Selamm..
Oy verip bol bol yorum yapabilirmisiniz?
Yorumlarınız çok önemli benim için, beni yazmaya teşvik ediyor, ve motive ediyor.
İyi okumalar!
-
Bir koku.
Leş gibi bir koku.
Gözlerini açmadan önce burnuna dolan kokuydu düşündüğü. Bulanıklaşan görüş alanı keskinleşmeye başladığında etrafı daha iyi inceleyebilmişti. Rengi akmış duvarlardan başka hiçbirşey yoktu oldukları odada. Ayağa kalkmak isterken anlamıştı bileklerindeki bu acının kaynağını. O yerde yatarken kendisiyle beraber bayıltılmış kızı sandalyeye bağlamıştılar.
Kaçırıldılarmı cidden?
"Pişt! Uyan!"
Çağan onu uyandırmak için bir kaç dakika aynı şekilde ona seslenmeye devam etti. Kızdan hala ses çıkmazken Çağan bu defa ayağa kalkmaya çalışmıştı rahatlamak adına.
"Uyansana kızım!"
Leya odanın içinde yankılanan kalın ses tonuyla sonunda uyanabilmişti. İlk önce etrafına göz gezdirdi sonra çatık kaşlarıyla yerde yatan çocuğa geri döndü.
"Nerdeyiz biz"
Çocuk onun bu tepkisine göz devirmiş ve ellerini işaret ederek konuşmuştu.
"Kaçırıldık Kırşan. Bağlısın."
Kız duyduklarıyla küçük bir şok yaşarken Çağan pek umursamamış ve yerde sürünerek ona dahada yaklaşmıştı.
"Sandalyeyle beraber kendini yere at, diz üste dur ve dişlerinle düğümümü çöz."
Leya ilk defa inatçılık yapmadan dediğini dinlemiş ve ne gerekiyorsa yapmıştı. Kendisine bağlı sandalye her ne kadar ağırlık yapsada dizlerinin üstüne çökmeyi başarmıştı. Sonra eğilmiş ve dişleriyle düğümü çözmeye çalışmıştı. Arada bir ağzından çıkan dişlerinin gıcırdaması gibi garip seslerden Çağan sırıtmadan edemiyordu. Tabii dua edelim Kırşan onun bu yüzünü görmüyordu. Sıkı elleri boşaldığında düğümü çözmüştü Leya.
"Yaptım!!"
Çağan bacaklarınıda çözdükten sonra Kırşanıda bu iplerfen kurtarmıştı. Elleri morardığı için şikayet eden Leya'yı pek umursamadan ellerinden tutarak arkasından yürütüyordu.
"En son senin evindeydik, nasıl bizi kaçırdılar?"
Ak bu soruyu görmezden gelerek, sessiz kalmış ve ilerlemeye devam etmişti. Leya yine konuşmak için ağzını açacağı sırada dudağına kapanan eller izin vermemişti. Çağan işaret parmağını dudağının üstüne koymuş ve sus işareti yapmıştı. Kırşan onaylarcasına başını sallamış ve arkasında saklandıkları duvardan neler olduğuna bir bakmıştı. İki adam vardı. Masada oturmuş Gülüşüyor, ve bir şeyler hakkında konuşuyorlardı. Masanın üstündeyse büyük bir karpuz vardı, sanırım onu yiyeceklerdi değilmi? Beynindeki sesleri durduramadığında guruldayan karnına engel olamayıp yere çömelmişti Kırşan. O sırada Çağan yanından ayrılmıştı bile. Onu yanında göremeyince Çağanın elindeki vazoyla bir tarafa gittiğini görmüştü. Napacağını bilemeden çocuğu izlemeye başlamıştı yerde çömelmiş vaziyette.
Çocuksa elindeki vazoyu yavaşca yaklaştığı adamın başında kırmıştı. Parça pincik olan vazonun sesi yüzünden mutfaktan gelen diğer adam direk Çağanın üstüne atlamıştı. Kıvırcık üstüne atlayan adamdan kolay bir şekilde kurtulmuştu. Onun üstüne çıkarak yüzüne bir kaç yumruk savuştururken adam cebinden bir tabanca çıkarmıştı. Çağan silahı alamadan silah onun alnına dayatılmıştı. Ellerini yukarı kaldırıp adamın üstünden kalktı ve geri adımladı. O sırada önündeki herif sinir bozucu bir şekilde gülümsüyor kendisinin yüzüne birini geçirmemesi için mücadele etmesini sağlıyordu. Kıvırcığın adamın yüzünü dağıtmasına gerek kalmadan zaten bedeni yerle çarpışmıştı. Herif aşağıya düşdüğünde arkasındaki Kırşan görünmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Little Death || leyça
FanfictionSeninle kalması için uzun maviler kesildi, gerçeğe boyandı.