(Kızıl sunooya bir zaafım var)
Hoşlanıyordum ondan, yıllardır. Annem ve onun annesi sayesinde tanışmıştık. Ben 7, o 8 yaşındaydı. Ondan hoşlanmaya başladığımda ise 16 yaşındaydım.
5-6 yıl boyunca ondan hoşlandım fakat açılamadım, utanıyordum.
~~Günümüz~~
Üniversiteye gitmek için hazırlanıyordum. Çantam hazır bir köşe duruyordu. Saçımı kıvırıyordum, Sunghoon'a güzel gözükmeliydim.
Çantamı sırtıma attım ve aşağıya indim. Annem mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Gülümseyerek onun yanına gittim ve ona yardım ettim.
~~~~~
Okula vardığımda Jaeyun yanımda bitmişti. Elini saçıma uzatınca hızla çekildim.
"Ne yapıyorsun?! Çok uğraştım."
"Karıştıracağını nereden anladın?"
"Hep öyle yapıyorsun çünkü!"
Jaeyun yan yan bana baktıktan sonra hızla okula girdi. Bende gülümseyerek onu takip ettim.
Sunghoon koridorda Heeseung hyung ile konuşuyordu. Hemen onun yanına gittimize konuşmaya başladım.
"Selam! Naber?"
"İyi Sunoo, sen?"
"Teşekkür ederim!"
Bana iltifat etmesini bekliyordum fakat Heeseung'a dönüp konuşmaya devam etti. Dudaklarımı büzdüm ve sınıfıma doğru yol aldım.
Jungwon başını sıraya koymuş, uyuyordu. Çantamı hızla onun yanına bırakınca hoplayarak uyandı. Yeni uyandığı için kısık gözleriyle bana baktı.
"Ne oldu? Sunghoon sana yüz vermedi mi?"
"Hep öyle yapıyor zaten! Hiç dikkatini çekemiyorum ki."
Oflayarak sıraya oturdum. Kollarımı göğüsümün önünde birleştirdim. Jungwon pis pis sırıtıyordu.
"Ne gülüyorsun be?! Burada neredeyse ağlayacağım!"
"Ayğ şen üşüldün mü?"
Yanaklarımı tutup sıkmaya başladım. Kaşlarımı çattım. Bana bebek gibi bakmaları hoşuma gitmiyordu. Ellerini itip onu tersledim.
"Ben bebek değilim."
Jungwon bir kaç dakika bana boş boş baktıktan sonra yeniden bebekmişim gibi beni sevmeye başladı.
"Öylesin bir kere!"
"Rahat bıraksana çocuğu."
Tanıdık sesle gözlerim fal taşı gibi açıldı. Bu Sunghoon'du. Burada ne yapıyordu? Jungwon da aynı ben gibi şaşırmış, Sunghoon'a bakıyordu. Hızla ona doğru döndüm. Şaşırdığımı belli etmeden heyecanla sordum.
"Ne oldu, Sunghoon?"
"Kalem verebilir misin, kalem kutumu almayı unutmuşum."
Kafamla onu onayladım ve çantama doğru döndüm. Kalem kutumu aldım ve Sunghoon'a geri döndüm.
Sunghoon sıraya ellerini koymuştu, bana doğru eğiliyordu. Onu bu kadar yakın görünce yanaklarım kızardı. Belli etmemek için kafamı eğdim. Kalem kutumdan pembe bir kalemi alıp Sunghoon'a uzattım.
"Teşekkür ederim, Sunoo. Çıkışta getiririm."
"Getirmesen bile olur!"
Heyecanla gülümsüyordum. Sunghoon da bana gülünce yanaklarım hızla kızardı. Sunghoon sınıftan çıkıp gitti.
Jungwon'a döndüm. Kendimi bilmiş bir tavırla konuştum.
"Bak! Beni görmeye geldi."
"Kendi çıkarı için geldi mal."
Gözlerimi devirdim ve önüme döndüm. Sunghoon, kalemi benden istemek için gelmişti. Başka kızlara veya erkeklere de sorabilirdi ama! Gelmiş benden istemişti ve giderken bana gülümsemişti. Yüzümdeki aptal gülümsemeye engel olamadım.
💧
Dram sevmeyenler kitabı terk edebilir teşekkür ederim 🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
All Of The Girls You Loved Before
RomanceKeşke o kızları seveceğine beni sevseymişsin, hyung. #sunsun [texting&düzyazı]