Elimdeki limonlu popkeki açmaya çalışarak arka merdivenlere yöneldim.
Birdem kolumdan çekip merdiven boşluğuna çekilmem ile dedim ki sıçtım.
Kolumdan tutan kişiye baktığımda tanıdığım yüzle oh çektim.Kalorifere yaslanıp tek kaşımı kaldırdım.
"Hayırdır Seungmin?"
"Chan'ı bekliyordum.O gelene kadar dur çünkü çok sıkıldım."
"Uff peki peki"
Kafamı yere eğerek popkekimi yemeye başladım.
Seungmin'inde benden farkı yoktu. Var aslında.Garibanım popkeki yok.
"Sohbetine de doyum olmuyor Jisung."
"hmm öyledir." Diyip başını yerden kaldırmadan popkekin yarısını böldüm ve Seungmin'e uzattım.
"Teşekkürler."
Görmediğini bilsemde gülümsedim. Aklım hâlâ dündeydi.Aslında dünde de değil.Minho ile ne ara bu kadar olduğumuzu düşünüyordum.
Görüş açıma aniden birinin girmesiyle korktum ve kafamı geriye attım.Derini çitiliyim Seungmin.
Kafamı duvara vurduğum için kafamı tutup sızlandım.
"Salak yarım saattir sana sesleniyorum iyi misin?"
"Ha?he iyiyim."
"Tamam gidiyorum ben.Görüşürüz."
Ne ara geldiğini bilmediğim Chan ile kolkola gidiyorlardı.KOLKOLA!?
Gözlerimi büyütüp arkalarından baktım.Bakışlarımı yere indirdim ve kaşlarımı çattım.Ne ara amk?
Görüş açıma giren elle elin sahibinin kim olduğunu bilmediğim hâlde tam avucuna tükürdüm.
"Hay amk"Diye elini çekti hızla.
Kim olduğuna baktığımda.Elini benim tişörtümü silen Minho'yu gördüm.
"Pardon kanzi."
Bana bakıp göz devirdi ve üstüme yürüdü.Sıçmış bulunmaktayım net dayak yicem.
Okul kravatımdan kendisine biraz çekip gömleğimin iki üç düğmesini açtı.
Hemen geri çekildim ve kaşlarımı çattım.
"Sapık mısın lan!?"
"Ya salak dövmeye bakıcağım."
"Hee.Baştan desene lan" Diyip açtığı düğmeleri geri düğümledim ve konuşmaya devam ettim.
"Ne kadar yıkasamada geçmedi.Çitiledim,cifledim ne bok varsa denedim yok.Anama bile yaptırdım çıkmadı.Nerden buldun aq bunu?Bak kalıcıysa bozuşuruz."
"Yedi yıl önceden kalma lan"
Gözlerimi iki kere kırpıştırcım ve ciddi misin der gibi baktım ona.
"Aklıma bişiler geldi gel."
Beni kolumdan tutup en üst kata çıkardı.
12/F'nin önüne geldiğimizde durdu. Kapının önünde bir sürü postitler yapıştırılmıştı.
Bir iki tanesini okudum..Fal,Maşa,ağda falan falan..A.
"Bu nasıl sınıf.."
"Görürsün şimdi sessiz ol."
Kapıyı yavaşça tıklattı.Kapıyı Soyeon açtı.Okulun popüler kızlarından olur kendisi.
Sakızını şişirip bizi inceledi.İncelemesi bittiğinde önce Minho'nun sonra benim gözlerimin içine baktı ve sakızını patlattı.
Kapıyı açıp geçmemiz için yer açtı.Sınıfa girdiğimizde.Manükürden tut masaj yapanına kadar vardı.
"Soyeon bu güzel çocuğumuza bi güzellik yapıp sakızlardan çıkan dövmeyi çıkarır mısın?"
"Tabi tabi otur böyle güsel oğluş."
Tedirgince sıraya oturdum.
"Somi ağda bandı getirir misin?"
Soyeon'un istediği şeyin alakasını ararken gömleğimin dört düğmesin falan açıp dövmenin olduğu yeri açtım.Anında tenime yapışan bantla korktum.
"Ağda bandı nasıl çıkarsın bunu Soyeon mal mısın?"
"Minho boş konuşma sakızı pantolonuna yapıştırırım."
Minho Soyeon'a göz devirmiş ve aniden bandı çekmişti.
Doğrusu acımadı.Bu bacaklar ve kollar nasıl pürüzsüz oluyor sanıyorsunuz aslanlarım.
"İşteeee!!"
Şükür diyip ayağa kalkıp iki üç adım ileri gittiğimde üstüme dökülen meyve suyuyla modu sıfıra inen kaplumbağa gibi çöküş yaşadım.
Kız hemen panik olmuş benden özür diliyordu.
"UF CİDDEN ÖZÜR DİLERİM BİR AN ÖNÜNE ÇIKINCA."
"Sorun değil.."
Minnie elinde gömlekle yanımıza geldi.
"Al kanzi biraz dar ama bu uyar sana.Bir de pantolonun içine kat uçlarından dolayı kötü durur."
Soyeon araya girip eliyle sıfın köşesindeki perdeli kabini işaret etti.
"Orada giyebilirsin"
Bu nasıl sınıf amk.Gömleğimi değiştirip kravatımıda taktım.Çok dar lan bu!?Gömleği pantolonumun içine teptim ve kabinden çıktım.Bu sınıfa hiç hoca girmiyor mu amk?
O garip sınıftan çıkıp sınıfa giderken herkes bana bakıyordu.Çok rahatsız edici olduğu için ensemi kaşıdım ve kafamı eğerek yürümeye başladım.
"Bakışlar mı rahatsız etti?"
"Hm hm.."
Siyah düz ceketini çıkarıp bana verdi ve tuvaletin önünde durdu.
"Al sende kalsın şimdilik.Hem bakmasınlar o bele kıskanırım Grrr" diyip beni rahatlatmak için Grr derken sevimli bir ifade tıkamıştı yüzüne.
Kıkırdayıp içten bir gülümseme sundum.O da bana karşılık olarak gülümsedi.
"Yeter bu kadar gülümseme biraz daha içimde tutarsam bomba gibi patlarım.Sen git sınıfa."
Dedi ve hızla lavaboya girdi.Bende arkasından gülüp ceketin fermuarını biraz çekip sınıfa gittim.
---
yeter
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
