34| üst üste gelişler

340 47 31
                                    

küçük şüphe tohumları büyüyüp ağaca dönüşmeye meyillidir. jimin'in kafasında dönen düşüneceler de bir tohum gibi büyüyordu. buraya taehyung ile vakit geçirmeye gelmişken neredeyse ondan kaçmaya başlamıştı. yüzleşmek için fazla korkak hissediyordu.

banyodan çıkıp saçını kurularken taehyung'un odasının kapısı yavaşça açılmıştı. jimin üstündeki bornoza daha fazla sarılırken içeri girenin taehyung olduğunu biliyordu. burası onun odasıydı sonuçta.

taehyung jimin ona dönmeyince odada ilerleyip yatağının ucuna oturmuş aynanın karşısındaki jimin'e gözlerini dikmişti.

"iyi misin, niyeyse burayı sevmedin gibi hissediyorum."

jimin elindeki havluyu bırakıp camdan dışarıya bakmıştı. "güzel bir yer burası, beğendim."

"jimin burayı mimari olarak değerlendir demişim gibi tepki verdin, genel olarak tatili soruyorum. yanımda olmaktan mutsuz musun?"

jimin onun yüzündeki ifadeyi görünce suçlu hissetmişti. aynanın önünde ayrılıp taehyung'un yanına oturmuştu.

"bir sıkıntı yok, tabi ki senin yanında olmak beni mutsuz etmiyor. bilirsin babam acaba bir şey diyecek mi gibi sorunlar var, biraz kafamı meşgul ediyor ama sorun yok."

jimin'in söyledikleri yalan sayılmazdı. bunları düşünmek kafasını meşgul ediyordu ama bundan daha çok kafasını meşgul eden bir şey vardı o da jongwoo meselesiydi.

akşam için taehyung jongwoo'nun evinde bir parti olacağını söylemişti bu da jimin'i geriyordu. anını değerlendirip bu tatilde eğlenmesi gerekirken şu durumda olmak sinirini bozuyordu. en azından günün geri kalanını -geceye kadar olan kısmı- bu meseleyi düşünmeyerek geçirmeye karar vermişti. 

taehyung'a biraz baş başa vakit geçirmeyi teklif ettiğinde taehyung onun gerginliği üstünden atmasına sevinmişti. akşam saatlerine kadar birlikte dışarıda takılmışlardı. taehyung'la takılmak o kadar rahatlatıcıydı ki jimin jongwoo'nun varlığını bile hatırlamamıştı. 

akşam olduğunda ise jongwoo'nun evine geçmişlerdi.

jimin parti alanında jongwoo'yu gördüğünde onun bakışlarındaki soğukluğun sebebini önceki karşılaşmalarının aksine biliyordu.

gece boyu jongwoo'nun hareketleri ekstra sinirine dokunmuştu. jongwoo taehyung'a fiziksel olarak fazla yakın durmak için fırsat kolluyor gibiydi.

jimin elindeki bira şişesini parmakları arasında çevirirken jongwoo'nun taehyung'a gereksiz temasla bir şeyler anlatmasını izliyordu. dışarıdan bakan biri jongwoo'nun taehyung'a karşı hislerini görebilirdi en azından jimin bunu rahatlıkla görebiliyordu. 

taehyung jongwoo'nun dokunuşlarından geri çekilip jimin'e döndüğünde gece boyu ilk defa jongwoo'nun eğlenen ifadesi yok olmuştu. 

taehyung jimin'in içkisine uzanıp bardağı bara bırakmıştı. "dans ederken seni izlemeyi sevdiğimi hatırlıyorum, neden bana eşlik etmiyorsun?" derken taehyung elini jimin'e uzatmıştı. 

jimin onun bakışlarındaki sevgiyi görebiliyordu, bu endişelerini yok eden en büyük sebepti. 

jimin "buranın benim yeteneklerimi görmeye hazır olduğunu düşünmüyordum ama madem ısrar ettin."  derken taehyung'un elini tutmuştu.

taehyung çok mütevazi olduğuna dair bir şeyler söylerken jimin'i kendine çekmişti.

taehyung jimin'i nazikçe çekince jimin ellerini taehyung'un omuzlarına çıkarıp çalan şarkının bedenlerini yönlendirmesine izin vermişti.  

my weird roommate || vmin ★Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin