Okul yolu üzerinde yeniden buluştuk, ilerlediğimizde konuşunca onu dinledim.
"Beden var"
"Güzel, uyuruz"
Dediğime güldüğünde ona baktım, o cidden güzel ve narindi, okula girdik, bahçeye giden yola girdik, etrafta kimse yoktu, durduğunda bende durdum, ona döndüğümde eğildi ve açılan bağcığını bağlamaya başladı.
İnce - uzun parmakları hareket ederken esmer bacakları şort yüzünden açıktaydı, crop da giymişti ve çok güzeldi.
Kalktığında elini tuttum, büyük ağacın arkasına onu çekerek ağaca yasladım,kollarını boynuma sardığında eğilerek dudaklarını öptüğümde hemen karşılık verdi.
Bunu yaptığım da doğru hissediyordum, nefessiz kalınca ayrıldık, dilini dudakları üzerinde gezdirip nerin nefesler aldı.
Yutkunarak gözlerimi kaçırdım, cesur olsamda korkak biriydim, zil çaldı, elini yanağıma koyarak okşadığında gözlerim onu buldu, gülerek baktığında yutkunarak bende güldüm.
Son kez dudaklarını öptüm, geri çekilerek elini tuttum ve ilerledim, kıkırdadığında bende güldüm, bunu yaptığımız için pişman değildim ve bu hareketleri onun da pişman olmadığını gösteriyordu.
Spor salonuna girdik ve diğerlerinin yanına gittik, jin kaşlarını çattı.
"Hoca yok yazıcaktı"
Omuz silktiğimde hoseok konuşunca ona aktım.
"Yeni zil çaldı"
"10 dakika önce çaldı"
Şaşkınca kaldım.
"10 dakika mı, ne ara 10 dakika oldu"
Hoseok'da bilmiyorum dercesine dudaklarını büzdüğünde gözlerimi kaçırdım, elini koluma sararak kıkırdadığında utanmıştım.
Beni etkiliyordu ve bunu şuan çok iyi öğrenmişti, çantaları bırakarak diğerlerinin yanına gittik,namjoon bize baktı.
"Geciktiniz"
"Biraz öyle oldu"
Güldüğünde taehyung koşarak geldi.
"Hadi oynayalım"
Daire şeklinde durduk, taehyung topu bana attığında bende jungkook'a attım ve böyle hepimiz oynadık.
Bütün ders voleybol oynadık, zil çaldığında jimin yere oturdu.
"Bileklerim kırmızı oldu"
Güldüğümüzde hoseok yanıma gelerek bileklerime baktı, beyaz tenli olduğum için hemen kızarmışlardı.
Oturma yerine giderek çantasını karıştırdı, krem alarak yanıma geldi, bileğime sürdü ve dağıttı, yanağını öptüm.
"Teşekkür ederim"
Gülerek kafasını salladı, diğerleri de sırada bekliyordu, hepsinin bileğine krem döktü ve geri dönerek çantasına attı, jin güldü.
"Yoongi'ye özel muamele"
Hepsi güldüğünde göz devirdim, hoseok yanıma gelerek koluma sarıldığında elini tuttum.
Dün öpüşmüştük ve şuan kalbim çok kötü atıyordu, içimde bazı hislerde doğmuştu ve ben kendimi garip hissediyordum.
Sınıfa gittik, hoseok lavaboya gideceğini söylediğinde onayladık, etrafa bakarak durdum.
Hoseok ağlayarak yanımıza geldiğinde kalkarak kollarımı beline sardım.
"Ne oldu hoseok"
Yutkunarak konuştuğunda elleri omuzlarımı sıkıyordu.
"Bir çocuk bana hakaret ederek yere düşürdü, bana fahişe dedi"
Kafasını omuzuma koyduğunda sinirlenmiştim, diğerleri hoseok sakinleşene kadar bekledi, kızıl saçları öperek belini okşadım.
Sakinleşmeye başladığında geri çekilerek ellerimi yanaklarına koydum.
"Bize o kişiyi göster"
Kafasını salladığında elini tuttum, sınıftan çıktık,koridorda ilerler iken durdu.
"Duvara yaslanmış, sarı saçlı olan"
Gösterdiği çocuğa baktığımda dolabıma sürtük yazan çocuktu bu, jungkook sinir ile ilerlediğinde kolunu tuttum.
"Okul çıkışı ne yaparsanız yapın"
Kafa salladıklarında geri sınıfa döndük, hoseok hala üzgündü, kalkarak onu da kaldırdım,şuan lavabo boş olmalıydı.
Sınıftan çıktık ve lavaboya geldik, içeri girdiğimizde kimse yoktu, kapıyı kapatarak onu kendime çektim, kollarını boynuma sardığında anlını öptüm.
"Sen fahişe değilsin hoseok, o gün bana söylediklerini unuttun mu,biz kendimizi biliyoruz"
Kafasını salladı.
"Ama acıtıyor yoon"
"Biliyorum ama biz kendimizi bildikten sonra diğerlerinin söylediği sözün ne anlamı var ki"
"Haklısın"
Güldüğünde dudaklarını öptüm, karşılık verdiğinde üstüne gittim, geri geri gitti ve sırtı duvara çarptı, ellerimi kalçalarına kaydırdım, parmakları saçlarıma dolandı.
Geri çekildik ve nefeslendik, burunlarımızı sürttüm, güldüğünde bende güldüm, ayrıldık ve lavabodan çıkarak sınıfa gittik,şanslıydık ki hoca daha gelmemişti.
Okul çıkışı o çenesini dağıtıcaktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sope : Femboy
Fanfictionyoongi ve hoseok Femboy dur, bir gün meraklarına yenik düşerek bir aşk'ın içine düşerler