Şans benden yanaydı. Allah acaba affeder miydi beni? Bu kadar vicdansız olmamı bağışlar mıydı? Ama elimde değildi. Kumru ve Caner hariç kimseye bir duygu kırıntısı besleyemiyorum. Şuan elime bir bıçak verseniz ve birini öldür derseniz vicdanım sızlamaz. Mideme sancılar girmez veya yapamam diyerek ağlayamam.
Sıla o dediğiniz her şeyleri yapardı. Ama Sakura aksine sevinirdi. Bana yaptıkları her zorbalık karşısında bir can istiyordum. Hatta herkese yapılan zorbalıkların karşılığında bir can istiyordum. Öldürmek istiyordum. Elimde sigaramla kan, vahşet seyretmek istiyorum.
Bir bilemedin iki dakika sonra Ege yanımıza geldi. Ama sürekli etrafa bakıyordu ve yüzünde tedirgin bir ifade vardı. Yanımıza gelince başıyla selamladı ve oturdu. "Neden bu kadar tedirginsin?" dedi Kumru. Bu sorunun cevabını bende merak ediyordum. Ege ofladı. "Kumru, ya beni görürlerse, sizinle iş birliği yaptığımı anlarlarsa?" anlaşılan Ege korkuyordu. Kimden korkuyordu? İhanetten? Ölümden?
Belki de şu Murat'tan. Onunla tanışmak için sabırsızlanıyordum.
Elim ile omzuna dokundum. "Merak etme Ege. Yakalanmayacağız çünkü bende en az senin kadar sadık olacağım sana. Korkacaksın ki tedbir alasın. Ayrıca bu korku olmasa eğlencesi nerede?" Söylediğim şeyi onu sakinleştirmek için söylediğimi düşündü. Oysa ben gayet ciddiydim. Ama bunu belli edip tek adamımla aramı bozmak istemiyordum. Şuan benden korkmasına değil güvenmesine ihtiyacım vardı.
"Elbette efendim. Emin olun size sadık olacağım. Bu yolda sizin ve Kumru için her şeyi yaparım." Bana "siz" diyerek Kumru'ya ise adıyla seslenmesi gözümden kaçmamıştı. Belli ki Kumru'ya karşı hisleri vardı ve bu yüzden teklifi kabul etmişti. Bu bilgiyi kullanacağım sahne elbet gelecek. Ama madem artık bize sadık, planlarımızı öğrenmesi gerekiyor.
"Evet Ege. Dediğine göre bugün o adamın yanına gideceğim. Bu güzel haber çünkü yüksek adamlar ile hemen iletişime geçebileceğim hatta ortak bile olabiliriz zamanla. Neyse ilk işimiz seni rütbe atlatmak olacak. Sağ kolu Vedat önümüze çıkacaktır. Eğer en az onun kadar değerli olursan patronun gözünde istediğimiz birçok şeyi elde edebiliriz. Öncelikle sokaklardan adam toplayacağız. Bir vücudun en önemli yerlerinden biri gözdür." Sözlerimi bitirdiğimde hepsi onayladı. Bir süre sonra Ege bana döndü ve "Vedat patron için çok kıymetli on yedi yaşından beri arkadaşlar. Ben ise Vedat'ın sağ koluyum. Şuana kadar bir yanlışı görmedim. Onu yok etmemiz çok zor olur ve bence bunu rafa kaldıralım. Amacımız dediğiniz gibi patronun gözüne girmek olsun." dedi. Kumru ise cümlesini tamamlarcasına "O sağ kol ise sende sol kolu olacaksın o halde." dedi. Ardından Ege ile beşlik yaptılar. Ben sadece gülümsedim.
Hayatım iki gecede değişmişti.
Ege dikkat çekmemek adına hemen yanımızdan ayrıldı. Kumru ile ayrılmam biraz uzun sürdü çünkü onu uzun süre göremeyecektim Malum kaçırılıyordum. Ege'nin işini kolaylaştırmak adına eve gitmeden önce bir arkadaşımın yanına uğrayacaktım. Ama arkadaşımın evi tenha bir sokaktı. Sadece birkaç ev vardı ve ne kadar çığlık atarsam atayım dönüp bakmazlardı bile. O yüzden oraya gittim. Karanlık bir köşede geçtim ve avcımı bekledim.
Ege birkaç dakika sonra yanıma geldi. "Patron şimdi sen bana birkaç tane çizik at ama ben sana vurmayacağım. Patron onun kıymetlisi olduğun için ve zarar vermediğimi öğrenince ilk adımı atmış oluruz. Bu arada araçta bir ses kaydedici var. Mümkünse arabaya bindiğimizde bayılmış gibi yapacaksın." Ege'nin söylediklerini dikkatlice aklıma kazıdım. İlk adım için makul bir yöntemdi. Sonuçta temel sağlam olmazsa bina küçük bir sallantıda çöker.
Kumru sayesinde yaptırdığım toz pembe tırnaklarımı Ege'nin yüzünde gezdirdim. Bazı yerlerde sadece çizik olmuştu birkaç yerinde ise pıhtılaşmış bir kan ordusu vardı. Ardından ne olur ne olmaz Ege beni kucağında arabaya kadar taşıdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı Silah mı?
قصص عامةSıla hayatında çok kez tökezledi ama her şeye rağmen yürümeye devam etti. Bir umut görüyordu insanlarda. Ama o akşam solmuştu umut ışığı. Batmıştı hayatını aydınlatan güneş. Yerine ay doğmuştu. Korku doğmuştu. Ölüm doğmuştu. Sakura doğmuştu. +18 sah...