Masalı
Espiritual"Canım kızım, aslında senin baban ölmedi. Hatta senin iki tane abin var güzel kızım. Sana her şeyi en başından anlatacağım. " dedi ve kafasını kaldırıp ellerine sabitlediği gözlerini benimkiler ile buluşturdu. Ben ise hareket dahi edemiyordum. Annem...