-4-

17 3 0
                                    

Deponun dışındaki kuytuya arabayı gelişi güzel park edip indim. Hızla deponun kapısına ilerledim ve kapının önünde duran Miraç'ı gördüm. Siyah, asil bir takım elbise giymiş ve ellerini arkasında bağlamış şekilde bekliyordu. Kapıya iyice yaklaştım ve Miraç ile selamlaştık. 

''Hoş geldin patron.''

''Hoş buldum Miraç. Adamlar içerde mi?''

''İçerdeler patron.''

''Girelim o zaman.''

Miraç başıyla onayladı ve deponun büyük kapısını açtı. Adamlar ellerini önlerinde bağlarken biz de içeri girdik.

( İçerde iki son model araba bir sürü de silah var gibi düşünün^3)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( İçerde iki son model araba bir sürü de silah var gibi düşünün^3)

''Hoş geldin patron.'' dediler hep bir ağızdan.

''Hoş buldum arkadaşlar.'' dedim ve önlerine doğru geçip Miraç'a silahları hazırlamasını söyledim. Daha sonra ise adamlarımla konuşmaya başladım.

''Gideceğimiz baskının olayını Miraç'tan dinlediniz zaten. Tekrar anlatıp sizi sıkıştırmayacağım. Bazılarınız Miraç ve benimle baskına gelecek, bazılarınız ise burada olası bir durum için bekleyeceksiniz. Burada olanlar telefonlarını her zaman açık tutacak ve istediğimiz zaman onlara ulaşıp haber verebileceğiz. Sorusu olan var mı?''

Yine hep bir ağızdan ''Yok patron.'' diye bağırdılar.

''Öyleyse Baran, Melih, Efe, Furkan, Özer, Erkan  ve Berker. Siz benimle geliyorsunuz. Silahlarınız alın ve deponun arkasındaki üç arabayı çıkarıp deponun önüne getirin. Birine Miraç ve ben bineceğim, diğer iki arabaya ayrılmak için kendi aranızda karar verin.''

Hepsi silahlarını aldıktan sonra en son ben de gidip kendi silahımı belime sıkıştırdım.

Neredeyse koşar adımlarla depodan çıktık ve arabalara bindik.

                                                                       -----------

Kısa sürede evin önünde arabaların gözükmeyeceği karanlık bir yerde durup indik. Diğer adamlar karanlık köşede beklerken Miraç ve ben ilerdeki bir kayalığın arkasında evin önünde duran adamı izlemeye başladık.

''Adamın koruması mı acaba lan?''

''Bilmiyorum patron ama, büyük bir mafyanın korumasız olacağını sanmam.''

''Diyorsun?'' dedim ileri bakarak. Miraç ise kafasını yana yatırmakla yetindi.

''Yok be, o kadar da güçlü görünmüyor bu. Ben döver miyim sence?''

''Döversin patron. Yardıma ihtiyacın olsa bile biz buradayız zaten, salise olmadan geliriz.''

Miraç'a bu konuda güveniyordum çünkü böyle şeyleri çok yaşamıştık. Ona baktım ve derince bir nefes alıp verdim.

''Gidiyorum o zaman ben.''

''İyi şanslar patron.''




Bölüm yine mi kısa oldu sanki???  Bir dahaki bölüme nasıl giriş yapacağımı hiç düşünmedim :/   Eğer kötü oluyorsa ve gidişatını beğenmediyseniz yorumlarda belirtmenizi istiyorum. Sizi seviyorummmm^333


LekeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin