Doğru muydu söyledikleri yoksa yeniden yalan mı söylüyordu? Bir defa yalan söyleyene ikinci defa neden güvenesin ki? Ben yaptım. Kalbimdeki aşkı söndüremedim.
Sessizce ayağa kalktım. Gözlerimden akıp giden gözyaşlarına engel olamamıştım. Karşımda Ege ile Kumru karşımda ne yapacağımı heyecanlı gözlerle izlerken onlara sırtımı döndüm. Son kez Caner'e baktım. O da gözlerindeki heyecanı saklama gereği duymamıştı. "Caner, eğer anlattıkların doğru olsa bile bunlar benim yaşadıklarımın üstünü örtemez. Şimdi git Caner, belki kader yeniden bir araya getirir bizi." Onu serbest bırakmak ne kadar doğruydu bilmiyorum ama içimden pişman olacağıma dair bir ses vardı. Bacaklarındaki ipi çözdükten sonra elimle kapıyı gösterdim. Konuşmak istemiyordum. Benim derdimi anlatmaya sözcüklerin gücü yetmezdi.
Kararımı değiştireceğimi düşündüğü için biraz bekledi. Kesin bir hükme vardığımda arkasını dönmeden gitmişti. O alışık böyle şeylere sonuçta. Elimin tersi ile yüzümdeki nemi sildim. Ardından koltuğa yerleştirdim. Kumru, "Sakura eğer iyi değilsen-" cümlesini tamamlamasına izin vermeden sertçe sıkıştırdım. "Neden iyi olmayacakmışım Kumru?" Kelimeleri bastırmam onu korkutmuş olacak ki hemen karşıma kuruldu. Ege ise tahmin ettiğim gibi Kumru'nun yanına oturdu. Ne aşk ama!
Belimi dikleştirdim. Çok geçmeden bir karar vermeliydik. "Bu Hüseyin meselesinin detaylarını biliyor musun Ege?" Sorumu duyan Ege düşüncelerini cevaplamak için yorunca sinirini biraz da olsa atmıştı. "Çok bir bilgim yok. Bende Caner kadar biliyorum. Tek bildiğim iki tarafında çok büyük zarar ettikleri ve ölümüne düşman oldukları." Ege sözlerini bitirince Kumru'ya döndüm. Hüseyin kim bilmiyordu. Ege de onun için kısa bir özet geçmişti.
"Aşk çok güzel bir şey gerçekten de. Ama Hüseyin'in yaptığı da takıntılıkmış. Madem o kızı çok seviyorsun onu bu işlerden uzak tutman gerekiyor." Ege hiç beklemeden sordu sorusunu. "Peki o kız kendi istiyorsa bu işlere girmeyi?" Ben gözlerimi far görmüş tavşan gibi açmış onları seyrediyordum. Sinirlerim bozulmuştu, ikisi de gözümün önünde birbirlerine yürüyorlardı. Gerçi yürümek ne kelime! Koşuyorlardı resmen.
"Biz o kızla eş değer miyiz? Biz alemin imparatoriçesi olmak istiyoruz. O muhtemelen evleneyim bir de çocuk yapayım diyen kafadadır." Benim bu cevaptan çıkardığım sonuç Ege hislerini Kumru'ya söylemişti. Kumru ise reddetmişti. Olaylar gizlice ilginçleşiyor ama bunu benim bilmemem sinirlerimi bozuyor. Önceden dediğim gibi işlerimi etkilemeyecekse birilerinin ilişkisine burnumu sokmayı sevmem.
"Yeter artık şuan konumuz sizin flört tartışmalarınız değil! Daha ciddi olalım ve şu Hüseyin konusuna gelelim. Öldürmeli miyiz yoksa sağ mı kalmalı?" Sorum ikisinin de dikkatini çekmişti. Bir süre düşündükten sonra Kumru bir öneride bulundu. "Nerede kaldığını Murat dahi bulamamışken biz nasıl bulacağız?" Elim hemen arka cebime gitti. O adamın bana verdiği kalemi çıkardım ve masaya sertçe bıraktım. İlk inceleyen Ege oldu. "Bana Hüseyin hakkında bilgi veren o adamın verdiği bir kalem. Yerini sorduğumda bunu uzattı."
"Bir kağıda yazmak için sana vermiş olmasın?" "Sanmam, eğer biraz zeki ise daha fazla dayanamayacağını ve bayılacağını orada anlar. Bir ipucu olabilir." Ege verdiğim kalemi Kumru'ya uzattı. Kumru gözlerini kalemde biraz daha oyalayınca adresi bulmuş gibi sırıtmaya başladı. "Hatırlıyor musun Sakura seninle bir dizi izlemiştik. Yanlış hatırlamıyorsam Stranger Things gibi bir şeydi. Her neyse oradaki ajan onlara adresi vermek yerine kalem uzatmıştı. Oradaki bir karakter de kodların kalemin içinde olduğunu anlamıştı." Kumru'nun söyledikleri ile kaşlarım havaya kalktı. Elinden kalemi almam ile fırlatmam bir oldu. Eğer açma ile uğraşırsam ve içinde bir kağıt gerçekten varsa ona zarar verebilirdim. Üçümüz hızlıca yerlerimizden kalktık ve kaleme doğru koştuk. İyi bir nişancıydım bu yüzden herhangi bir yere denk gelmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı Silah mı?
General FictionSıla hayatında çok kez tökezledi ama her şeye rağmen yürümeye devam etti. Bir umut görüyordu insanlarda. Ama o akşam solmuştu umut ışığı. Batmıştı hayatını aydınlatan güneş. Yerine ay doğmuştu. Korku doğmuştu. Ölüm doğmuştu. Sakura doğmuştu. +18 sah...