Sope : Femboy

1

Saçlarımı renkli tokalar ile bağlayıp eteğimi düzelttim, çantamı alarak aşşağı indim.

"Anne ben okula gidiyorum"

"Görüşürüz tatlım"

10 dakikalık yürüş ile okul yoluna girdim, hoseok'u görünce yanına koştum, beni örünce güldü, yanında durdum.

"Günaydın hoseok"

"Günaydın yoongi, hadi gidelim"

Yürümeye başladık, ikimize femboy duk ve kimse bizi fazla sevmezdi, onlardan korkmuyorduk ve istediğimiz gibi takılıyorduk.

Okul binasına girdik, dolapların yanına gittiğimizde dolabımın üstünde 'sürtük' yazıyordu.

Kaşlarımı çatarak hoseok'a baktığımda oda aynı şekilde bana bakıyordu.

"Bunu hangi salak yaptı acaba"

"Bilmiyorum, öğrenelim"

Sırıttık, etrafa bakarak bağırdım, kesin yapan kişi buradaydı.

"Hangi salak dolabıma bunu yazdı?"

Herkes bize döndü, bir kaç dakika sonra hiç görmediğim bir çocuk öne çıktığında hoseok göz devirdi.

"Yeni geldiğini duydum"

Çocuk yanımıza geldi, sırıttı ve dolabıma vurdu, dolabım içine çöktü.

"Ben yaptım, sorun mu var?"

Hoseok sinir ile baktığında sırıttım, hoseok da benim gibi sırıttı, yumruklarımızı sıktık ve çocuğun gözlerine yumruk attık.

Çocuk geri düşerek kaldığında tekme vurduk, sinir ile konuştum.

"Sen kimsin de bana sürtük dersin"

Geri çekildik, hoseok kolumu tutarak beni yanına çekti, çocuğun üstüne eğildim.

"Yazıyı silip dolabı eski haline getiriyorsun,yoksa bunun dahasını yaparız"

Çocuk korkarak kafasını salladığında sinir ile sınıfa gittik, sıramıza oturduğumuzda hoseok elimi tuttu.

"Sakin ol yoon, hallettik işte"

"Hoseok biliyorsun, kırılıyorum"

"Biliyorum, bak o kelimeyi benim dolabıma da yazabilirdi, ayrıca sen sürtük değilsin, kendini biliyorsun, ben seni biliyorum, o salağın söylediği kimin umurunda"

Gülümsediğinde bende gülerek kafamı salladım ve elini sıktım.

"Haklısın, salak birinin moralimi bozmasına izin vermemeliydim"

Kolları arasına girerek konuştuğumda sınıfa bizim tayfa geldi, jin ve namjoon arkamıza, jungkook ve jimin önümüze,taehyung ise yan sıraya oturdu.

Jungkook bize döndü.

"Biz gelmeden halletmişsiniz"

Güldüğümüzde namjoon konuştu.

"Aferin, başınızı belaya sokmamışsınız"

"Elbette başımızı belaya sokmadık"

Hoseok konuşunca kafamı salladım, portakal kokusu beni rahatlatıyordu, bende mandalina kokuyordum, yakın kokuları kullanıyorduk.

Saçlarıma dudaklarını bastırdığında dalgınlıktan çıktım, gülerek konuştu.

"Yine daldın yoon, ders başlayacak"

Geri çekilerek güldüm, çantamdan defter ve kalemlik çıkarttım ve sıraya koydum, hoca içeri girdiğinde ders mooduna geçtik.

/