bir smutumuz var öncesine işaret koyacağım yaşı küçük olanlar ya da okumak istemeyenler hikaye bütünlüğünün bozulmaması için oraya kadar okuyabilir. oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
.......
jimin koltukta kıpırdanırken saatlerdir gözünde uyku girmemişti. yaptığı aptalcaydı ve bu onu suçlu hissettiriyordu. ilişkilerinde bir şeyleri konuşmak zor değildi, birbirlerini anlıyorlardı. taehyung hiçbir zaman jimin ona bir şey anlattığında onu terslememişti.
bu noktada jimin'in kafasını karıştıran jongwoo ve taehyung'un uzun süredir arkadaş olmasıydı. taehyung'un ona karşı tavırlarını görmüştü, jongwoo onun değer verdiği bir arkadaşıydı.
jimin kafasındaki sesleri susturamamanın verdiği sinirle üstündeki örtüyü tekmeleyerek seslice homurdanmıştı.
"uyumaya çalışıyorum jimin, biraz daha dikkatli olabilirsin."
jimin duyduğu sesle irkilmişti, üstündeki örtüyü yere atarken taehyung'un yerde uyuduğunu tamamen unutmuştu. eve geldiklerinde jimin taehyung ile aynı yatakta yatmayacağını söyleyip taehyung'un odasındaki koltuğa yerleşmişti. taehyung'da jimin'e o yatakta uyumazsa kendisinin de uyumayacağını söyleyip yere yatak sermişti.
sonuç olarak koskoca yatak boşken biri yerde biri koltukta yatıyordu.
"sana yerde yat diyen olmadı, tabi ki bir şeyler düşer ne yapayım?"
taehyung onun hâlâ tavırlı olması üzerine yattığı yerden doğrularak oturur pozisyona geçip jimin'e bakmıştı.
"neden bir tartışma döngüsünün içine girdiğimizi anlamıyorum."
"saat üç taehyung şimdi konuşmayalım."
taehyung yerinden kalkıp jimin'in uzandığı koltuğun ucuna oturmuştu. "tam da bu yüzden konuşmamız gerekiyor. saat üç ve düşünmekten uyuyamıyorum senin de o yüzden uyuyamadığını biliyorum."
jimin taehyung'un üzgün olduğunu görünce derince iç çekip doğrulmuştu. artık konuşmaları gerekiyordu. taehyung'un bu kadar kırgın bakması jimin'i daha fazla üzüyordu.
jimin taehyung'un odasının aralık kapısını görünce önce kapıyı kapatmak için kalkmıştı. taehyung'un ailesinin evindeydiler ve odaları aynı katta olmasa da jimin sesin onlara gitmesini istemiyordu.
jimin kapıyı kapattıktan sonra kilitleyince taehyung soru sorarcasına ona baksa da bir şey dememişti. jimin tekrar yanına gelip koltuğa oturmuştu.
"konu jongwoo, partide seni çağırması değil tamam o da rahatsız ediciydi ama konu o değil."
taehyung onu dinlerken yüzündeki ifade ciddileşmişti. jimin'in davranışlarının arkasında farklı bir sebep olduğunu tahmin edebiliyordu.
"benim buraya geldiğim ilk gün, arkadaşların ile tanıştığımda jongwoo ile masada tek kaldığımız bir an olmuştu. bana senin için gelip geçici olduğumu, güzelliğim için beni yanında tuttuğunu ve benden ayrılınca kendisinin senin yanında olacağını söyledi."
jimin detayları anlatırken taehyung ciddiyetle onu dinlemeye devam ediyordu. jimin'e biraz daha yaklaşırken ellerini tutmuştu.
"bunu bana o gün anlatsaydın seni o andan sonra jongwoo'ya maruz bırakmazdım."
jimin taehyung'un onu sevdiğine ve anladığına gerçekten inanıyordu ama on yıllık arkadaşı olmasına rağmen jongwoo'yu ona karşı savunmaya çalışmaması çok farklı hissettirmişti. jimin daha önce böyle koşulsuz bir sevgi ve güvene sahip olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my weird roommate || vmin ★
Fanfictaehyung: neden kendini banyoya kilitledin jimin: kaslarına bakıp baygınlık geçirmemi mi isterdin? ||oda arkadaşları vmin|| texting + düzyazı||