CADININ KIZI

5| PLAN İPTAL

İyi okumalar💌..

•

Aşk bazen, bazı insanlara yasaklı bir duygudur. Bana yasaktı, ben yapamazdım. Ryan'a karşı hicbir duygu hissetmediğime kendimi kandırırken, ne kadar kırıcı olduğumu da çok sonrasından fark ediyordum.

Benim zihnim normal değildi, benim düşüncelerim normal değildi. Ben, normal değildim.

Henüz Ryan'a kullandığım cümlelerin ne kadar kırıcı olduğunu fark edip altında ezilirken daha sonrasında duyduğum ses ise, aklımda ki tüm duyguları karıştırmıştı.

Bir kadın, krallıkta, benim görülmemem gereken bir yerde beni görmüştü.

Ve bam! Ben boku yemiştim.

Gözlerimi sanki zamanın durmasını istermişçesine bir yavaşlıkla sesin geldiği yöne çevirdim.

Kumral, burnu hafif buyuk ve kalkık, kahverengi gozlere sahip bir kadın yüzünde saklanmaktan hiç çekinmediği şaşkınlıkla Ryan ve bana bakıyordu.

Ryan ortamda ki gerginliği savmak amaçlı -ki bu gerginlik hiçbir şekilde geçmezdi- hafifçe öksürdü ve az önce öptüğüm dudaklarını aralayarak "Seyıan, burada ne işin var? Sofia nerede?" dedi. Seyıan kim di?

İsminin Seyıan olduğunu yeni öğrendiğim, muhtemelen benim yaşlarımda ki kız Ryan ve bana göre oldukça rahattı.

"Sofia uyudu, muhafızlardan birini onu yatağına yatırması için görevlendirdim. Seni dışarıda göremeyince odana gireyim dedim ama pek müsait değilmişsin anlaşılan" dedi sırıtarak.

Ardından benim yanıma gelip sıkıca sarılmasını yalnızca ben değil, Ryan'da beklemiyor olacaktı ki kasları şaşkınlıkla kalktı.

Kraliyet yanlısı bir kişi, bana sarılmıştı.

'Ona kalırsak veliaht prensde seni öptü, çok sorun değil bence..' diyen iç sesime kulaklarımı kapattım.

Ben henüz sarılmasının şaşkınlığını atlatamamışken Seyıan, benden ayrılıp heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı "Senin kızıl saçlı olduğunu biliyordum, gerçi ülke de senden başka kızıl saçlı yok bu yüzden seni hemen tanıdım. Krallık tarafındanmış gibi gözüksem de sana çok hayranım! Ryan ile ilişkinin olması beni çok mutlu etti, gerçekten sana çok hayranım!"

Bunların hepsini tek nefeste mi söylemişti o?

İfadesiz ve ruhsuz bir surat ifadesi ile "Ryan ile aramda bir ilişki yok." dedim. Evet, onca söz arasından yalnızca buna takılmıştım.

Seyıan bir anlığına bozulsa da neşeli surat ifadesini korudu ve "Ah, doğru. Ben gelmeden önce tartışıyordunuz, tartışmanızı böldüm. Özür dilerim." dedi.

"Sorun değil, zaten ben de gidecektim" diyerek adımlarımı tekrardan pencereye yönelttim.

Aslında sorundu. Ryan'a karşı kırıcı bir tavır sergilediğim için ona kendimi açıklamam lazımdı. Ama şuan Seyıan'ın karşısında ona kendimi açıklayamazdım. Her ne kadar benim tarafımda olduğunu söylese de, ona bu kadar çabuk güvenmemeliydim.