12./minsung

¹⁷

"Şu matematik dersinide hiç sevmiyorum ha"
Demişti Jisung elindeki krakeri yerken.

"Bende" dedi kısık sesiyle sevgilisi.

Jisung sabahtan beri konuşmayan sırtını yasladığı sevgilisinden ayrılarak.

"Sesine noldu?"

"Hastayım ondan."

Jisung anladığına dair mırıltılar çıkarıp sevgilisinin yanağını öpmüştü.

Minho sevgilisinin beline attığı elini yanağına çıkarıp okşamıştı.

"Hayırdır gençler pek mutlusunuz?"

Karşılarında onlara dik dik bakan matematik hocalarını görmeleriyle ikiside ayrıldı hızlıca.

"Ağzınızı dâhi açmayın derhal müdürün odasına."

İkiside sınıftan çıkmış müdürün odasına doğru gidiyorlardı.

Aradaki sessizliği bozan Minho olmuştu.

"Salak bu hoca.Müdür zaten babam amnakoyim"

"Matematik çöze çöze olmuştur."

"Belli.Adamın başına ne geldiyse matematik çözmekten.Görmüyon mu kamburu develer gibi PUAHAHAHWHAH"

İkili anıra anıra ilerlerken müdürün odasına gelmişlerdi.

Minho kapıyı çaldı ve gel komutuyla içeri girdi.

"Vay Minho hangi rüzgar attı seni buralara."

Oğlunun arkasından giren çocukla anlamıştı hangi rüzgarın onu buralara attığını.

"Ayakta mı siktin çocuğu amına koyduğumun oğlu.Derste bari rahat dursaydınız."

"Ya baba çok ayıp.Sadece sarılarak dersi dinliyorduk."

"Eminim öyledir."

Çocuklar müdürün daha doğrusu Minho'nun babasının karşısındaki koltuğa oturup yarım kalan filmlerini izlemeye devam ettiler.Müdür ise bilgisayardaki işine devam etti.

-

Okul çıkışına geldiklerinde durdu Minho.Minho'nun durduğunu fark edince Jisung'ta durdu ve Minho'ya döndü.

Minho elini sevgilisinin beline atmış ve dudağına bir öpücük kondurmuştu.

"Jisung bugün atacağım konumda buluşalım mı?"

Jisung gülümsemiş ve kollarını Minho'nun boynuna dolamış,soruyu cevaplamıştı.

"Olur.Ben Felix ile gidicem görüşürüz."

Sevgilisinin yanağından öpüp ayrılmış arkada onu bekleyen arkadaşının yanına gitmişti.

Minho Jisung'un arkasından gülümserken ensesine yediği tokatla yüzünü ekşitti.

"Eşek sıpası yürü arabaya hadi annen aradı."

Babası kolunu oğlunun omzuna atmış ve arabaya doğru yürümeye başlamışlardı.

"Uff.Baba anneme söylemicez de mi??'

"Saçmalama söyler miyim ben o cadıya.Zaten bulmuşum gül gibi damat."

"KRALSIN BABAMMMMMM"
diyip yanağından öpmüştü babasını.

Babası şokla Minho'ya dönerken konuştu.

"Lan sen kimsin! Oğluma naptın!?"

Minho kahkaha atmış ve babasına sarılıp yürümeye devam etmişti.

Oğlunu uzun süre sonra bu kadar neşeli,mutlu görmek babasını duygulandırmış ve gülümsetmişti.

"baba oğul akşam yemeği mi yesek?"

"o zaman hızlı yemelisin çünkü oğlun akşam date çıkıyor."

"Vayy annene ne diyeceksin?"

"Bugün o iş sende babalık."

"Tamam tamam hadi bin gidek."

Baba oğul arabaya binmiş ve en sevdikleri restoranta gitmek için yola çıkmışlardı.

--

tmytruykmvarbb