XII

106 16 10
                                    


♪ Pass this on - The Knife

Taeyong;

Ayaklarım büyük bir ihtimal avukatım olacak adamın odasına yalnız başına ilerlerken içimde oluşan tedirginliğe engel olamıyordum.

Bunun ilk sebebi Sicheng 'in beni yalnız bırakmak zorunda kalmasıydı.

Diğeri ise tanımadığım insanlara karşı fazlasıyla çekimser oluşumdu özellikle de bu kadar özel ve gurur kırıcı bir meseleyi bilen birine.

Sicheng 'in gidiş sebebine gelirsek ki bu hala tüm sinir köklerimin gerilmesine neden oluyordu.

Jungwoo 'nun, yaptıkları ahlaksızlık yetmezmiş gibi bir kağıt parçasını bulamadığını öne sürerek Sicheng 'i acilen şirket denen o kötülük yuvasına çağırıyor oluşuydu.

Bu sırada ben kapalı olan telefonumu açmıştım ve Jaehyun'dan  yüzden fazla mesaj ve arama bildirimleri ile karşılaşmıştım.

Hala beni arayacak yüzü nasıl buluyordu kendinde, utanmadan o kirli satırlarına adımı nasıl yazabiliyordu ya da samimiyetsiz özürleriyle nasıl mesaj atabiliyordu aklım almasa da onu bana ulaşabileceği her yerden engelleyerek biraz da olsa daha iyi hissetmiştim.

Şimdi ise elim, altın isimliğin üzerinde italik bir şekilde "Kim Doyoung" yazan kapının kolunu kavramış içeri girmek için kendine gememi bekliyordu.

Kapısını tıklatarak, "girin" komutunu beklemiş ve aldığım cevapla yavaşça gıcırdayan kapı kolunu indirmiştim.

Karşımda yirmilerinin sonunda, siyah saçları ve kahküllerinin alnını usulca kapattığı, beyaz tenli, oldukça eli yüzü düzgün bir beyefendi ile karşılaşmayı kesinlikle ama kesinlikle beklemiyordum.

Kendisi pekala yakışıklı ve ciddiyetinin ardında gölgelenmiş sevimli biri gibi görünüyordu.

Oturduğu koltuktan kalkarak elini bana uzatınca konuşmam ve kendimi tanıtmam gerektiği kanısına nihayet varmıştım.

"Eeee, şey ben Taeyong, Sicheng'in size bahsettiği arkadaşıyım."

"Zaten tahmin etmiştim, bugün başka birisiyle görüşmem yoktu da.
Vee ben de Doyoung bu arada."

Doyoung,"e" seslerini uzatmayı seviyordu sanırım ve bu huyu bana Jaehyun'u hatırlatmıştı.

Geniş bir gülümseme eşliğinde bana masasının kenarındaki koltuklardan birini göstermiş ve kendisi de koltuğundan kalkıp karşımda olana oturmuştu.

Saygılı ve kibar biriydi.

"Direkt konuya geçmek istiyorum umarım kusura bakmazsınız." diyerek söze başlamış ve devam edin der gibi eliyle beni dinlediğini belirtince devam etmiştim.

"Eşim, yani eski eşim demek istiyorum ona artık, beni aldattı ve ben ondan en kısa sürede boşanmak istiyorum."

Bir defter ve masanın üzerindeki çok zarif görünen kalemi eline alıp, soru sormuştu.

"Seni aldattığına dair bir kanıtın
var mı elimizde?"

Daha bu soruyu sorduğu an bile anlamıştım işlerin benim hayal ettiğimden çok daha korkunç olacağını.

"Bir görüntü yahut ses kaydı yok ama Sicheng'in de çalıştığı şirketteki bütün çalışanlar biliyor, ayrıca red edeceklerini sanmıyorum."

Buruk bir tebessüm ile not almayı bırakıp bana dönmüştü.

"Ne yazık ki tazminat vermemek için red edecektir."

"Tazminat felan istemiyorum, ona ait hiçbir şey istemiyorum sadece..." 

Kahretsin ki gözlerim yavaştan dolmaya başlamıştı bile.

"Sadece, bir an önce boşanmak ve bu şehirden, ona ait olan her şeyden uzaklaşmak istiyorum."

"Seni anlıyorum Taeyong, emin ol çokta haklısın ama sana yaptıklarını ve yıllardır emek verdiğin bu evlilikten sana ait olanı almadan hoş bir şey yapmış gibi ona hediye mi edeceksin?"

Üzerimdeki duygusallıktan yavaşça sıyrılarak, gözlerimi onun anlattığı gerçeklere açmıştım.

O, haklıydı.

"Galiba haklısınız ama bu çok uzun sürecektir, yıllar gerekir ve ben o kadar dayanabilir miyim emin değilim."

Avucunu açarak elini bana uzatmıştı.

"Orada devreye ben giriyorum işte, övünmeyi pek sevmem ama eğer içini rahatlatacaksa işimde fazlasıyla iddialıyımdır. Bakalım bizim gücümüze dayanabilecek mi?
Bana güveniyor musun Taeyong?"

Yıllardır birlikte olduğum, sevdiğim, eşim dediğim adam tarafından daha birkaç gün önce aldatılıp tüm güvenimin yerle bir olmasına rağmen şu  anda karşımdaki adamla sadece 10 dakikadır tanışıyor olmamızı bile göz önünde bulundurmadan güveniyordum.

"Size güveniyorum Doyoung Bey..."


watashi wa ꁞ  jaeyong ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin