Evden çıkarken Ayaz'ın ''Ha?'' dediğini duymuş, ama önemsemeden çıkıp gitmiştim.
Adamlarımdan Baran ve Furkan Ömer Kozoğlu'nu evden çıkarmış arabaya bindiriyorlardı.
''Bu gece gelmeyin.'' dedim ve onlara dönüp devam ettim.
''Numaralarınızı verin, yarın saat 19.00'da konum atarım hem kardeşlerimle tanışırsınız hem de işleri beraber yürütürüz.''
''Tamam.'' diyerek başını salladı Doğu.
----------
Doğu'nun ve diğerlerinin numarasını alıp arabaya bindim. Depoya doğru ilerlemeye başladık. Aslında onları şuan depoya götürmem daha mantıklı olurdu çünkü gece vakti deponun oralarda kimse olmazdı. Fakat hem kızlar evde değildi hem de daha eve girmeyecektim. Yurt dışından satın aldığım silahlar İstanbul'a inmişti. Ben de yaşadığım şehirden, yani Ankara'dan İstanbul'a bu gece gitmeye karar aldım.
Normalde yol dört buçuk saat falan yapıyordu ama arabayı kendim sürdüğüm için iki buçuk-üç saat içerisinde varırdım. Deponun önüne geldiğimizde telefonu cebimden çıkarıp saate baktım. 23.09'u gösteriyordu. 01.30-02.00 gibi Ankara'dan dönerdim. Silahları da depoya yerleştirip eve dönesiye kadar saat 02.30 olurdu.
Miraç arabayı park ettikten sonra telefonu sessize alıp indim.
''Siz adamı depoya götürün, kurtulmaya çalışırsa da öldürmeden dövün. Ben Ankara'dan silahlarımızı getireceğim.''
''Nasıl istersen patron. Eğer isterseniz Ankara'ya da ben götürebilirim.'' Miraç kibar bir insandı. Onun bu yönünü çok seviyordum.
''Teşekkür ederim Miraç. Görüşürüz.''
''Görüşürüz patron.''
Cebimden kendi arabamın anahtarını çıkarıp arabayı açtım. Bindiğim gibi de arka koltukta duran sigara paketimi aldım. Bağımlı değildim, uzun yolculuklarda içiyordum genelde. Cebimde taşıdığım çakmağı alıp sigarayı yaktım. Arabayı park yerinden çıkarırken Miraç'a tekrar selam vererek caddeden çıktım.
-----------
Ana yolda neredeyse son gaz Ankara yolunda ilerliyordum. Bir müzik açmış, bugün tanıştıklarımı düşünerek ilerliyordum.
Doğu, Barçın ve Ayaz. Ayaz... Yakışıklıydı, vücudu gelişmişti Ayaz'ın. Kokusu insanı bayabilirdi, çok hoştu. Ama onlara daha güvenmemiştim. Depoya geldiklerinde de hazırda bekleyecektim. Kardeşlerimi onlarla tanıştırırken koruyuculuğa da özen gösterecektim.
Ankara'ya giriş yapmama az kalmıştı. Saat 00.53'tü. 02.30'da eve varabilmeyi umuyordum. Ankara'ya giriş yapmış, silahları alacağım yere ilerliyordum. Etrafta insanlar vardı. Bu saatte bile şehir içinde geziyor, eğleniyorlardı. Silahı alacağım yere gelip arabanın içinde oturmaya başladım. Bir kaç saniye kadar şakaklarımı ovduktan sonra telefonu elime aldım.
Aden'den 11, Ayda'dan 15 cevapsız aramayı gördüm. Aden'i aradım ve telefon bir kkere bile çalmadan açıldı.
''Neredesin sen?'' dedi hızla Aden.
''Ankara, Mamak.''
''Yuh! Ulan kaç kere aradık birine bari cevap verseydin kızım. Öldün sandık! Saate baksana.''
''Aden, alışmalısın. Her seferinde aynı endişeyle arıyorsun beni. Bana bir şey olmaz.''
''Ankara diyorsun, Mamak diyorsun. Şaşırdın mı sen gece gece? Ankara-İstanbul arası 4 saat zaten manyak!''
''2 buçuk saate evde olurum Aden. Yatın siz daha fazla beklemeyin.''
''Bak orada ne yapıyorsun şuan bilmiyorum ama yoldan dikkatli gel, delirtme beni. Ceketini üstünden çıkarma sakın hava soğuk.''
''Tamam Aden.'' deyip telefonu kapattım.
Silahları hem bagaja hem de arka koltuğa yerleştirdikten sonra eve gitmek işin yola koyuldum.
-----------
Depoya silahları yerleştirip eve geldim ve kapıyı anahtarımla açtım. Ayda koşarak salondan çıkıp boynuma sarıldı.
''Hoş geldin lan!''
''Hoş buldum Ayda.''
Eve girip ceketimi çıkardım.
''Ben yorgunum yatıyorum. Yarın da saat 19.00'da hazır olun sizi birileriyle tanıştıracağım.''
Ayda kaşlarını çatıp ağzını açarken Aden Ayda'yı susturarak gülümsedi.
''Hazırlanırız tatlım, iyi uykular.''
''Size de.'' dedikten sonra merdivenleri çıkıp odama girdim.
Bu bölüm diğerlerine göre daha iyi oldu sanki. Belki 8. bölümü de bugün atarım. Oy verip yorum yaparsanız sevinirimm ^33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leke
General FictionSiyam Karan'ın hayatı harabe oldu, harabe edildi. Siyam sevmeyi unuttu, görmeyi unuttu, anlamayı unuttu. Siyam Karan'ın mutluluğu elinden alındı. İntikamın Lekesi onu kolları arasına aldı. Ayaz Beşir Siyam'ın lekelerini temizlemeye, yaralarını sarm...