James hastane kanadına girmeden önce bir kaç derin nefes alıp verdi. İçeri girdiğinde yataklarda sadece uyuyan bir ikinci sınıf öğrencisi ve etrafı insanlarla çevrili olan Malcolm Anderson vardı.
Anderson'un yatağının yanındaki sandalyelerde Sirius, Remus ve Peter otururken Lily yatağına oturmuştu. James içten içe ona tekrar saldırmamak için kendini zorladı.
Onu görünce arkadaşlarının yüzünde muzip birer ifade oluşmuştu. Lily'nin şaşkın yüzüne dikkatle baktı. Gözlerinin etrafındaki kouu halkalardan iyi uyumadığı ve sürekli ağladığı belli oluyordu. Gerçekten de bitkin görünüyordu.
"Senin burada ne işin var?" Dediğini duydu yatakta yatan pisliğin. Yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdi. "Yanlışla attığım lanetin yanlışlıkla sana isabet ettiğini duyunca öldün mü diye kontrol edeyim dedim."
Anderson'un hiddetli yüz ifadesi anında değişti ve kocaman gülümsedi. "Sağol dostum. Aramızda bir kolun lafı bile olmaz."
James diğer kolunu da kırmamak için ciddi bir efor harcadı. Yatağın yanına geçerken yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirdi. "Ee çok ağrın var mı?"
"Dostum artık nasıl bir lanet attıysan acayip acıyor." Dedi Malcolm Anderson. Hala gülümsüyordu. James'in bakışları Lily'nin üzerinde oylandı ve sesli bir nefes verdi. Lily özellikle onunla göz teması kurmamaya çabalıyordu.
"O zaman geçmiş olsun. Ben... gideyim."
Oy Sınırı: 16 Oy ⭐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şeyim || Jily Texting
FanfictionBilinmeyen Numara: Ben sana her şeyimsin dedim. Bilinmeyen Numara: Sen her şeyimi alıp gittin Potter James: Siktir git Evans