Atsushi'den
Hogwarts'daki üçüncü günümde, uçuş dersindeyim. Doğrusunu söylemek gerekirse bu konuda iyi olduğumu düşünüyorum. Gerden yaklaşık beş metre yükseklikte en hızlı uçan benim...
Bu derste de iksir dersinde olduğu gibi Slytherin sınıfı ile beraberiz. Her ne kadar ilk başta Slytherin'ler ile uğraşmamaya çalışsam da onlardan önce uçabildiğim gerçeğine yüzlerini buruşturma şekilleri çok komik.
Karşı sınıftaki Akutagawa denen çocuk hızıma yetişen tek kişi oldu. Onu geçmeye çalışsamda bir türlü geçemiyor, aynı hızda ilerliyordum.
Bize yedi metreden daha yükseğe çıkmamamız söylenmiş olsa da giderek daha hızlanıyor, daha da yükseğe çıkıyorduk. Yaklaşık on beş metre yükseklikteyken son hız ilerlemeye başladık.
Artık kapışma o kadar ilerlemişti ki diğer öğrenciler süpürgelerinin üzerinde durmayı başardıktan sonra bizi izliyor, kendi sınıfları için tezahürat yapıyorlardı. Bu olay giderek bir yarışa dönüştü. Tabii Rimbaud-sensei duruma el atana ve ikimizi de Mori-sensei'nin odasına gönderene kadar...
*
Zindana giden yol sessizdi. Ben ne kadar pişman olsam da, Akutagawa oldukça rahat görünüyordu. En sonunda o tanıdık sınıfın kapısını açınca nemli hava ve raflardaki çeşitli iksirler bizi karşıladı. Mori-sensei şu anda dördüncü sınıf Slytherin ve Gryffindor'lara ders veriyordu.
"Atsushi-kuunnnnnnn, hey hey bak buradayımmm! Müdür yardımcısına mı gönderildin? Daha geleli bir hafta bile olmadı! Ne kadar yaramazsın sen öyle? Oh, Akutagawa-kun da buradaymış. Hehe kesin süpürge ile yarışmaya kalktınızz."
Dazai-san'ın sınıfın ortasında yaptığı konuşmaya rağmen Mori-sensei hiçbir şey söylemedi. Hatta Dazai-san'ın bu davranışının üzerine güldü?
Mori-sensei ve Dazai-san arasında özel bir şeyler olduğuna eminim. Bazen ders aralarında o ikisini birbirleri ile konuşurken görüyorum.
Ders zilinin çalması ile Gryffindorlar rahatlamış gibi görünüyordu. Hepsi yaptıkları iksirleri Mori-sensei'nin masasına koyduktan sonra süratle sınıftan çıktılar. Slytherin öğrencileri ise her zamanki rahat pozisyonlarındaydılar.
"Dazai-kun, anladığım kadarı ile bu çocukları tanıyorsun değil mi? Onlara cezalarını vermek senin için büyük bir onur olurdu bence. Birinci sınıf öğrencilerimizi çok fazla seviyor olduğum için onlara ceza vermeye gönlüm el vermiyor."
Mori-sensei son cümleyi söylerken dramatik bir şekilde gözlerimi kapatıp iki elini de kalbinin olduğu yere bastırdı. Neden Dazai-san'ı seçtiğine dair hiçbir fikrim yok ama rahatlamadım diyemem...
Üçümüz de boş bir sınıfa girdik ve Dazai-san sinirli bir öğretmenin sesini taklit ederek bize kızmaya başladı.
"Demeeekkk siz kurallara karşı geliğp Rimbaud hocadan izinsiiiğz süpürge üzerinde yarış yaptınız haaa?"
"E-evet?"
"Hem de ilk uçuşunuzdaaa! O zaman size çoooğk önemli bir soru sormam gerekiyooorr!"
Dazai-san abartılı bir şekilde sınıfın içerisinde yavaş yavaş turlarken birden ciddileşip bize bakınca kızıla dönmüş gözler karşısında ürpermeden edemedim. Bizi Fukuzawa-sensei'ye mi gönderecekti? Ne soracak olabilir ki?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BSD X HOGWARTS
Fiksi PenggemarBungou Stray Dogs x Harry Potter Atsushi yetimhanede büyüyen sıradan bir çocuktu.. Tabii, ne kadar sıradan denilebilirse Yetimhaneye bir baykuş ile gelen Hogwarts davetiyesine kadar hayatının yetimhanede geçeceğini düşünmüştü Sudan boğulan adam kurt...