"Elif hemen uyan okul saatin geldi" içimden kaçıncı okulun olmasına beddua edişimdi bilmiyorım. Okul neden var diye düşünmeden edememiştim. Daha doğrusu her gün bunu düşünüyordum. "Kalktım anne" demem ile hızlıca gözlerimi yumdum biraz daha dinlenecektim ki başımdan aşağı soğuk su ile kendimi nasıl yere attığımı şaşırdım.
"Annee! Ne yapıyorsun ya? Bütün uykum kaçtı"
"Uyan artık elif işe gideceğim ablanda okula hadi elif" uflayarak yerden kalktım ve üstüme bir şey giyinmek için kıyafet baktım ama hiç bir şey bulamıyordum. Daha doğrusu çok kıyafet vardı ama benim tarzımda değildi ablamın tarzındaydı. Hızlıca gömleğimi ve okul formamı aldıktan sonra lavaboya gittim. İhtiyaçlarımı yaptıktan sonra ablama bakmak için odasına baktım ama yoktu çoktan okula gitmişti demek.
Hızlıca kulaklığımı, anahtarımı, cantamı ve telefonumu alıp çıkmıştım evden. Annen nerede mi derseniz o çoktan işe gitmişti. Malum ben lavaboda 1 saat beklediğim için annemi yolcu edememiştim.
Okula doğru ilerlerken sevmediğim kişileri görmeye başladım. Evet herkes okuldakiler ile iyi anlaşırken ben anlaşamıyordum. Çünkü zorbalardı.
Yapmadıkları şey bırakmamışlardı bana.Otobüse bindim ve şarkımı dinlemeye başladım. O kadar doluydu ki eh tabi bizim gerizekalılar bana ikide bir vurmasalar laf atmasalardı yol çok güzeldi. Okulum yakın olduğu için otobüsten indim ve kestirmeden okuluma doğru gittim. Bu okulda en sevdiğim şey okul formasını umursamıyorlardı.
Ah canım ali asaf'ım o olmasan ben ne yapardım. He ali Asaf bizim müdür yardımcımızdı beni çok severdi. Zaten bu okulda beni seven hocalarımdı. Başla kimse sevmezdi beni.Okuluma tam gireceğim an benim ela gözlümü görmüştük. Hayır ela değildi o. Çimen gözlüydü. Onu gördüğümde kalbimin hızlı atması saçmalıktı. O bir hoca sonuçta.
Hızlıca sınıfıma girdim ve en arka sıraya geçerek kitabımı okumaya başladım. Tabi ki sınıfta şuan tektim. Sınıfımız çok kişi değildi. 15 kişi vardı ve bu konudan çok şanslıydım.
İlk ders tarihti. En nefret ettiğim dersti neden mi? Çünkü anlamıyorum.
...
Ne kadar sürenin geçtini anlamıyordum. İkinci sıraya geçmiş matematik çözmeye çalışıyordum. Şaka gibiydi bu denklem.
"Offf çözemiyorum"
"Neyi? Nasıl anlamazsın elif ya? En kolay konu eh ondan da değil aslında sınıfın ve okulun en akıllı öğrencisiyim"
"He kanka He o kadar iyisin ki hocalardan daha iyi biliyorsun demi konuları. Ya sabır git başımdan emir!" emir ise hiç bir şey demeden gitmişti. Son dersimizdi ve dışarıda yağmur yağıyordu. Bilin bakalım kim mont ya da şemsiye getirmemişti. Aptal ben tabi kii.
Teneffüs çalması ile çantamı topladım ve sınıftan çıktım. Kulaklığımı da taktım mı olay bitiyordu. Bugün inanılmaz saçma bir gündü. Aptal nur ve aptal ela konuşmuştu ve hiç bir konuyu anlamamıştım. Onu da geçelim nur bana karışmıştı. Aptal beyinsizdi.
Benim yerimde olan herkes kızardı.Hızlıca dışarıdan çıkmam ile arkamdan sesin gelmesi ile durdum. Arkama bile dönmedim o sesin sahibi emremdi. Çimen gözlüm.
"Elif dur!"
"Efendim hocam?"
"Yarın kursun var haberin olsun"
"Peki hocam."
"Görüşmek üzere elif" gülümsedim ve yanından ayrıldım. Aptaldı aptal ona aşık olduğumu neden görmüyordu. Saçmalık dedim içimden o sana aşık olmaz elif dedim. Ama hani kalbine söz geçiremezsiniz ya işte öyle bir şey bu da. Hızlıca eve gidip ağlamak istiyordum.
"Allahım n'olur çimen gözlüm ile olayım Rabbim. Onu ban nasip eyle beni de ona nasip eyle Rabbim. Eğer Nasibi değilsem nasibi eyle Allahım" diyerek eve doğru geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorlu Yolların Güzel Sonları
ChickLitHayat her zaman mükemmel mi? Elif buna hiç düşünmeden hayır derdi. Çünkü neden mi? Sevgisiz büyüyen bir kız. Çocukluğu çalınan bir kız. Hayatı kararmış olan bir kız. Nasıl evet demeliydi ki?