to doyoung

99 14 4
                                    

♪ alec benjamin -
six feet apart

Hey, Doyoung!

Şu an canım çok yanıyor...

Öyle ki kalemi tutmak bile zor geliyor.

Kafamda tek bir soru var, sadece tek bir soru.

Beni gerçekten sevdin mi hiç?

Eğer sevdiysen hayatımın en güzel dört yılıydı.

Sanırım, ilk defa mutluluğu tüm benliğimle hissediyordum.

Fakat, eğer sevmediysen yine de hayatımın en huzurlu dört yılıydı.

Tek fark, senin eşi benzeri olmayan bir oyuncu oluşun olurdu.
Çünkü, ben  beni sevdiğine çok inanmıştım.

Sanki hiç sonumuz gelmeyecekmiş, biz hiç ayrılmayacakmışız ve birbirimizi hep sevecekmiş gibi hayal ettiğim bir rüyaydı.

Gerçekten de seninle olan her an bir rüyadan kesitlerdi sanki.

Benim bu kadar mutlu olmam, senin gibi bir adam tarafından sevilmem pek gerçekçi bir hikaye değil çünkü.

İnanmam bir aptallıktı öyle değil mi?

Şimdi ise cevabını bildiğim soruyu soracağım sana, bunu neden yaptığını soracağım.

Oysaki cevap ortada.

Yine de,

yine de soracağım, çünkü beni bilirsin  ben hep umut ederim, bu kırık kalbimin atan son birkaç hücresi bile hala umut etmeyi sürdürüyor.

Aynı aşağılık duyguyu niçin tekrar yaşattın bana?

Bunun beni öldüreceğini biliyordun,
bir kez daha kaldıramayacağımı da...

Sana, kendimden çok güvenmiştim. Kendime güvenmediğim anlarda bile hep sana güvendim.

Şimdi ise tıpkı onu gibisin.

Eve gelmedin.

Telefonunu açmadın.

Bugün işin yoktu.

Saat gece yarısını geçtiğinde telefonunu açtığında ise,
duyduğum bir kadın sesiydi ve bana kim olduğumu sordu.

Sahiden, ben kimim?

Tüm bunları yaşamamış olsak mutlu bir baba ve eş olacaktım sanırım.

Ah, evet sana söylemek için fırsat bulamamıştım.

Tebrikler sevgilim demek isterdim, fakat üzgünüm.

Bir bebeğimiz var.

Henüz üç aylık.

Birkaç gün önce öğrenmiştim, bugün yani dördüncü evlilik yıldönümümüzde sana sürpriz yapmayı düşünmüştüm.

Ne kötüdür ki, bunu ölen eski eşinin sana yazdığı veda mektubundan öğreneceksin.

Bebeğim ve ben bu dünyada yaşamayı başaramadık.

Her zaman sadık bir eş ve iyi  biri olmaya çalışmama rağmen, hep kimsesiz ve aldatılan o aşağılanmış, onuruyla tekrarlarca kez oynanmış adam oldum.

Sevilen, aşık olunan, düşünülen kişi ben olamadım.

Ben, hiç kendim bile olamadım.

Bir tek onurum kalmıştı bana ait olan
fakat o kadar çok kırdınız ki...

Ben mutlu olmayı başaramadım, bütün bunları hiç yaşamamış gibi devam etmeyi de...

Sen hep iyi bir eştin bugüne kadar
o yüzden eminim ki, çok iyi bir baba olurdun sevgili Doyoung.

Bunu senden aldığım için özür dilerim.

Kucağında bebeğimiz ile seni hayal ediyorum da , öyle güzelsiniz ki...

Yağmur  göz kapaklarıma uğramış olmalı, kağıt biraz ıslandı kusura bakma lütfen.
Seni öyle düşleyince kendime hakim olamadım.

Benim için hep sıcak bir yuva, babamın kocaman sarılışı, ve bu yaptığını çıkardığımız zaman sevgi dolu bir eş oldun.

Seni hep güzel hatırlamak istediğim için bu gece her şeye son vereceğim.

Teşekkür ederim;

Benim için olduğun her kimse için.

Her mutlu an için.

Geçirdiğimiz her gün için.

Her an yanımda olduğun, beni desteklediğin için.

Ve en önemlisi, bebeğim için.

Bu bir veda mektubuydu.

Sana kızgın değilim, kırgın olduğum doğru ama sana hak veriyorum.

Ben hep kırık bir adamdım.

Senden yara bandı olmanı bekleyemem.

Sen yemek yapmayı da beceremezsin şimdi  biliyorum, buzdolabında iki günlük yemek vardı  ama  daha sonraları için mutfaktaki masanın üzerine babaannemin yemek tariflerini yazdığı defteri bıraktım.

Ve sanırım,
sonuna geldik...

Artık gücüm kalmadı, kaleminde mürekkebi bitmek üzere zaten.

Tüm güzellikler bundan sonraki yaşamında seninle olsun.

Sicheng'i arada kontrol et olur mu?

Bir delilik yapar, kendine zarar verir diye korkuyorum.

Aklım sizde kalmasın.

Kendine iyi bak Doyoung...

- Taeyong

16.07.19



watashi wa ꁞ  jaeyong ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin