Gitmeliyiz bence

102 13 0
                                    

~Sunoo~

Bankta Sunghoon ile birbirimize sokulmuş oturuyorduk. Adım sesleri gelince kafamı kaldırdım ve elinde poşetle duran Jaeyun ile karşılaştım.

"Kaç saattir yokum lan ben."

"Yarım saat."

"Sen sus Sunoo'mu elimden alacaksın zaten."

Gülümsedim, yanaklarım kızarmıştı. Sonra kaşlarımı çattım. Sunghoon benim burada olduğumu nasıl öğrenmişti.

"Bekle, bekle. Sunghoon sen benim burada olduğumu nereden bildin?"

Sunghoon, Jaeyun'a baktı ve tekrar bana döndü.

"Jaeyun söyledi."

"Ne, nasıl?"

"Sen anlat Sunghoon ben kaçmaya hazırlanacağım."

~~~~~

Jaeyun'un Sunghoon'a yardım etmesi beni şaşırtmıştı fakat sadece benim için böyle yaptığını biliyordum. Gülümseyerek bir bebek gibi salıncakta sallanan Jaeyun'a baktım.

Sallanırken kıkırdıyordu. Onu şu an kovalamayacaktım fakat her aklıma geldiğinde ona bir şaplak indirecektim.

"Akşam akşam ne yapıyonuz lan burada."

Bu Riki'ydi. Hepimizde şaşırmıştık, asıl o burada ne yapıyordu? Jaeyun merakla sordu.

"Asıl sen burada ne yapıyorsun?"

Riki cevap vermeden onun yanındaki salıncağa oturdu.

"Evde bana yer yok ki amk."

Ne anlamda dediğini bilmiyordum ama dikkatimi çekmişti.

"Neden?"

Riki omuz silkti. Konuşmak istemiyor gibi duruyordu. Sonra gözü bana doğru kaydı. Bir oh çekip konuştu.

"Sonunda ya! Jaeyun'u rahat bırakabilirsin."

Kaşlarımı çattım. Sunghoon gülmeye başlamıştı. Jaeyun ise hiçbir şey anlamamıştı. Sinirle onu cevapladım.

"Nedenmiş o?!"

"Sevgilin var artık! Sen onu, o da seni kıskanır dünyadan çekilirsiniz."

Jaeyun da gülmeye başladı. Bense hâlâ sinirle ona bakıyordum.

"Sende Jaeyun'dan hoşlanıyorsun?! Biliyorum."

Riki hızla ayağa kalktı. Yanakları hızla kızarıyordu. Jaeyun şaşkınlık içinde ona bakıyordu.

"Hadi lan ordan! Gidiyom ben."

"Çok bile kaldın."

"Jaeyun sende gel. Konuşmamız lazım."

Jaeyun ayağa kalktı ve Riki'yi takip etti. Sunghoon ile parkta yalnız kalmıştık. Sunghoon konuşmaya başladı.

"Beni affettiğin için teşekkür ederim, Sunoo."

Ona baktım, gülümsüyordu. Sunghoon'un yanağına bir öpücük kondurdum. Gülümsüyordu. Onunla en sonunda yakın olabilmiştim ve bu beni mutlu ediyordu. Kollarımı onun beline sardım. O da kolumu omzuma attı. Saat geç oluyordu.

"Gitmeliyiz bence."

"Senden ayrılmak istemiyorum."

"Annenden izin alabilir misin? Akşam benimle kal."

Ona bakakalmıştım. Gülümseyerek telefonu elime aldım ve annemi aradım. Hemen izin vermişti. Sonuçta o da tanıyordu, Sunghoon'u.

💧

Smut yazacak mıyım bilmiyom🥰
Yazarsam nasıl yazıcam o da bir sorun neyse

All Of The Girls You Loved BeforeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin