(Üç gün sonra)
O günden sonra tam üç gün geçmişti. Odamdan hiç çıkmamıştım. Ne yapacağımı, nasıl kurtulacağımı düşünüyordum. Arasın intikamının bir parçası olmak istemiyordum. Arasın neden intikam alacağını dahi bilmiyordum. Aklım da bir sürü soru vardı. Üç gündür hiç bir şey yemediğim için yorgundum aç olmaya alışık olduğum için o kadar da etkilenmemiştim. Zaten o günden sonra Arası da görmemiştim hiç yanıma dahi gelmemişti. Evliliği mecburen kabul etmiştim. Ateş, Ilgaz, Batu, Tilki ve Sıla benim yüzümden olayın parçası olmuştu. Onlar beni kurtarmıştı sıra bendeydi. Bir yandan evlilik iyiydi en azından Arasa yakın olursam bizimkilere ne yapacağını bilir engel olurdum. Bu yüzden evliliği kabul etmişti. Komidinin üstünde ki sürahiden kendime su doldurup yudum aldım. İçeriye hemen hemen benimle aynı boyda saçları beline kadar uzun olan yüz yapısı hemen hemen bana benzeyen bir kız girince şaşırdım bana benziyordu ama saçlarını sarıya boyattığı için farklı bir havası vardı. İsmini bilmediğim kız kırmızı rujunu sürmüş dar siyah bir mini elbise giymişti bütün vücud hatları en ince detayına kadar belli oluyordu. Gülümseyerek bana bakması ile gülümsedim.
"Merhaba Alev ben İzel, Arasın kardeşiyim" dedi
Uzattığı eli tutup gülümsedim. Arasa hiç benzemiyordu. Aras gibi suratsız değildi en azından. Aras gibi olsaydı bu ailenin genlerinden şüphe edecektim artık.
"Seni düğününe hazırlamak için geldim. Bir kaç gelinlik getirdim. Ayşe abla sana yemekte getirecek malum bir kaç gündür yemek yemiyormuşsun düğünde yorgun olmanı yada düşüp bayılmanı istemeyiz." dedi İzel.
İzelin her kelimesi sinirlenmeme daha çok neden oluyordu. Bunlar ailecek ruh hastasıydı beni zorla kaçırıp bir de ele güne karşı düğün mü yapacaklar. Manyaklar! Çıldırmışlar hatta çıldırmak ne kelime hepsi kafayı yemiş. İzel'e alaycı bir şekilde bakıp gülümsedim.
"Beni kaçırıp zorla evliliğe ikna edip bir de ele güne karşı düğün mü yapacaksanız. İstersen senle karşılıklı göbekte atarız GÖRÜMCECİĞİM" dedim imalı bir şekilde
İzel dediğime gülünce göz devirip içeriye yemek getiren Ayşe ablaya baktım. Odama sürekli yemek getirdiği için tanıyordum artık İzel gelinliklere doğru dönünce onu görmezden gelip pencereye doğru yaklaştım dışarıya bakınca bahçeye masalar sandalyeler düğün için gereken bütün hazırlıkları yapıyorlardı. İzel gelinliği uzatınca sinirle aldım lavaboya gidip gelinliği giydim. Tam üstüme oturmuştu bedenimi doğru tahmin etmişlerdi. Gelinlik biraz açıktı göğüs dekoltesi, sırt dekoltesi, ve bacak yırtmaçı dekoltesi vardı. Yırtmaç dekoltesinin üstünde hafif tüller vardı. Resmen her yerim belli oluyordu. Lavabodan çıkınca İzel şaşkın bir ifade ile bakınca kendimi garipsedim. Bir gelinlik neden bu kadar açık olur anlamıyorum ki
"Muhteşem olmuşsun çok güzel durmuş üstünde Alev konuklar sana hayran olacak" dedi İzel
"Konuklar mı? Kimler gelecek ki?" dedim.
"Bilmiyorum abimin bana dediği tek şey şu Alevi hazırla çok güzel olsun konuklar gelecek dedi bende denileni yapıyorum." dedi İzel
Kolumdan tutup beni sandalyeye oturttu. İçeriye bir kaç Kadın girip saçımı yapmaya başladılar bende kendimi rahat bırakmıştım istedikleri gibi yapsınlar umrumda değildi. İçeriye hafif çekik gözlü ,siyah saçlı benden hafif uzun olan üstüne kırmız uzun dar bacak yırtmaçlı olan bir elbise giymiş biri girince kaşlarımı çattım. Bu da kimdi konuklardan birimiydi?
"Bakıyorum da hemen hazırlıklara koyulmuşsunuz. Ben Eva Arasın kardeşiyim" dedi
"Arasın kardeşimisin? Hiç benzemiyorsunuz birbirinize" dedim şaşkınlıkla
Benle Ateş benziyorduk birbirimize yani o kadar çok olmasa da benzerliklerimiz vardı. Hem Eva çekik gözlüydü.
"Ben öz kardeşi değilim. Birlikte büyüdüğümüz için kardeş gibiyiz" dedi Eva
"Anladım bizler gibisiniz. Bizde öyleyiz Ilgaz,Batu Tilki ve Sıla öz kardeşim değiller ama kardeş gibiyizdir. Canımı isteseler hiç düşünmeden veririm." dedim gülümseyerek
"Bilirim" dedi Eva imalı bir şekilde
Saçım ve makyajım bittiği için ayağa kalkıp Evaya baktım o da biliyordu her şeyi bu yüzden emindi ki onunla da hiç anlaşamayacaktım. İçeriye Aras girince şaşırdım damatlık yakışmıştı ayrı bir hava katmıştı. Karanlık kadar siyah olan gözleri ilk defa parıldıyordu gözlerin de intikam duygusu yoktu. Sanki bu oyundan zevk alıyormuş gibi başlıyordu bana
"Çıkın siz konuklarımızı karşılayın bizde birazdan geleceğiz" dedi Aras
Kalp atışlarım hızlanmıştı neden şimdi yalnız kalıyorduk ki beni bu pis sapıkla yalnız bırakmayın diye bağırmamak için kendimi zor tutuyordum. Herkes çıkınca Arasın bana yaklaşması ile geri adım attım. Yavaşça beni baştan aşağı süzdü dudağının bir kenarı alaycı bir şekilde kıvrılınca kendimi rahatsız hissetim elim ayağıma dolaşmıştı. Bu durumum ona zevk veriyordu sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki yüzünde ki ifade silinip sinirle bana baktı.
"Başka gelinlik yok muydu? Her yeri açık" dedi sinirle
Kaşlarımı çatarak sinirle Arasa baktım.
"Yoktu ben bunu beğendim. Sen beni maskot yapmadın mı? Hatta millet beni görsün diye düğün dahi yapıyorsun. Bende maskot oldum bari yakışanı yapayım" dedim sinirle
Aras kaşlarını çatıp parmaklarını alnına götürdü. Bir şey dememek için kendini zor tutuyordu belli bana arkasını dönünce daha da sinirlendim yüzsüze bak benimle zorla evleniyor bir de beni takmayıp arkasını dönüyor.
"Arkadaşlarını çağırdım düğüne kaç gündür seni çok arıyorlar bende onlara mesaj attım. Lise de tanışıp aşık olduğun insanla evleneceğini bu yüzden düğün telaşına girdiğini söyledim birazdan burda olurlar. Eğer yanlış bir şey yaparsan hepsinin sonu ya hapis yada ölüm olur." dedi soğuk bir sesle
Manyak hem benimle zorla evleniyordu hemde arkadaşlarımı çağırmışlardı düğüne, bir şekilde Arastan kurtulmalıydı ama önce aklında ki soruların cevabını almalıydı Aras aslında kimdi? neden bunu yapıyordu? bunları bilmeye hakkım vardı sonuçta evleniyoruz.
"Aras sen kimsin? Neden intikam almak istiyorsun? En azından bunları söyle kiminle evlendiğimi bilmeye hakkım var." dedim merakla
"Elifin abisiyim" dedi soğuk bir sesle
Gelecek, geçmişin merhametine kalmıştır ve insan ikisinin arasında bir kurbandır... ~Hakan Günday