Huzurluydum. Elimde sigaram ile yağan yağmuru seyrederken ilk defa huzuru tatmıştım. Neydi bana getiren bu huzuru? Ölüm müydü? Yoksa Sakura mıydı?
Derin bir iç çektim. Düşünüyordum bundan sonraki hayatımı. Ne yapacaktım ki? Hiçbir şey olmadan devam mı edecektim? Bu artık imkansızdı. O masum Sıla ölmüştü. Ve Sakura daha fazla ölüm istiyordu.
Çalan telefonum ile düşüncelerime ara verdim. Sağ elimle tuttuğum sigaramı sol elime uzattım ve telefona baktım. Arayan tek ve en yakın arkadaşım Kumru idi. Daha alo dememe izin vermeden konuşmaya başladı. "Kızım sizin mahallede yangın çıkmış sosyal medya hep bunu konuşuyor. Tam 13 ölü var. Umarım sizin eve de sıçramamıştır." tebessüm ettim. Acaba yangını ben çıkardım desem inanır mıydı? "Biliyorum canım. Bizim eve sıçramadı iki cadde ötedeki evde oldu olay. Nasıl çıktığını biliyor musun?" Ben biliyorum ama salağa yatmak hoşuma gidiyor.
"Olay yeri inceleme kundaklama diyor. Benzin ile yakılmış. Zaten kırık köşk tahta da olunca olanlar olmuş. Yazık ya olan hep evsizlere oluyor." Nedenini bilmeden kendimi koruma iç güdüsü geldi. Gülerek, "Şaka yapıyorsun herhalde. Oradakilerin hepsi uyuşturucu satıyor kim yaptıysa eline sağlık." dedim. Birkaç saniye cevap vermeyince pot kırdığımı düşünüp endişelendim. "Anladım canım. O zaman iyi olmuş. Neyse bize ne değil mi? Ben diyecektim ki canım sıkılıyor kafeye falan mı gitsek?" Tuttuğum nefesimi verdim. "Tabii işte değilsen ve baban izin verirse." "Yok önemli değil sen konum at ben hazırlanıp geliyorum." dedim ve telefonu kapattım. Dışarı çıkmak iyi gelirdi. Üstelik Kumru zengin olduğu için parayı o öderdi. Ayrıca belki yaptıklarımı ona anlatmam gerekir? Sonuçta ondan şuana kadar her şeyimi anlatmıştım. Yaptıklarım için ne kadar kızsa da bazen, asla yargılamazdı.
Çok hazırlanmamıştım ki zaten çok fazla kıyafetim de yoktu. Saçlarımı açık bıraktım. Dudaklarıma renk veren bir lip balm sürdüm. Üstüme beyaz bir bluz altıma da mavi bir kot pantolon giydim. Bana kalsa böyle de çıkardım ama yağmur yağdığı için hava soğuktu bu yüzden üzerim siyah bir hırka aldım. Hazırlanmam bittiğinde kapı çaldı. Gelenin Kumru olduğunu düşündüm ve kapıyı açtım. Oysa ki gelenleri gördüğümde boncuk boncuk terlemiştim.
Üç adet polis kapımdaydı.
"Merhaba küçük hanım. İki cadde ötede çıkan yangın hakkında sorgulamaya geldik. Bu caddede ki tek ev siz kaldınız. Müsaitseniz içeri gelebilir miyiz?" dedi bıyıklı polis. Diğerlerinden daha rütbeli olduğu çok belliydi. Neyse ki içeriyi temizlemiştim. Yapay ama gerçekçi bir gülümseme sundum. "Elbette," biraz kenara çekildim ve elimle içeriyi gösterdim. "buyurun. Çay koymuştum içer misiniz?" dedim nezaketen. Elimde olsa o çaya zehir katardım. "Çok teşekkürler. Gittiğimiz evlerde zaten içtik." diyerek teklifimi nazikçe reddetti. İyi oldu zaten çay yapmamıştım.
Üç polis koltuğa oturunca bende bir tane sandalye çektim. Tam karşılarında duruyordum. Bıyıklı polis, "Adınızı ve soyadınızı öğrenebilir miyim? Bir de tek mi yaşıyorsunuz?" dedi. Amacım asla açık vermemekti. "Adım Sıla Demir," kimliğimde Sıla yazdığı için mecburen söylemiştim. "annem ben altı yaşındayken Almanya'ya gitti. Babam da şuan bir fahişe ile yiyişiyordur." Sanki yanlış bir şey demişim gibi afallayarak, "Çok özür dilerim öyle dememem gerekiyordu. Yani babam dışarıdadır. Bir haftadır gelmedi." diyerek düzelttim. Ne olur ne olmaz belki baban geldi mi diye tekrar gelebilirler. Bıyıklı polisin sağında duran adam söylediklerimi harfi harfine bir kağıda yazıyordu. Solundaki polis ise sorusunu sordu. "Baban için endişelenmiyor musun?" Aklınca açık aramaya çalışıyordu. "Aslında bakarsanız hayır. Kendisiyle pek iyi anlaşmayız zaten. Babam genellikle eve nadiren gelir bende zaten atandığımda taşınacağım." Umarım bu konuyu daha fazla üstelemezler. "Anladım. Peki yangın hakkında ne biliyorsunuz?" Çok iyisin Sakura.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı Silah mı?
General FictionSıla hayatında çok kez tökezledi ama her şeye rağmen yürümeye devam etti. Bir umut görüyordu insanlarda. Ama o akşam solmuştu umut ışığı. Batmıştı hayatını aydınlatan güneş. Yerine ay doğmuştu. Korku doğmuştu. Ölüm doğmuştu. Sakura doğmuştu. +18 sah...